Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kasko Sigortası Genel Şartlarının 3.3.1.2.maddesinde "onarım masrafları, sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile taşıtın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tesbit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde, sigortacının azami sorumluluk haddini geçmemek üzere, hasar anındaki sigorta değeri ödenir. Bu durumda, aracın Karayolları Trafik Yönetmenliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenen araç ve aksamı talep ettiği takdirde sigortacının malı olur" hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, davalı ..., meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olup, araç hurdasını, sigorta ettiren kendisine verilmesini istemedikçe, hurda bedelinin tazminattan düşülmesi olanaklı değildir....

    2.160,00 TL olduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 22.500,00 TL araç onarım bedelinin ihtarnamenin T3 Tic....

    Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.1.2.maddesinde, "onarım masraflarının sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile taşıtın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tesbit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde, sigortacının azami sorumluluk haddini geçmemek üzere, hasar anındaki sigorta değeri ödenir. Bu durumda aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur....

      verebileceği, mevcut olayımızda aracın onarım bedelinin 5.967,00 TL olarak belirlendiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

        Takdiri Sayın Mahkeme'ye ait olmakla dosya üzerinde tarafımca yapılan inceleme neticesinde;. dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde,---- araç sürücüsü --- %100 (yüzdeyüz) kusurlu olduğu,------ plakalı araç sürücüsü--------------- kusurunun bulunmadığı, hasara ilişkin dosyada bulunan olay yeri ve hasarlı parça fotoğrafları, ekspertiz raporları,--- tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde meydana gelen kazaya ilişkin araç onarım bedelinin kaza tarihi itibariyle 1.150,00 TL KDV olabileceği, davacı tarafça alınan eksper raporuna tarafımca katılım sağlamanın mümkün olmadığı, davalı sigorta ödendiği anlaşıldığından bakiye hasar onarım bedeli bulunmadığı, şeklinde raporunu sunmuştur....

          Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği taktirde sigortacının malı olur.” Buna göre, davalı ... şirketi, meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olup, sigortalı araç hurdasını sigorta ettiren kendisine verilmesini istemedikçe, sigortacı tarafından, araç hurdası sigorta ettirenin uhdesinde bırakılıp, hurda bedelinin tazminattan indirilmesi olanaklı değildir. Zira, kasko sigortasında aslolan amaç zarar bedelinin tamamen karşılanmasıdır. Hasarlı aracın kimin uhdesinde kalacağı hususunda sigortalıya seçimlik hak tanınmıştır. Somut olayda, davacı .... sigortalı aracın rehin alacaklısıdır. Rehin hakkı poliçede ve ruhsatta mevcuttur. Rehin hakkı alacaklısı davacı, sigorta ettirenin halefi olduğundan sigorta ettiren yerine geçerek iş bu davayı açmıştır....

            in geri manevrası sırasında maddi hasarlı kazanın oluştuğu, bilirkişi raporuna göre davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu, araç onarım bedeline ilişkin faturanın KDV dahil 2.360,00 TL olarak düzenlendiği, gerçek onarım süresinin üç iş günü olacağı ve ortalama günlük kira ücretinin 300,00 TL olarak tespit edildiği anlaşılmakla; bilirkişi raporu mahkememizce hüküm kurmaya elverişli kabul edildiğinden, taraf vekillerinin rapora karşı itirazlarının reddi ile bilirkişi tarafından 900,00 TL olarak hesaplanan ve davacı vekili tarafından ıslahla bu miktara artırılan 900,00 TL araç mahrumiyet bedelinin, araçlar ticari iş niteliğinde kullanılmadığından kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              CEVAP Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; 11.09.2020 tarihinde ... plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazasından dolayı...plakalı aracın araç hasarını tazmini talepli açılan işbu davada davacının belirsiz alacak davası açarak şimdilik 100-TL hasar onarım bedelini kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesine itirazlarının olduğunu, kusurun ve kusur oranının tespitinin Karayolları Fen Heyetinden seçilecek 3 kişilik heyet ve/veya Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesinin gerektiğini, ...plakalı araç sürücüsünün kısmen de olsa kusuru tespit edildiği takdirde limitli teminatın söz konusu olduğunu, 2020 yılı araç başına maddi tazminat tutarı limitini aşamayacağını, hasar bedelinin de bilirkişi marifeti ile tespitinin gerektiğini, izah edilen nedenlerle davacı taleplerinin tamamının reddine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep...

                O halde mahkemece yapılması gereken iş, yorumda yardımcı olmak üzere bir hukukçunun da bulunacağı ikisi makine mühendisi olmak üzere yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi heyetine makinenin incelettirilmesi, imalât hatası olup olmadığının saptanması, imalât hatası olduğunun anlaşılması halinde bunun onarılmasıyla eserin kullanılıp kullanılamayacağının da belirlenmesi, kullanılanılabiliyorsa onarım bedelinin saptanarak hüküm altına alınması, eserin reddi gerekiyorsa davacının iş bedelinin iadesi isteminin kabul edilmesi, kullanım hatasından kaynaklandığı anlaşılıyor ise asıl ve karşı davanın buna göre değerlendirilerek karar verilmesinden ibarettir (BK. 360). Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

                  Bu haklar kullanımla biten inşai haklardan olup, davacının onarım olarak kullandığı seçimlik hakkını ıslah ile değiştirmesi mümkün değildir. Bu nedenle davacı tarafından yapılan ıslah hukuki sonuç doğurmaz. Mahkemece, davacının onarım hakkı olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş olmasına rağmen, onarım hakkı ile ilgili dava gözetilerek avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, geçerli bir ıslah talebi varmış gibi araç bedeli gözetilerek davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK 438/7. maddesi uyarınca kararın aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu