bulunmasının ise aynı zamanda hukuki ayıp oluşturduğu, bu hususun tüketici yönünden katlanılmasının beklenemeyeceği, şikayete konu hususların 0 km. araçta müşteri memnuniyetini ortadan kaldıracak nitelikte olduğu, her ne kadar davalı vekilince araçtaki arızaların giderilmiş olması nedeniyle ayıpsız misli ile değişim talebinin reddi gerektiği talep edilmiş ise de; davacının servis kaydında ayıpsız misli değişim hakkını saklı tutarak aracı teslim aldığı görülmekle mahkememizce de uygun bulunan denetlenebilir bilirkişi raporu da dikkate alınarak davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin kabulüne (...)" gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı misli ile değişim talebine ilişkin olup davacı, 16.12.2014 tarihinde almış olduğu araçta boya dökülmesi olduğunu, bu ayıbın gizli ayıp olduğunu ileri sürerek aracın misli ile değişimini talep etmiş, davalılar aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Dairemizin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde davacının talebinin bedel indirim talebi olarak kabulü ile 15.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteelsilen tahsiline karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı öncesinde alınan 12.10. 2016 tarihli bilirkişi raporunda '' dava konusu otomobilin sol yan panel üzerinde camın alt kısmında yaklaşık 50 cm.'...
konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, uygun görülmemesi halinde ayıp oranında bedel indirimi yapılarak, farkın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Bilirkişi raporunda, davacının yeni aldığı aracın sağ arka tavan ile arka cam birleşim yerinde çok hafif bir ezilme ve sol arka çamurlukta hasar olduğu, bunlardan sağ arka tavan ile arka cam birleşim yerinde meydana gelen ezilmenin, fabrikadaki üretim sırasında, diğer kusurunun ise fabrikadan bayilere dağıtım için taşındığı aşamada meydana olabileceğini, ilk hasarın gizli ayıp, ikinci hasarın ise açık ayıp niteliğinde olduğunu belirtmiştir. Bilirkişi raporundaki bu belirlemelere göre araçta gizli ayıp olduğu ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Yasa'nın 4. maddesinde belirtilen ayıp niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacının aracın değiştirilmesi isteminin kabul edilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile istekten başka bir şeye karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....
Bu durumda bölge adliye mahkemesince, ayıptan kaynaklı seçimlik hakkını ücretsiz onarım yönünde kullanan tüketicinin, daha sonra aynı ayıplar için ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanamayacağı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 28/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi...
Ancak satılan mala daha uzun süreli garanti verildiği zaman bu sürenin garanti süresi sonuna kadar uzayacağı Yargıtay’ın emsal kararları ile de benimsendiğinden garanti süresinin dava tarihi itibariyle geçmemiş olduğu, davalı tarafça satılan malın ayıbının garanti süresi içinde ortaya çıkması üzerine ihbarın yapıldığı, araçtaki gizli ayıp nedeniyle davacının değişim hakkının kullanılmasının TBK'nın 227. maddesinde ve garanti belgesinde düzenleme bulan seçimlik haklardan olduğu ve bu hakkın kullanılmasının dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmeyeceği, her ne kadar mahkemece araç üzerinde takyidat sorgusu yapılmamış ise de UYAP ortamında yapılan sorgulama ile davaya konu araç üzerinde herhangi bir mahrumiyet, takyidat bulunmadığı gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının satın aldığı aracın ayıplı olması nedeniyle ayıpsız misli ile değişimi istemidir. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile davaya konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesi neticesinde; 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
/servis tarafından masrafsız onarımının yapılmasına, dava konusu araçtaki uyuşmazlık konusu ayıpların tamamen orjinal parçaları ile değiştirilmesine rağmen giderilemediği rapor altına alınırsa,ayıp kaynaklı sorunun tamamen giderilememesi halinde, dava konusu araçta bu ücretsiz onarım nedeniyle bir değer kaybıda meydana gelmiş ise davacı tüketicinin 11.m.de sayılan bedel indirimi veya misli ile değişim talebi sözkonusu olabilecektir....
den otobüs satın aldığını, otobüsün gizli ayıplı olduğunu, ayıbın müvekkilinden hile ile gizlenerek satışın gerçekleştiğini ileri sürerek, malın ayıpsız misli ile değişimini, değişim mümkün değilse ödenen bedelin reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili yargılama aşamasında, öncelikli taleplerinin ayıplı aracın davalıya iadesi ve ödenen bedelin yasal faizleriyle birlikte davalılardan tahsili olduğunu beyan etmiştir. Davalı.... vekili, davacının muayene ve ihbar külfetlerine uymadığını, davanın zamanaşımı gerçekleştikten sonra açıldığı, araçta ayıp bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı... vekili, müvekkiline aracın ayıplı olduğuna ilişkin ihtarnamenin süresinde gönderilmediğini, aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Yine aynı kararda belirtildiği üzere alıcının kötü niyetinin tespit edilebilmesi için, dava konusu araçtaki arızanın, onarım ile giderilebilir olması, onarımdan sonra araçta değer kaybı yaşanmaması, onarımın parasal değerinin aracın değerine oranı gibi ---- değerlendirilmesi gerekir. (...) Ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi talebi TBK 227. maddesinden kaynaklanan alıcıya tanınmış bir haktır. Sadece 1 yıl gibi uzun sayılabilecek bir süre aracın kullanılması, yasadan doğan hakkını misli ile değiştirilmesi yönünde kullanan daacının kötü niyetinin varlığını göstermeyeceğinden, davacı tarafın talebinde kötü niyetli olduğuna ilişkin istinaf sebebinin reddine karar vermek gerekmiştir. (...)...