Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı hakkında banka tarafından yürütülen soruşturma sırasında alınan müfettiş raporu ile; davacının olağan sayılamayacak alım satım işiyle uğraştığı, bankacı konumunu kullanarak müşteri bankacı ilişkisini aşar şekilde ilişkiler kurduğu, kurumsal e-posta adresini araç alım-satım işleri ile ilgili olarak kullandığı, çalışma saatleri içinde görevi dışında olan araç-satım işi ile uğraşması, bu suretle görevi ile ilgili olmayan internet sitelerinde zaman geçirdiği, eşi üzerinden muvazaalı kredi ve konut satışı işlerine giriştiğinin tespit edildiği, davacının davranışı ve savunmasındaki beyanları değerlendirildiğinde davalı bankanın davacı ile çalışma ilişkisini sürdürmesinin beklenemeyeceği buna göre 4857 Sayılı Yasa’nın 17. ve 18. maddeleri uyarınca yapılan feshin davalı bankanın zararının oluşmadığı da dikkate alındığında haklı neden ağırlığında olmadığı, geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından Mahkemece davanın reddine karar verilmesi yerindedir....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan satın ve teslim aldığı ticari aracın, şase numarasında problem olması ve mühürlerin olmaması nedeniyle ruhsat almanın mümkün olmadığını, ayıbın derhal davalıya sözlü olarak bildirildiğini, davalının durumu düzelteceğini bildirerek aracı alıp, mühür vurdurduğunu bildirerek iade ettiğini, müvekkilinin aracı muayene ettirmek ve bakımını yaptırmak üzere götürdüğünde motor bloğunun çatlak olduğunun anlaşıldığını ve tespit yaptırıldığını, davalının ayıplı mal sattığını, bu nedenle müvekkilinin gerek maddi ve gerekse manevi yönden ağır zarar gördüğünü iddia ederek sözleşmenin feshi ile davalıya satış bedeli olarak ödenen...

    Bent Türk A.Ş vekili, davacının arıza olarak bildirdiği hususların ayıplı imalattan değil, aracın teknik aksam ve konseptinden kaynaklandığını, sözleşmenin fesih şartlarının oluşmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalı ... Otom. Tic.ve San.A.Ş vekili, davacının şikayeti üzerine davaya konu aracı incelediklerini, herhangi bir arızaya rastlayamadıklarını, ancak müşteri memnuniyetini ön planda tutarak şanzıman kontrol ünitesinin değiştirildiğini, kumanda ünitesi programının güncellendiğini, sözleşmenin feshi şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

      Türk A.Ş vekili, davacının arıza olarak bildirdiği hususların ayıplı imalattan değil, aracın teknik aksam ve konseptinden kaynaklandığını, sözleşmenin fesih şartlarının oluşmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalı ... Otom. Tic.ve San.A.Ş vekili, davacının şikayeti üzerine davaya konu aracı incelediklerini, herhangi bir arızaya rastlayamadıklarını, ancak müşteri memnuniyetini ön planda tutarak şanzıman kontrol ünitesinin değiştirildiğini, kumanda ünitesi programının güncellendiğini, sözleşmenin feshi şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

        Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, hükme esas alınan rapora göre, satım konusu araçta üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğu, davacı tarafından davalılara derhal ihbar yapıldığı, aracın trafiğe çıkışından hemen sonra, sürekli olarak araçta özellikle motordan kaynaklı arızalar meydana geldiği, yoğun trafikte yolcu taşıma beklentisiyle alınan aracın, trafikte arızalanmasının risk taşıdığı, davacının bu şartlar altında aracı kullanmaya zorlanamayacağı, davacının araç satım sözleşmesinin feshi ile, satım bedelinin iadesi isteminde haklı olduğu, dava tarihi ile hüküm tarihi arasında uzun bir süre geçmesinin iade edilecek semenden indirim nedeni olamayacağı, önemli olan noktanın dava tarihindeki şartlar olduğu, davalıların istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, davacının yargılama gideri yönünden istinaf isteminin kabulü ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği gerekçesiyle davalıların istinaf isteminin esastan reddine, davacının istinaf isteminin kabulüne, ilk...

          Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk satım sözleşmesinin feshi ve yapılan ödemelerin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı, Tüketici Mahkemesi'nin görev alanına girmediği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasında sözleşmenin geçerliliği konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk satım sözleşmesinin feshi ve yapılan ödemelerin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı, Tüketici Mahkemesi'nin görev alanına girmediği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasında sözleşmenin geçerliliği konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk satım sözleşmesinin feshi ve yapılan ödemelerin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı, Tüketici Mahkemesi'nin görev alanına girmediği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasında sözleşmenin geçerliliği konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir....

                a kefil olarak 20.000,00 TL'lik kambiyo senedini imzaladığı, 23/07/2018 tarihinde sözleşmenin imzalanması akabinde, müvekkili tarafından düzenli olarak ödemeler yapıldığı, bu ödemelerin banka kanalı ve elden olmak üzere gerçekleştiği, müvekkilini aracın kilometresi konusunda satıcı ... hileye maruz bıraktığı, araç satın almak için piyasa araştırmasına girişen müvekkilinin, davalı yan ile görüşmeler gerçekleştirdiği ve Whatsapp yazışmaları ile de sabit olduğu, davalının müvekkiline aracın 180.000 kilometrede olduğunu söylediğini, araç muayene tarihinin gelmesi ile muayene neticesinde araç kilometresi ile bir önceki muayeneye göre oynandığının saptandığı, aracın satım tarihinde 180.000 kilometrede değil, 378.000 kilometrede olduğunun öğrendiği, müvekkilinin davalı yanı bu konuda bilgilendirdiği, tamamını yapmış olduğu ödemelerin iadesini talep ettiği, davalının kötü niyetli bir şekilde, satış sözleşmesine bağlı olarak imzalanmış olan senetle icra takibi başlattığını, İstanbul Anadolu 18...

                  CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin ana konusunu oluşturan araçların neler olduğu, satış fiyatları, indirim tutarları gibi konularının düzenlenmesi gereken EK-1'in bulunmadığını ve dosyaya sunulamamış olduğunu, ilgili taahhüt ve sözleşmenin EK-1 olmadan bir geçerliliğinin bulunmayacağını, dava dilekçesinin ekinde ... adet araç için araç şase noları, plaka, fatura tarihi, satış tarihi, ruhsat tarihi, indirim tutarı, indirim tutarının %20'si gibi bilgileri içerir ... tablosunun davacı tarafından tek taraflı hazırlanmış imzasız bir tablo olduğunu, davacı şirketin tablosunda sözleşme tarihi olan 29/08/2020 tarihinden önce satmış olduğu araçları da taahhütname kapsamındaymış göstermeye çalıştığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin süre ve km dolmadan satış yaptığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, ayrıca sözleşmenin 6.1. maddesinde belirlenen mücbir sebep hallerinin de ülkemizde gerçekleştiği belirtilerek davanın reddini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu