WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, mülkiyeti kendisine ait olmayan araç üzerindeki tescil kayıtlarının düzeltilmesi için açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Karayolları Trafik Kanunu'nun 2 nci maddesinde araç sahibi olarak, araç için adına yetkili idarece tescil belgesi verilmiş veya sahiplik veya satış belgesi düzenlenmiş kişi 2012-10503-15339 tanımı bulunmaktadır. Trafik sicilindeki kayıt, araç sahipliğine karine teşkil etmekteyse de; sicil, her zaman gerçek maliki göstermeyebilir. Zira, araç üzerindeki mülkiyet, Karayolları Trafik Kanunu'nun 20 nci maddesi uyarınca noterlikçe düzenlenen satış sözleşmesi ve araç üzerindeki zilyetliğin devri ile başkasına geçer. İşte bu andan itibaren araç sahipliği sıfatı aracı devralan kişiye geçmiş olur....

    Türkiye Noterler Birliğinden sözleşme konusu aracın tescil bilgileri ve güncel bilgilerine ilişkin araç tescil özet raporu celp edilmiştir. Olaya ilişkin yasal düzenlemeler ve yarg içtihatları değerlendirilecek olursa; 1- Taşınır mülkiyeti TMK’nın 762. ve 778. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Taşınırlar (menkuller) TMK’nın 762. maddesinde “Nitelikleri itibarıyla taşınabilen maddi şeyler ile edinmeye elverişli olan ve taşınmaz mülkiyetinin kapsamına girmeyen doğal güçler” olarak tanımlanmıştır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yapılan yargılama neticesinde; şekli şartlara uyulmadığını satım bedeli olarak şirket yetkililerine gönderilen paraların araç bedeli olduğuna dair dekontlarda ibarenin olmadığını, araç satım sözleşmesinde taraf sıfatının şirkete ait olup ödemlerin de yine şirkete yapılması gerekirken araç bedeli olduğu iddia olunan ödemelerin şirkette çalışan başka bir kişinin şahsi hesabına gönderildiğini bu ilişkilerde şirket tüzel kişiliğinin sorumlu olmasını gerektirir bir husus olmayıp davacı tarafın basiretli tacir gibi hareket etme yükümlülüğü olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

      -KARAR- Davacı vekili, müvekkili şirketin maliki olduğu ... plakalı aracın noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile davalı şirkete satıldığını, ancak davalının yasal süre içerisinde aracı tescil ettirmediği için aracın vergi borçlarının müvekkili şirketten talep edildiğini, bu nedenle müvekkili şirketin haciz tehdidi altında bulunduğunu belirterek ... plakalı aracın davalı şirkete ait olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa tebligat yapılmasına rağmen duruşmalara katılmamış ve herhangi bir cevapta vermemiştir. Mahkemece, dava konusu aracın mülkiyetinin noterde yapılan sözleşme ile davalı şirkete geçtiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı taraf vekilince temyiz edilmiştir. Dava noterde satışı yapıldığı iddia edilen motorlu araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Başka bir anlatımla dava dilekçesinde olumlu tespit talebinde bulunulmuştur. Eda davası açılması mümkün olan hallerde olumlu tespit davası açılamaz....

        -KARAR- Davacı vekili, müvekkili şirketin maliki olduğu ... plakalı aracın noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile davalı şirkete satıldığını, ancak davalının yasal süre içerisinde aracı tescil ettirmediği için aracın vergi borçlarının müvekkili şirketten talep edildiğini, bu nedenle müvekkili şirketin haciz tehdidi altında bulunduğunu belirterek ... plakalı aracın davalı şirkete ait olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa tebligat yapılmasına rağmen duruşmalara katılmamış ve herhangi bir cevapta vermemiştir. Mahkemece, dava konusu aracın mülkiyetinin noterde yapılan sözleşme ile davalı şirkete geçtiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı taraf vekilince temyiz edilmiştir. Dava noterde satışı yapıldığı iddia edilen motorlu araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Başka bir anlatımla dava dilekçesinde olumlu tespit talebinde bulunulmuştur. Eda davası açılması mümkün olan hallerde olumlu tespit davası açılamaz....

          Sahte sürücü belgesi ile temlik alan konumundaki davalı ... yönünden tescil yolsuz olduğundan, iyiniyetli olduğu düşüncesiyle, aracın mülkiyetinin davalıya geçtiği söylenemeyeceği gibi davacı tarafından açılan davanın kabulünün davalının ödemiş olduğu araç bedelinin kendisine iadesi koşuluna bağlı olduğu da kabul edilemez. 5. Ayrıca adli yargı yerinde idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemeyeceği doğru ise de, davacı tarafından davaya konu araca ilişkin tescil kararı istenilmiş olmakla çoğun içinde azın da olduğu ilkesinden hareketle İlk Derece Mahkemesince asıl davaya konu aracın mülkiyetinin tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekmektedir. 6....

            Mahkeme kararı verildiği ve kesinleştiği andan itibaren hüküm doğurmakla tapuya tescil işlemi açıklayıcıdır. Aynı zamanda malikin tasarruf işleminde bulunabilmesi için de tapuya tescil gerekmektedir. Aracın davacı adına tescil edilmeden önceki dönemde davalı T5 adına kayıtlı olduğu polnet kayıtlarından da anlaşılmaktadır. Davacının Mahkeme kararı ile 34 XX 492 Plakalı aracın maliki olduğu açıktır. Ankara 24. İcra müdürlüğü'nün 2018/6757 esas sayılı takip dosyasında ise borçlu T5'nun olması ve araç hakkında ihtiyati haciz ve yakalama tesis edildiği tarihlerde henüz davacı T1 adına verilmiş bir tescil kararı bulunmaması sebebiyle hukuki ihtilaf doğduğu anlaşılmaktadır. Araç T5'nun adına tescilli gözüktüğü için alacaklılar tarafından icrai işlemler dava konusu araç üzerinde tesis edilmiştir. Davalılardan Cem Bülent'in de mahkemeye sunmuş olduğu dilekçesinde açıkça icra dosya borçlusunun kendisinin olduğunu ikrar ettiği görülmektedir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Tarih :28.7.2005 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.8.2004 gününde verilen dilekçe ile mülkiyetin tesbiti, tapu iptali tescil ve haczin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.7.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 1/2' şer paylarla babası ... ve amcası ......

              Sayılı kararında özetle, "...Dava, araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece araç bedelinin davacı tarafından ödendiğinin tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan İ.... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, parasını kendisinin ödediği otomobili, engellilere tanınan vergi muafiyetlerinden faydalanmak için murisi babası adına trafikte tescil ettirdiğini, babasının ölümü üzerine açılan ortaklığın giderilmesi davasında mahkemece verilen ara kararı nedeniyle sözkonusu aracın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılardan İ....; davacının murisin hesabından kendi hesabına aktarma yaparak ödemede bulunduğunu, resmi kayıtların asıl olduğunu, aracın murisin mal varlığına dahil olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalı B....; aracın bedelinin davacı tarafından ödendiğini ancak vergi muafiyetinden faydalanmak için muris üzerine tescil edildiğini belirtmiştir....

              KARAR Davacı, yabancı uyruklu olup Türkiye’de yaşadığını, araç almak istediğini, yabancı uyruklu olmasından dolayı alım satım işlerinin uzun ve sorunlu olacağı düşüncesiyle, ...plaka sayılı aracı 17.12.2007 tarihinde yetkili bayiden davalı adına satın aldığını, aracın parasını bizzat kendisi ödediğini, taraflar arasında aracın mülkiyetinin kendisine ait olup tarafından kullanılacağı ve talep halinde devrinin üzerine yapılacağı, yapılmaz ise araç bedelinin ödeneceği hususunda inanç sözleşmesi yapıldığını, bir müddet sonra aracın devrini alma isteğini ihtar ile karşı tarafa bildirdiğini, ancak ihtar gereğinin yerine getirilmediğini belirterek araç bedeli olan 33.674,30TL’nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş; birleşen davası ile de, aracın mülkiyetinin aidiyeti ile taraflar arasında aktedilen sözleşmenin 7.maddesinde belirlenen cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu