Davacı vekilinin istinaf istemi yönünden yapılan incelemede; Davacının adına kayıtlı 34 XX 567 plakalı minibüs cinsi araç, 04.07.207 tarihli ve Kartal 1.Noterliğince düzenlenen kati satış sözleşmesi ile davalı T8'e satılıp devredilmiş olup davacı vekili dava dilekçesinde, aracın satış bedelinin 960.000,00 TL olarak belirlendiğini, satış bedelinin 300.000,00 TL'sine karşılık olarak bir adet taşınmazın devrinin davalı T5 tarafından davacı adına yapıldığını, ancak bakiye bedel yönünden verilen 660.000,00 TL'lik senet bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, öncelikle satışın iptali ile aracın davacı adına tescilini bu talep kabul görmez ise 660.000,00 TL'nin davalılardan tahsilini talep etmiştir....
a yapılan satışın muvazaalı olduğunu, bu nedenle bu davalı yönünden de davanın kabulü ile satışın iptaline ve İİK'nın 283.maddesi gereğince davacıya haciz ve satış isteme yetkisi verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Eldeki davada davacı taraf dava dilekçesi ile terditli talepte bulunarak, dava konusu araç satış işlemine ilişkin olarak aracın davacı adına tescilini, bu talebin kabul edilmemesi halinde bakiye satış bedelinin tahsilini talep etmiştir....
(Borçlar Kanunu'nun 31.) maddesine göre, aldatma (hile) öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir. Somut olayda, davalı ...'in hileli davranışı sonucunda dava konusu 115 ada 2 parsel sayılı taşınmazı tapuda davalıya devreden davacı, 09.03.2010 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin koşullarının davalı ... tarafından yerine getirilmediğini iddia etmektedir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda, taraflar arasında imzalanan 09.03.2010 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin içeriğine göre ......
TL'nin ... ve ... hesaplarına gönderileceğine dair anlaşıldığını, davacı şirket yetkilisinin hata ve hile ile araç bedelinin çok altında aracın satış işlemini tamamlayarak mağdur edildiğini, mağduriyetinin devam ettiğini, davalı tarafça aracın teslim alınmasının üzerinden 24 saat geçmeden aracı satmaya çalıştığını, savcılıkça verilen tedbir kararı nedeniyle satışın gerçekleşmediğini beyanla davacı şirket adına kayıtlı ... plakalı aracın hile yolsuz tescil ve hata nedeniyle noter satış sözleşmesinin iptaline, davanın niteliği gereği davalı ......
e ait olan 2 ada 900 parsel numaralı taşınmazı 03.04.1965 tarihinde noterde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, halen kullanımında bulunduğunu belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescili isteğinde bulunmuştur. Davalı, murisinin 1937 yılında Kanada'ya göç ettiğini, satış vaadi sözleşmesinin dayanağı olan vekaletnamenin sahte olduğunu, istemin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davası ile de, elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karar tarafların temyizi üzerine Dairemizin 28.02.2002 tarih 2002/503 Esas, 2002/1357 Karar sayılı ilamı ile; dava konusu taşınmazın davacının zilyetliğinde bulunması sebebiyle zamanaşımı iddiasının Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca dinlenme olanağının bulunmadığı gerekçesi ile bozulmuştur....
ya satmışlardır. 27.11.2008 tarihli tapu kaydına göre taşınmaz elbirliği malikleri olan ..., ..., ..., ... ve ... adına kayıtlıdır. Mahkemece, davalılardan ..., ... ve ...'nun paylarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş ise de iptal edilen ...'nun payı içinde ... ...'dan devralmış olduğu pay ile birlikte satış vaadine konu olmayan ..., ... ... ve ... ...'dan tapuda satış suretiyle intikal eden paylar da mevcuttur. Bu nedenle ... payının tamamının davacıya tescili doğru değildir. Mahkemece, sadece ... tarafından davacı ...'a satışı vaat edilen ancak daha sonra davalı ...'e devredilen ... payının ... hissesinden iptali ile diğer satış vaadinde bulunanlar ... ve ...'ın payları ile birlikte (pay oranları da) belirlenerek ve elbirliği mülkiyetinin halen devam ettiği de gözetilerek davacı ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken ...'in tüm payının iptaline karar verilmesi doğru olmamış, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2021 NUMARASI : 2021/159 ESAS DAVA KONUSU : ARAÇ SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN İPTALİ KARAR : Denizli 2....
DAVA Davacı; maliki olduğu 159 ada 32 parseldeki 2 nolu bağımsız bölüm, 237 ada 6 parsel ve 240 ada 27 parsel sayılı taşınmazlarını kendisine bakacağı inancıyla ve oğluna duyduğu güven sebebiyle bedelsiz olarak satış göstermek suretiyle davalı oğluna devrettiğini, ancak devirden bir süre sonra davalının kendisiyle ilgilenmeyip bakmadığını, hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde bedelin tahsilini istemiş, davacı vekili 06.12.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle, sadece 240 ada 27 parsel sayılı taşınmaz yönünden davaya devam ettiklerini, ayrıca davalı tarafından esaslı hataya düşürülerek devrin yapılmasının sağlandığı, hukuki nitelendirme hakime ait olmakla birlikte, hile, hata ve bağıştan rücu nedeniyle tapu iptali ve tescile, olmazsa tazminata karar verilmesini istemiştir. II....
ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, düzenleme şeklinde mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan araç satışı nedeniyle, sözleşmenin feshi, satışa konu aracın üzerindeki hacizlerin kaldırılması ile aracın davacı adına tescili talebine ilişkindir. Davacıyla davalılardan T1 arasında, Mersin 12. Noterliği'nin 22/08/2017 tarih ve 17770 yevmiye nolu düzenleme şeklinde mülkiyeti muhafaza sözleşmesi ile 34 XX 438 plakalı aracın davacı tarafından davalı T1'a 55.000,00 TL bedelle satışı yapılmıştır. Satış sözleşmesinde, satış bedelinin, vadeleri, bedelleri ve tanzim tarihleri belirtilen 6 ayrı senetle ödeneceği kararlaştırılmıştır. Dava konusu aracın trafik tescil kaydına, 22/08/2017 tarihi itibariyle mülkiyeti muhafaza kaydı işlenmiştir....
Aldatma eylemi belli davranışlarda bulunma ile olabileceği gibi açıklamada bulunmama veya gerçeği gizleme şeklinde de ortaya çıkabilir. TBK’nın 39. maddesi uyarınca iradesi fesada uğratılmak suretiyle sözleşme yapan taraf öğrenme tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde iptal hakkını karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir. Hile iddiası her türlü delil ile ispatlanabilir ve belli bir şekle tabi değildir. Tapu kaydı; davaya konu İstanbul ili, Ümraniye ilçesi, Namık Kemal Mahallesi, 493 ada 24 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazın, 1/3 hissesi davacı adına kayıtlıyken davacı adına vekâleten 15.03.2002 tarih ve 1415 yevmiye sayılı resmi satış senedi ile davalıya devredilmiştir....