Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hüküm ve sonuçlarını da ölünceye kadar bakma sözleşmesinin tarafları olan bakım alacaklısı ve bakım borçlusu arasında meydana getirir. Bakım sözleşmesinde aksine bir koşul yer almadığından bakım sözleşmesinin tarafı olmayan davacı vaat alacaklısını ölünceye kadar bakma akdinin sonuçlarıyla sorumlu tutmak olanaksızdır. Türk Medeni Kanunu'nun 1020. maddesindeki tapu sicilinin herkese açıklığı kuralından yararlanacak olan vaat alacaklısı 29.05.2006 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanarak mülkiyet aktarımı isteyebileceğinden davacının isteminin hüküm altına alınması yerine davanın reddi yasaya aykırıdır. Kabule göre de; davacının ikinci kademedeki rayiç bedel ödetilmesi isteminin bir gerekçe gösterilmeden reddi doğru olmamıştır. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.04.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Dava ayıplı olduğu iddia edilen araç nedeniyle aracın yenisiyle değiştirilmesi veya satış sözleşmesinden dönme ve bedelin iadesi talebine ilişkindir.Taraflar arasında araç alım satımı konusunda bir uyuşmazlık olmayıp, uyuşmazlık söz konusu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise aracın yenisi ile değiştirilmesi veya bedel iadesi gerekip gerekmediğine ilişkindir....

      Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı ile müflis şirket arasında imzalanan 20.05.2003 tarihli harici araç satış sözleşmesi uyarınca davacının araç bedeli olan 18.500,00 TL' yi ödeyerek aracı teslim aldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20. maddesine göre, tescil edilmiş araçların satış ve devirleri noterler tarafından yapılır. Bu şekle uyulmaksızın yapılan satış sözleşmeleri geçersizdir. Geçersiz sözleşme nedeniyle verilenlerin karşılıklı olarak aynı anda iadesi gerekir. Bir taraf parayı, diğer taraf ise aracı kullandığından, araç alıcının elinde bulunduğu sürece satıcıya ödenen bedel için faiz istenemez. Ancak araç fiilen alıcının elinden çıkmışsa o tarihten itibaren faiz talep edilebilir. Somut olayda, dosyadaki tescil belgesine göre dava tarihi itibariyle müflis şirket adına kayıtlı olan araca 16.04.2006 tarihinde hacizli olduğundan el konulmuştur....

            Temyize konu ... bu dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile ödenen paranın tahsili isteğine ilişkin olup, devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Taşınmazın aynına taalluk etmekte olup, bu kabil satışlar resmi şekilde yapılması gerekir. Uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşme olması gerekir. Sözleşme resmi şekilde yapılmadığından hukuken geçersizdir. Bu nedenle 4077 sayılı yasadan kaynaklanan bir uyuşmazlık yoktur. Dava daha çok borçlar kanununun genel hükümlerine göre açılmış sözleşmenin iptali nedeniyle bedel iadesi isteğine ilişkindir. Öyle ise mahkemece işin esası incelenerek ve ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Cezai Şart Uyuşmazlık, tacirler arasındaki acente ve buna bağlı araç kiralama sözleşmelerinin feshi nedeniyle cezai şart, müset ve menfi zararların tespiti ve tahsili istemine ilişkindir. Kira ilişkisi taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin ferisi niteliğinde olup, temel uyuşmazlığın acentelik sözleşmesinin feshine ilişkin olmasına göre temyiz incelemesi Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına ait olduğundan temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın ilgili Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... vd. tarafından, davalı ... vd. aleyhine 04/01/2011 gününde verilen dilekçe ile sahte belgelerle araç satışı nedeniyle satışın iptali ve aracın iadesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, sahte belgelerle yapılan noter satışı nedeniyle satışın iptali ve aracın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir....

                  feshi ile yükümlülüklerinin iptali ve teminatların iadesi, mümkün olmadığı takdirde, aşırı ifa güçlüğü nedeniyle rödovans sözleşmesinin uyarlanması kararının verilmesini istemiştir....

                    Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin feshi ve teminat mektubunun iadesi davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmediğinden, mahkemece 06/06/2014 tarih ve 2012/1064-2014/248 sayılı kararla temyiz dilekçesi reddedilmiş, red kararı yasal süre içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinin feshi ve teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, 06/06/2014 tarihli ek karar ile temyiz başvurusunun süresinde olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar süresi içinde temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu