DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Asıl dava; kullanım ödüncü sözleşmesi iddiasına dayalı istihkak, birleşen dosya; inançlı işlem iddiasına dayalı araç mülkiyetinin tespiti ve tescili talepli davadır....
Davada, davacı ile davalı arasındaki sözleşme kullanım ödüncü sözleşmesidir. Borçlar Kanunumuzun 379. Maddesinde, kullanım ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin bir şeyin karşılıksız olarak kullanılmasını ödünç alana bırakmayı ve ödünç alanın da o şeyi kullandıktan sonra geri vermeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Kullanım ödüncü sözleşmesinde, ivazsızlık önem arz etmekte beraber; sadece ariyet verenin münhasır bir menfaati olmaması kaydı ve ariyet alanla birlikte ariyet verenin de bir menfaatinin bulunması halinde ivazsızlığa halel gelmediği kabul edilmektedir. Dava konusu olayda, dosya içerisinde yazılı bir sözleşme bulunmamakta, dosya içerisinde, teslim edilen---------karşılığı verildiğini gösteren bir belge bulunmadığı gibi ilgili sektörde genelde bu tür eşyalar, perakende satıcılarına ivazsız olarak, birlikte çalışıldığı sürece verilmektedir....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin araç kiralama işleri ve otokoç-1 Mod markaları ile Türkiye'de 0 ve 2.el araç alım-satım işleri yapan firma olduğunu, davalının müvekkil firmadan 0 km araç satın aldığını ve aracın kendisine teslim edildiğini, satıcı firma aynı zamanda kasko ve sigorta hizmeti verdiğinden davalıya satılan araç kaza yapmış olmakla, aracın tamiri müddetince davalıya ikame bir araç verildiğini ve ikame araç sözleşmesi düzenlendiğini, bu ikame araç kullanım sözleşmesinin kira sözleşmesi olmadığını, işte ikame araç sözleşmesi ile davalıya teslim edilen aracın ağır hasarlı olarak müvekkili şirkete iade edilmesi nedeniyle 34 XX 688 plakalı ikame araçtaki hasar bedelinin tahsili için davalı hakkında icra takibi yaptıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu, davalının itirazı haksız olduğundan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/204 esas sayılı dosyasında ayıp sebebiyle açılan dava da bedel iadesi ile aracın tesliminden itibaren işleyecek yasal faize ve davacının elinde bulunan aracın davalıya iadesine karar verildiği, kararın kesinleştiği, davacının munzam zarar ve aracın teslimi ile ilgili masraflar yönünden iddialarını ispatlayamadığı, araç teslimi ile bedel iade teslimi tarihleri arasında araçtan mahrum kalınmasından doğan zarar ve faturalandırılan araç bedeli içerisinde olmayan 1000 Euro'luk cam bedeline yönelik talebin yerinde olduğu, karşı davada değer kaybı ile araç onarım bedeli toplamı olmak üzere 10.111,00 TL'ye hükmedilmesi gerektiği, yararlanma bedeli talebinin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Somut olayda davacı ile davalının 11/05/2012 tarihinde imzaladıkları araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan kira bedeli, haksız kullanım bedeli ve aracın teslimi istemli davaya bakma görevi HMK'nın 4/1. maddesi gereğince değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesine aittir. Buna göre kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenecek olan uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... (Karabük) Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29.05.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Kanunda bu teslim borcuna bağlı olarak kullanım ödüncü verenin ayıptan ve zapttan sorumluluğu öngörülmüş değildir. O halde ariyet veren ayrıca ve açıkça üstlenmedikçe, ariyet konusu malın ayıplı olmasından ya da zapta karşı tekeffül sorumluluğu bulunmamaktadır. Ancak kullanım ödüncünün konusu olan malda var olan bir ayıp ya da kusuru ödünç veren özellikle saklamış ve ödünç alana belirtmemişse; bu gizlemeden dolayı ödünç alan zarara uğraşmışsa ödünç verenin sorumluluğu söz konusu olacaktır. Ayrıca " kullanım ödüncü alanın menfaati üzerine kurulu bir sözleşme olmasından dolayı sorumluluğu bağış sözleşmesinin sorumluluğu gibidir. Bu bakımdan ödünç verenin ağır ihmali ya da kasti zararından dolayı oluşan zararlardan; bir de açıkça belirtilen ödünç alana karşı sorumlu olduğu durumlarda ortaya çıkar." ( Aydoğdu Nalan, a.g.e. s. 629.) Açıklanan nedenlerle ariyet veren davalı tarafça gizlenen bir ayıp bulunmamaktadır. Üretimli ilgili varsa kusurlardan bundan üretici firma sorumludur....
Maddesi uyarınca 10 iş günü sonrasının 18.08.2020 tarihi olduğu dikkate alındığında ikame aracın davacıya teslim tarihi olan 01.10.2020 tarihine kadar geçen süre sayısının 24 gün olacağı ve o tarihlerdeki muadil araç piyasa rayiç değeri ortalamasına göre 8400 TL olacağının belirlendiği, ikame araç temini açısından davalıların mücbir sebep sebebiyle iş emri ve onarım şartları 15....
ye çeşitli tarihlerde farklı miktarlarda paralar gönderildiğini, bunların haricinde davalılar tarafından davacının şahsi kredi kartının da izinsiz olarak yüklü miktarda tutarlar için kullanıldığını, tüm bu ödemeler ve harcamalar ışığında davalıların davacılara toplamda 221.854,00 TL tutarında borcu mevcut olduğunu, davalılar ile davacılar arasında karz akdine dayanan bir ilişki olduğunu, davacıların vermiş oldukları kullanma ödüncü niteliği taşıyan borç paraların tahsili amacıyla Düzce İcra Müdürlüğünün 2021/3572 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıklarını, takibe karşı davalılar tarafından itiraz edildiğini, davacılar tarafından yapılan ödemelerin açıklamalarında yer alan "araç için, T5 araç bedeli" gibi ibarelerin yer aldığını ve bu süreçteki diğer tüm ödemelerin de ödünç ilişkisi kapsamında yapıldığını gösterdiğini, davalıların başkaca borçları olması sebebiyle engelli statüsündeki dava konusu araca yakalama şerhine istinaden polis tarafından alıkonulduğunu, bununla birlikte mal kaçırma...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/348 Esas KARAR NO: 2021/1019 Karar DAVA: İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/05/2021 KARAR TARİHİ: 05/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından, davalı aleyhine ----- sayılı dosyası ile detaylıca açıkladıkları ---- bedeli için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ilgili dosyadan davalı tarafa ödeme emri tebliğ edilmiş olduğu, davalı şirketin tebliğ almış olduğu işbu ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edip icra takibini durdurduklarını, bu sebeple ---- dosyası ile başlatılmış olan icra takibine devam edilebilmesi amacıyla huzurdaki itirazın iptali davasının açılması zarureti hâsıl olduğunu, taraflar arasında ---- maddeleri anlamında kullanım ödüncü sözleşmesi mevcut olduğu davalı tarafın ariyet koşullarına...
hakkının ancak tarafların anlaşması ile tesis edilebileceği, kendiliğinden meydana gelemeyeceği, kaptanın gemiyi rehnetmesinin söz konusu olmadığı, olaydaki deniz ödüncü senedinde ödünç alınan paranın sarf edileceği masrafların, yatın genel ve devamlı olarak yaptıkları masraflar olduğu, davaya konu deniz ödüncü senedinde TTK'nun 1160, 1161, 1162, 1164 ve 1235. maddelerinde yer alan şartlarından hiç birinin mevcut olmadığı, davalının takibine dayanak kıldığı senedin, adi bir alacak senedi olduğu, alacak ve rehin hakkının kendiliğinden doğmayacağı, TTK'nun 1235. maddesinde sayılan alacaklar alacaklıya kanundan doğan rehin hakkı verirken sadece deniz ödüncünün verdiği kanuni rehin hakkı deniz ödüncü sözleşmesi ile meydana geleceği, davalının adi senetten dolayı rüçhanlı bir alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı alacaklının alacağını derece kararından çıkartılmasına ve çıkarılan bu alacağın davacı alacaklıya ödenmesine karar verilmiştir....