Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın ticari faaliyet alanına girmediğinden, görevsizlik kararı ile davanın---Tüketici Mahkemesine gönderilmesini talep ettiğini, davaya konu --- plakalı aracın 30/07/2021 tarihinde müvekkil şirket adına tescil edildiğini, aynı gün ---- müracaatı yapılıp hesabına 250,00 TL ücret yatırıldığını, 31/07/2021 tarihinde ----geçtiğini, ancak -----para bulunmasına rağmen ödemenin yapılamamasından ve teknik kusurlardan sorumlu tutulamayacağından davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Dava,Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat Yasasının 30/5 ve 7. maddesi uyarınca geçiş ücretinin ve cezanın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....
davacı vekili, müvekkilinin işlettiği Avrasya Tünelinden davalının ... plakalı aracı ile 04.06.2020-23.06.2020 tarihleri arasında ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yapması nedeniyle başlatılan icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali davası olduğu, her ne kadar İstanbul Anadolu 5. Tüketici Mahkemesinin 2021/359 esas sayılı dosyasında davalının Gib kaydı incelendiğinde vergi kaydının bulunduğu ve araç bilgileri sorgulandığında aracın kullanım şeklinin ticari olduğu, bu durumda davalının tüketici olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, yapılan incelemede davalının gerçek kişi ve avukat olduğu, ticari işletme kaydının bulunmadığı, dava konusu aracın davalı gerçek kişiye ait olduğu, aracın trafik tescil kaydı incelendiğinde kullanım şeklinin "yolcu nakli-hususi" niteliğinde olduğu, bu nedenle davalının tacir değil, tüketici olduğu anlaşılmıştır....
Sayılı ilamında da; "Dava, araç mülkiyetinin tespiti, davalı adına olan tescil kaydının iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
renk ve modeldeki 34 XX 804 plakalı araç üzerinde bulunduğunun tespit edildiğini, çalınan aracın sahibine teslim edildiğini ve müvekkile ait ikiz plaka olarak kullanılan plakanın boşa çıktığının anlaşıldığını belirterek sahte kimliğe bağlı sahte araç ruhsatı ile noter satışları yapılmış bulunan müvekkile ait 34 XX 661 plakalı aracın satışlarının iptali ile müvekkili adına tesciline, araç kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
renk ve modeldeki 34 XX 464 plakalı araç üzerinde bulunduğunun tespit edildiğini, çalınan aracın sahibine teslim edildiğini ve müvekkile ait ikiz plaka olarak kullanılan plakanın boşa çıktığının anlaşıldığını belirterek sahte kimliğe bağlı sahte araç ruhsatı ile noter satışları yapılmış bulunan müvekkile ait 34 XX 568 plakalı aracın satışlarının iptali ile müvekkili adına tesciline, araç kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, trafik kaydının iptali, kademeli tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 13.04.2012 gün ve 2012/2070- 5517 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti....
-TL+KDV olarak belirlendiği, dava konusu ihale ile aynı tarihte gerçekleştirilen 1 (bir) nolu (J) plakanın 285.000,00.-TL+KDV ve 2 (iki) nolu (J) plakanın 300.000,00.-TL+KDV ile satılmasına ilişkin ihale komisyonu kararlarının itâ amiri tarafından uygun bulunarak onaylandığı dikkate alındığında, dava konusu ihaleye katılan iki istekli tarafından sunulan tekliflerin muhammen bedele ve birbirlerine yakın olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, ihalede rekabet ortamı ve sağlıklı fiyat yarışmasının sağlanamadığı ve bu hâliyle ihaleden beklenen kamu yararının gerçekleşmediği anlaşıldığından, dava konusu ihalenin itâ amiri tarafından onaylanmamasına ilişkin takdir yetkisinin kamu yararına ve hukuka uygun olarak kullanıldığı sonucuna ulaşılmaktadır....
Gıda ve İht. Mad. Hayv. Tar. Ürün. Paz. Tic. ve San. A.Ş. adına kayıtlı göründüğünün belirtildiği hususları da nazara alınarak, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; 26 VS 001 sayılı plakanın sorgulanarak, suç tarihi olan 20/02/2013 tarihinde, bu plakaya kayıtlı Volkswagen Passat marka araç bulunup bulunmadığının, ayrıca aracın ağır hasar kaydıyla satışa çıkarılıp çıkarılmadığının ilgili firma nezdinde araştırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sanığın beraatine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece, davacının talebinin sadece aracın tescili isteminden ibaret olduğu, davacının dayandığı 28.10.2003 tarihli resmi satış senedinin geçerli olup mülkiyeti nakledici mahiyette bulunduğu, ancak trafikteki işlemin davacı tarafından yaptırılmadığı ve tescil istemi idari nitelikte olduğundan talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Bir davada dayanılan maddi olguları hukuksal açıdan nitelendirmek ve uygulanacak yasa hükümlerini bulmak ve uygulamak HUMK’nun 76. maddesi gereği doğrudan hakimin 2008/4363-9702 görevidir. Davacı, 28.10.2003 tarihli Noter satış sözleşmesi ile davalıdan satın aldığı aracı, trafik kaydında çalıntı şerhi bulunması nedeniyle adına tescil ettiremediğini ileri sürerek adına tescili ile buna uygun belgenin verilmesini istemiştir. Davacının talebi dava konusu aracın mülkiyetinin kendisine geçtiğinin tespiti mahiyetindedir....
İlgili belgenin incelenmesinde; kira ve satım akdi içeren karma bir sözleşme olduğu, aylık 3.300,00 TL bedel karşılığında ticari minibüse ait ... sayılı plakanın 36 ay süre ile çalıştırılmak üzere davacıya kiralandığı ve aynı zamanda ‘Kasa’ olarak tabir edilen aracın da 30.000,00 TL karşılığında davacıya satıldığı ve bedelin tahsil edildiği anlaşılmaktadır....