Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 2451 yevmiye numaralı Kat'i Araç Sözleşmesi ile ... plakalı 1984 model .... marka otomobilini sattığı sırada fiil ehliyetinin bulunmadığını, davalıların bu durumu bilerek babalarını kandırmaları sonucunda aracı üzerlerine geçirdiğini ve araç bedelini ödemediklerini iddia etmiş ve söz konusu araç satış işleminin iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı ..., davacıların babasının aracını bedelsiz olarak kendisine devrettiğini ve aracın babalarında kaldığını, bir süre sonra satmak istediğinde vekalet verdiğini ve parayı arabayı sattığı kişiden davacıların babasının aldığını, diğer davalı ... ise iyiniyetli olarak aracı diğer davalıdan bedeli karşılığında aldığını beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır....

    ün işyerinden sahte düzenlenmiş sürücü belgesi ile araç kiralamak şeklinde gerçekleşen eylem ile bu aracın sahte motorlu araç trafik ve tescil belgesine göre düzenlenmiş vekaletname ile satışının, sübutu halinde, her bir mağdura karşı, 5237 sayılı TCK'nun 158/1-d maddesinde öngörülen "kamu kurumu aracı kılınmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık"; bu eylemlerde kullanılan sahte sürücü belgesi, motorlu araç trafik/tescil belgesi ile vekaletnamenin ise, TCK'nun 204/1-3, 43. maddelerinde ifadesini bulan zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturacağı; incelemeye konu dosya için düzenlenen ...Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 19.10.2009 gün ve 2009/48671 esas sayılı iddianamesinde; aracın sahte vekaletname ile...'ya satışının kamu davasına konu edildiği;.... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/12 Esas ve 2014/100 Karar sayılı dosyası için, sanık hakkında düzenlenmiş, ......

      ye araç satışından çok sonra 04/03/2016 tarihinde kayyumun atandığını, satışın bu durumla bir ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle haksız davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesi talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satım sözleşmesinin iptali davası olup, uyuşmazlık; davalı tarafın davacıdan satın almış olduğu ... plaka sayılı aracın muvazaalı olarak satın alınıp alınmadığı, araç satışının hangi saikle yapıldığı, araç satışının iptali gerekip gerekmediği hususlarındadır. Davacı taraf, muvazaa nedeniyle araç satışının iptalini talep etmiş ise de, davacı şirketin 670 sayılı KHK'nun 5. Maddesi kapsamında ticaret sicilinde resen terkin edildiği, davacının tüzel kişiliğinin bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Mahkememizin 21/12/2016 tarih ve ... Esas ... Karar sayılı ilamı İstinaf edilmiş olmakla; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .......

        Mahkemece; taraflar arasındaki protokolde takibe konu senedin teminat senedi olarak düzenlendiğinin ve aracın satışının davalı tarafa yapıldıktan sonra senedin geçersiz sayılacağının belirtildiği, araç satışının resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğu, geçersiz olan satış sözleşmesi gereğince verilen teminat senedinin de geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, takibe konu bono nedeniyle davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, taraflar arasında düzenlenen 19.03.2010 tarihli protokol uyarınca yapılan araç satışı, 2918 Sayılı Kanunun 20/d maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğundan taraflar söz konusu protokol uyarınca aldıklarını iade ile yükümlüdür....

          Mahkemece, taşınmaz açısından bedel farkının tek başına iptal nedeni olmayacağı araç satışının ise davalı ...’nin ihtiyacı olduğu için yapılmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

            . - K A R A R - Davacı vekili, tarafların oto alım satım işi ile uğraştıklarını, müvekkilinin davalıdan ... plakalı ... marka aracı 28.550 TL bedel karşılığında 2. el olarak satın aldığını, aracın müvekkili adına resmi satışı yapılıp tescil işlemlerinin tamamlanmasından sonra 3. kişiye satışının yapılmak istendiğini, ancak aracın ağır hasarlı ve kilometresinde oynama yapılmış olduğunun tespit edildiğini, davalının müvekkiline ayıplı araç sattığını, davalıya ayıp ihbarında bulunulduğunu, dava konusu aracın 3. kişiye daha düşük bedelle satışının yapıldığını, ayıptan dolayı müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.000 TL maddi ve 1.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Dosya kapsamından, davalıların 4077 Sayılı Yasa kapsamında satıcı konumunda olmadıkları, 2. el hırsızlık malı araç satışının sözkonusu olduğu anlaşılmaktadır. Tüketici mahkemesi özel bir mahkemedir, görevleri 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanmaktadır. Somut olayda, 2. el oto satışının söz konusu olduğu, davalının satıcı konumunda olmadığı anlaşılmakla, 4077 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilmeyerek uyuşmazlığın genel hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/10/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dosya kapsamından 1983 model oto satışının söz konusu olduğu, oto sahibinin davada taraf olmadığı, taraflar arasında herhangi bir sözleşme olmadığı anlaşılmaktadır. Tüketici mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanmaktadır. Somut olayda, davalının 4077 Sayılı Yasa kapsamında satıcı olmadığı, ikinci el araç satışının yapıldığının iddia edildiği anlaşılmakla, 4077 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilmeyerek uyuşmazlığın ... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince .... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/10/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Muvazaalı olduğu iddia edilen araç satışından elde edilen paranın akıbeti araştırılarak aracın muvazaalı olarak devredildiğinin iddia edilmesi karşısında ,aracın satış tarihindeki gerçek değerinin tespitine ek olarak, araç satışından elde edilen paranın ne şekilde tahsil edildiği, herhangi bir borç ödemesinde kullanılıp kullanılmadığı, borç ödenmiş ise ilgili takip dosyaları getirtilerek, bu borçların muvazaalı olup olmadıklarının tespit edilmesi, satış tarihi itibariyle muvazaanın tespiti açısından alıcı ile satıcı arasında akrabalık ilişkisi olup olmadığı ile araç satışından elde edilen paranın herhangi bir banka veya sosyal güvenlik kurumlarına olan borcun ödenmesine sarf edilmiş ise bu durumun ilgili yerlere sorularak sonuca göre şikayete konu araç satışının alacaklıyı zarara sokmak kastıyla yapılıp yapılmadığı...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, araç satışının yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, davacı tacir değildir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 30.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu