Bozma ilamı ile davacının muvazaaya dayalı tespit ve buna bağlı ücret farkı alacağı talebinin reddi gerekeceği öngörülmüştür. Ücret kesintisi alacağı ise, davacının ücretinin 2007 yılından sonra ihale idari şartnamesinde asgari ücretin % 100 fazlası olarak düzenlenmiş olmasına rağmen davacı muvafakati olmaksızın düşürülmesine ilişkin olup muvazaaya dayalı bir alacak değildir. Mahkemece ücret kesintisi alacağının muvazaaya dayalı bir alacak olmamasına ve bu alacağın bozma dışında kalmasına rağmen reddedilmesi aynı zamanda davacı lehine oluşmuş usuli kazanılmış hakkın ihlali niteliğinde de olup kararın bir defa daha bozulması gerekmiştir. 3-Kabule göre de, taraflar lehine hükmedilen vekâlet ücreti miktarı hatalı olup bozmadan sonra hüküm altına alınacak veya reddedilecek alacak miktarları yönünden vekalet ücreti hakkında yeniden bir değerlendirme yapılması gerektiği de göz önünde bulundurulmalıdır....
Maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nitelemesine dayalı davalarda ise; 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 22/01/2014 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İşyerinde davalı Bakanlığa ait elemanların çalıştığının tespiti halinde yaptıkları iş gözetilerek davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya mı, asıl işveren -alt işveren ilişkisine mi dayandığı kesin olarak belirlendikten sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir." gerekçesi ile verdiği bozma kararının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/3'üncü maddesine göre kesin olarak verildiği, kesinlik konusunda mahkeme kararının değerlendirilmesinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yetki ve görevi dahilinde olduğu anlaşılmakla, dosyanın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun Geçici Ek 2'nci maddesi uyarınca yetkili ve görevli YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 20/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İşyerinde davalı Bakanlığa ait elemanların çalıştığının tespiti halinde yaptıkları iş gözetilerek davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya mı, asıl işveren -alt işveren ilişkisine mi dayandığı kesin olarak belirlendikten sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir." gerekçesi ile verdiği bozma kararının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/3'üncü maddesine göre kesin olarak verildiği, kesinlik konusunda mahkeme kararının değerlendirilmesinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yetki ve görevi dahilinde olduğu anlaşılmakla, dosyanın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun Geçici Ek 2'nci maddesi uyarınca yetkili ve görevli YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 20/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/10/2015 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescilinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, araç mülkiyetinin tespit ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler nazara alınarak yapılan değerlendirme neticesinde, 24.12.2004 tarihinden itibaren asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olarak kurulduğu ve muvazaaya dayanmadığı anlaşılmaktadır. 12.08.2004 - 24.12.2004 tarihleri arasındaki dönem bakımından asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olup olmadığının tespiti ise dava zamanaşımı nedeniyle 08.06.2007 öncesi ilave tediye alacağı zamanaşımına uğradığı için sonuca etkili olmayacaktır. Anılan sebeple, davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 06.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş; karar davalılar ..., ..., ..., ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalı ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesinde araç sahibinin tespitine yönelik dava açıldığını, dava sonuçlanıncaya kadar araç üzerine ihtiyati tedbir konularak aracın tedbir isteyene teslimine ilişkin karar verildiğini ve dava konusu aracın icra kanalıyla davalı vekiline teslim edildiğini ileri sürerek, araç mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunun tespiti ile aracın müvekkiline teslimine, Mahkeme aksi kanaatte ise aracın davalıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı vekili; müvekkilinin imzasının sahte olarak kullanıldığını, bu durumun Ankara 48. Noterliğindeki evraktan anlaşılabileceğini belirterek, aracın mülkiyetinin müvekkili adına tespit ve tescil edilmesini istemiştir. III....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/12/2014 gününde verilen dilekçe inançlı işleme dayalı araç mülkiyetinin tespiti ve tescili veya bedelin tahsili istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 14/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescili veya araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....