Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde davacıya ait aracın, satış bedeli karşılığında değil, takip konusu borca mahsuben, alacaklının talimatı ile ...’e satış ve devrinin gerçekleştirildiği kanıtlanmış olduğundan, her ne kadar geçerli bir şekilde noterde düzenlenmiş olan araç satış sözleşmesinin iptali talep edilemezse de, davacının ... bu davadaki talebinin, “borçlu olmadığının tespiti” istemini de kapsadığı göz önünde bulundurularak, takip konusu borcun, araç bedeli kadar olan kısmının söndürüldüğünün kabulü ile, davacının bu miktar üzerinden davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken, davanın tümüyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: 1. bent gereğince, davalı ......

    yi temsilen ... aleyhine 23/01/2012 gününde verilen dilekçe ile mülkiyet tespiti ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili ve fer'i müdahil ... A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, inançlı işleme dayanan araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ve fer'i müdahil vekillerince temyiz olunmuştur. Dosyanın incelenmesinde; temyiz incelemesi için gerekli görülen ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/57 esas sayılı dava dosyasının eklenmediği anlaşılmaktadır. Şu durumda anılan dosyanın aslının yada onaylı örneğinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.12.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 01.11.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ... ve Av. ... .... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        Noterliğinin 08/10/2020 tarihli, 9148 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde hazırlanan satış sözleşmesinin incelenmesinde, satıcının davacı T1 alıcının takip borçlusu T4 olduğu, Mahkemece sorulması üzerine ilgili noterlikten verilen cevapta sözleşme konusu işlemin özel sicil defterine kayıt ve tescil edildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Taşınır malın mülkiyetinin devrini öngören mülkiyeti saklı tutma sözleşmesi TMK'nın 764. maddesi gereğince noterde resmi şekilde yapılması ve alıcının yerleşim yeri noterliğinin özel siciline tescili gerekmektedir. Mülkiyeti saklı tutma sözleşmesinin geçerli olması için bu iki koşulun da birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Somut olayda, davacı 3. kişinin dayandığı mülkiyeti saklı tutma sözleşmesi, belirtilen iki koşulu da taşımakta olup geçerli bir sözleşmedir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2011/1718 sayılı dosyasında adı geçen aracın trafik kaydına haciz koydurduğunu, haciz işleminin uygulandığı icra dosyasına haciz tarihinden önce aracı noter satış sözleşmesi ilesatın aldığını belirterek, haczin kaldırılmasının talep edildiğini ancak icra müdürlüğünce dava konusu araç üzerindeki haczin kaldırılmasını belirterek; davaya konu 34 XX 611 plakalı aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine, trafik kaydı üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacının aracı 26/08/2008 tarihinde noter satış sözleşmesi ile davalı borçlu şirketten satın aldığını iddia etse bile taraflar arasında noterde imzalanan bu araç satış sözleşmesinin davacı açısından bir bağlayıcılığı bulunmadığını, icra dosyasında borçlu taraf üzerine kayıtlı araçların sorgusunun yapılması ve bulunması halinde İİK.'...

        Mahkememizce şirketin ticaret sicil kaydı istenmiş en son durumuna göre ortaklarının toplam 20.000 payın 11.000 i davacıya ait olacak şekilde, yine 2500 payıda ... ve ... adına olacak şekilde bir ortaklık yapısına sahip olduğu görülmüştür. ... ve ... mahkememize dilekçe vererek ... ın tasfiye memuru olarak atanmasına muvafakat ettiklerini bildirdikleri görülmüştür. Mahkememizce yapılan değerlendirmede: Mülkiyetini noter sözleşmesi ile sicilden kaydı silinen şirket adına, kaydı silinmeden önce alınıp halen dava dışı ... adına kayıtlı olan ... plakalı aracın yukarıda belirtilen noter sözleşmesi ile mülkiyetinin terkin edilen şirkete geçtiği ancak sicile kaydının yapılamadığı, davacı beyanından anlaşılmaktadır. Kaydı silinen şirketin henüz tasfiyesi yapılmayan fiilen adına tescil yapılmadığı sürecede tasfiyesi yapılamayacak olan belirtilen plakalı aracının olduğu da anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar vekili, çekişmeli 101 ada 146, 153, 159, 163, 180, 188, 270, 285 ve 430 parsel; 102 ada 37 parsel ile 103 ada 64 parsel sayılı taşınmazların yapılan kadastro çalışmaları esnasında müvekkilerinin babaları muris ... oğlu ... ile birlikte hatalı olarak kardeşleri olan davalıların adlarına tespit yapılarak tapuya tescil ettirildiğini, 101 ada 188 numaralı parsel üzerinde "B" harfi ile belirtilen ... ... ... tarafından inşa ettirildiğini ve yine 102 ada 37 numaralı parsel üzerinde bulunan ev ile ilgili "Kargir İki Katlı Ev ... Evlatları ... ve ...'...

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2018 NUMARASI : 2016/424 ESAS - 2018/91 KARAR DAVA KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tesbiti ve Tescili KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, murisi Eyüp Düzyurt'un 28/05/2007 tarihinde vefat ettiğini, muris Eyüp Düzyurt'un vefatından önce 06/08/2005 tarihli harici satış sözleşmesi ile adına kayıtlı bulunan 34 XX 692 plakalı aracını, davalı T7 sattığını ve teslim ettiğini, ancak davalı T7 bugüne kadar söz konusu aracı adına tescil ettirmediğini, araç alıcı adına tescil edilmediğinden, muris Eyüp Düzyurt'un mirasçıları olarak müvekkillerinin araç nedeniyle vergi vb mali yükümlülükler ile karşı karşıya kaldıklarını iddia ederek, aracın mülkiyetinin, harici araç satış sözleşmesi tarihi olan 06/08/2005 tarihinden itibaren davalı T7 mülkiyetinde olduğunun tespitine...

            Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/243 E. 2014/198 K. sayılı kararı ile müvekkili hakkında kazaya karışan ve yaralanan sürücü Mevlüt Reşat DOĞAN tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davasında "Her ne kadar kaza anı itibariyle araç davalı T3 adına kayıtlı ise de, araç devirlerinin noter satışı ile yapıldığı, satış anında araç mülkiyetinin alıcıya geçtiği, aynı tarih itibariyle araç sahibinin işleten olduğu dikkate alındığında davalı T3 hakkında açılan maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir." gerekçesi ile müvekkili yönünden reddedildiğini müvekkili yönünden anılan karara göre kesin hüküm olmasına rağmen bu hususun yine mahkemece dikkate alınmadığını, eksik inceleme ile usul ve yasaya aykırı olarak karar verildiğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 94....

            Noterliğinin 06.03.2012 tarih 02586 yevmiye nolu borç ve rehin sözleşmesini akdettiklerini, bu sözleşme ile... sayılı aracın davalı şirket tarafından diğer davalı ...'a 70.000,00 TL alacağına karşılık rehin olarak verildiğini, adı geçen aracın müvekkil şirketi tarafından davalı şirkete satıldığını, ancak şirketin borcunu ödemediğinden Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012-367 sayılı ilamı ile sözleşmenin feshine ve aracın müvekkil şirkete iadesine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu nedenle söz konusu ... aracın mülkiyeti kesinleşmiş mahkeme kararı ile müvekkil şirkete verildiğini ileri sürerek iş bu aracın ilgili trafik tescil müdürlüğünden müvekkil şirket adına tescilinin sağlanabilmesi için rehin sözleşmesinin iptali ile aracın trafik kaydındaki rehinin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu