e ... plaka numaralı aracı haricen sattığından bahisle araç mülkiyetinin tespitine karar verilmesini istemiş; daha sonradan verdiği gerek 10.5.2005 tarihli dilekçesinde ve gerekse 13.3.2006 günlü ıslah dilekçesinde aracın gerçekte dahili davalı ...'e satıldığını, trafikte devir işlemlerinin ... adına sağlandığını ileri sürerek aracın mülkiyetinin ... adına olduğunun tespitiyle araç için ödenen toplam 2.865.72 YTL'nın ... tahsiline karar verilmesini istemiştir Hemen belitelim ki bir dava kime karşı açılmış ise ona karşı sonuçlandırılıp, karara bağlanır. Davada taraf olmayanlar aleyhine hüküm kurulamayacağı gibi ıslah suretiyle de olsa sonradan davaya dahil edilenler hakkında hüküm kurulamaz. Bir başka anlatımla ıslah suretiyle taraf değiştirilmesine usulen olanak bulunmamaktadır. Davaya konu olayda davacının davada taraf olan ... yönünden herhangi bir tazminat talebi yoktur. Ve aracın Dileğe satılmadığı kendisininde kabulündedir. Hal böyle olunca mahkemenin talep olmadan ...'...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1759 KARAR NO : 2023/621 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞEBİNKARAHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21.10.2021 NUMARASI : 2020/127 ESAS - 2021/195 KARAR DAVA KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tesbiti Ve Tescili KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
.-2016/257 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterler tarafından yapılacağı, noterler tarafından yapılmayan satış ve devirlerin geçersiz olduğu hükme bağlanmıştır. Bu durumda trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören sözleşmelerin geçerliliği, maddede öngörülen şekil şartlarına uygun şekilde yapılmalarına bağlı olup, geçerlilik koşulu olan bu şekle uyulmaksızın yapılan sözleşmeler geçersiz olduğundan, geçersiz satış sözleşmesi uyarınca taraflar verdiklerini geri isteyebileceklerdir. Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak aracı teslim alan geri verme yükümlülüğü altında bulunurken, aracın kayıt maliki de sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca bedeli iade edecektir. Bu durumda, aracın mülkiyeti karşı tarafa geçmeyecek, ortada hukuki bir uyuşmazlık bulunacaktır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2018 NUMARASI : 2017/124 2018/321 DAVA KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tesbiti Ve Tescili KARAR : İSTANBUL 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 05/07/2018 tarihli ve 2017/124 Esas, 2018/321 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Dava, 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tesbiti yapılan taşınmazın yüzölçümünün eksik ölçüldüğü iddiasına ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 23/01/2006 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Dava, tespit tutanak maliki olan Maliye Hazinesine yöneltilerek açılmamış, sadece tutanağın beyanlar hanesinde isimleri yazılı gerçek kişilere husumet yöneltilmiştir. Dava, ister taşınmaz mülkiyetinin aktarılmasına ilişkin kadastro tespitine itiraz, isterse 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tesbiti yapılan taşınmazın beyanlar veya yüzölçüm hanesine yönelik olarak açılmış olsun, kural olarak; bu tür davaların, tespit malikleri ile, tutanağın beyanlar hanesinde isimleri yazılı kişi ya da kişilere husumet yöneltilerek açılması zorunludur....
Davalı alacaklı vekili, alacaklının dava konusu aracı borçluya 04.01.2012 tarihinde noterde sattığını, aynı tarihte araç üzerine rehin şerhi konulduğunu, borçlunun rehin sözleşmesini tescil ettirmediğini ve aracı davacıya sattığını, araç üzerindeki rehin hakkının rehin sözleşmesi ile doğduğunu, davacı tarafın istihkak davası açmakta hukuki yararı olmadığını, araç üzerinde rehin olmasının davacının mülkiyet hakkını ortadan kaldırmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Çünkü davacı davada tüm mirasçılar adına ya da ölen murisin mirasçıları adına veya ölen babası adına tescile karar verilmesini istememiş, sadece mülkiyetin tesbiti isteğinde bulunmuştur. TMK. nun 701 ve 702. maddeleri uyarınca bir veya birkaç mirasçının üçüncü kişilere karşı tek başına dava açma sıfatı bulunmamaktadır. Dava da tasarrufi bir işlem olup, anılan kanunun 702/2. fıkrası uyarınca mirasçıların oybirliğiyle üçüncü kişilere karşı dava açması gerekir. Bu tür uyuşmazlıklarda davacı terekedeki bir mal için sadece kendi adına tescil veya iptal tescil isteğinde bulunmuş ise, diğer mirasçıların muvafakatlarının alınması veya davaya katılmalarının sağlanması ya da terekeye temsilci atanması suretiyle de taraf teşkilinin sağlanması olanağı bulunmamaktadır. O halde, TMK. nun 701 ve 702. maddeleri gereğince davacının dava açma sıfatı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır....
KTK'nun 20/d bendi uyarınca araç mülkiyetinin, ancak resmi şekilde yapılmış satış sözleşmesi ile devri mümkündür. Resmi satış sözleşmesi devir için yeterli olup, bu devrin yöntemince aracın kayıtlı olduğu tescil müdürlüğüne bildirilmemesi yüzünden aracın tescil kaydında bir değişiklik yapılmaması satışa konu aracın mülkiyetinin geçişini engellemez. O halde mahkemece, davalı savunması üzerinde durularak, davalının kaza tarihinde aracın işleteni olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 27.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Dava, menkul eşyanın mülkiyetinin değerinin kullanım bedelinin tesbiti ile iadesine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/03/2010 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 13/06/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, araç mülkiyetinin tespiti, tescili ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dışı ......