Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL.ye karşılık) ... plakalı aracı haricen satım ve teslim aldığını, sözleşmede alıcının en geç 3 ay içinde haricen satın alınan otonun devrini almakla yükümlü olduğunun kararlaştırıldığını, ancak aracın 22.12.2003 tarihli Noter Kati Satış Sözleşmesi ile resmi satışının verilebildiğini, otonun trafiğe tescili için müracaat edildiğinde araç üzerinde harici satım tarihinden kısa bir süre sonra hacizler olduğunun görüldüğünü, araç ruhsatında ve ön satım sözleşmesinde hacizlerin görünmediğini, bu suretle davalıların davacıya ayıplı mal satımının söz konusu olduğunu belirterek davalılara ödenen 9.000.000.000.-TL.nin 15.01.2003 tarihinden işleyecek reeskont faizi ile tahsilline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davacının istemi üzerine kati satışın ertelendiğini, aracın halen davacı elinde bulunduğunu, hacizlerden haberi olduğunu, aracın kati satışının zorlama ile davacıya verildiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, icra takibine konu bononun sonradan doldurulduğunu, bono bedeline karşılık olarak davalıya araç satışının yapıldığını, bononun bedelsiz olduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının bonodaki imzayı inkar etmediğini, araç satışının tarafının davacı olmadığını, davacının iddialarının borçtan kurtulmaya yönelik olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda, dava konusu bonodaki imzanın davacının eli ürünü olduğu, bononun sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun ispat edilemediği, noterde düzenlenen araç satış sözleşmesinde davacının taraf olmadığı, dolayısıyla bonoya yönelik ödemenin de yazılı delillerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      Taraflar arasındaki alacak, araç satış sözleşmesinin feshi, mülkiyetin tespiti ve tescili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı şirket kayyımı, davacı şirket ile davalı arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesine konu aracın kira borçlarının ödenmemesi üzerine davalıya ihtarname gönderildiğini, davalının aracın kati satış sözleşmesi ile devredildiğinden bahisle borcun olmadığını ileri sürdüğünü, kanuna aykırı olarak süresinden önce yapılmış olan araç satışının geçersiz olduğunu belirterek 27.000 kira borcunun davalıdan tahsiline, araç satışının iptali ile davacı şirket adına aracın tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece, davaya konu araç satışının resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, taraflarca imzalanan belgede davacının davalıya 9.300TL araç satış bedelini ödediğine ilişkin bir ibarenin olmadığı, dosya kapsamına göre davalının davacıdan 9.300TL araç bedelini aldığına ilişkin yazılı delil bulunmadığı gibi davacı tanıklarının da aracın 9.300TL bedelle alındığını doğrulamadıkları; davacının, üçüncü şahıs ... isimli kişiden araç bedelini almadığının da ispat olunamadığı, dolayısıyla davacının elinde davalıya 9.300TL bedelle araç satışının yapıldığı ve 9.300TL bedeli alamadığına ilişkin yazılı belgesi olmadığından HUMK 288. maddesi gereğince davanın ispat olunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2011/10147-17228 Davacının davalıdan haricen araç satın aldığı dosya kapsamı ile sabittir. Satış, 2918 sayılı yasanın 20/d maddesine göre resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir....

          da 1.450.000 TL üzeriden satışa çıkardığını, davalı şirketin araç bedelini ifa etmeyerek, ifadan kaçınarak, müvekkiline ait olan arabayı kendi şirketi adına geçirerek ve bildikleri kadarıyla aracı kendini sağlama almak için üçüncü bir kimseye satarak, tüm kötü niyetini ortaya koyduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile; davalı şirketin haksız ve kötüniyetli olarak yaptığı tescilin iptaline veya araç bedelinin müvekkile ödenmesine karar verilmesine ( 10.000 TL olarak davayı kısmi dava olarak ikame ettiklerini) yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP :Davalılar davaya karşı cevap dilekçesi sunmamışlar, katıldıkları duruşmada davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. GEREKÇE :Dava, vekaletnamenin kötüye kullanılması suretiyle araç satışının muvazaalı yapıldığı iddiasıyla araç satışının iptali ile araç satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir....

            Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın davalılar arasında yapılan araç satışının iptaline ilişkin olarak açıldığı belirtip, iptali istenen satıştaki araç değerinin 18.150,00 TL.'nin Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırını aştığı belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda davanın, vergi alacağının takip ve tahsili işlemlerini sonuçsuz bırakmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı ileri sürülen araç satışının iptaline yönelik olduğu anlaşılmakta olup, alacak miktarı 2.230,24 TL'dir. İptali istenen satış işlemine ilişkin noter satış sözleşmesinde ise araç değeri 18.150,00 TL olarak gösterilmiştir. Bu tür davalarda mahkemelerin görevleri, harç ve vekalet ücreti hesaplamaları, icra takibine konu edilen alacak miktarı ile tasarrufa konu malın değerinden hangisi az ise ona göre belirlenir. Dava konusu olayda alacağın miktarına göre Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu açıktır. Bu durumda uyuşmazlığın Sivas 2....

              KARAR Davacı, maliki olduğu ... plakalı araç ile davalının maliki olduğu ... plakalı aracı 25.04.2007 tarihli ön anlaşma ve 26.04.2007 tarihli araç satış tutanağı ile takas ettiklerini ve araçları birbirlerine teslim ettiklerini, 09.05.2007 tarihinde her iki aracın noter satışı için ... 15....

                Mahkemece, toplanan delillere göre; mahcuz araç üzerine 09.9.2008 günü haciz konulduğu, noter satışının da aynı gün saat 15.49'da yapıldığı, alacaklı tarafça 26.8.2009 tarihinde kayden haciz ve yakalama şerhi konulmasının talep edildiği, yine 07.9.2009 tarihinde aracın satışının talep edilerek satış avansının yatırıldığı, bu nedenle, istihkak iddiasının yerinde olmadığı, davacının haciz kaydını bilerek aracı satın aldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 7.2.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davacı taraf, finansal kiralama sözleşmesine konu aracın sözleşme süresi dolmadan davacı şirket yöneticileri tarafından usulsüz olarak davalıya satıldığını, davacı şirketin araç satışının faaliyet alanı dışında olduğunu ve finansal kiralama sözleşmesinin 4 yıldan önce feshedilemeyeceğini ileri sürerek satışın geçersizliğinin tespitini ve aracın rayiç bedelinin tespiti ile davalıdan kısmen tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, davacı ile dava dışı şirket arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesinin süresi dolmadan aracın davalıya satışının finansal kiralama sözleşmesine aykırı olduğu ve davacı şirketin finansal kiralama dışında faaliyette bulunamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    Davalı alacaklı vekili, aleyhlerine açılmış olan istihkak davasının reddi gerektiğini ve lehlerine tazminata karar verilmesini savunmuş ve karşı dava olarak; aracın noter satışının alacaklıdan mal kaçırmak için yapıldığını ileri sürerek, tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı (borçlu), duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, toplanan delillere göre; 1-)Davalı-karşı davacı tarafından açılan tasarrufun iptali davasında; aracın düşük bedelle ya da zarar vermek kastıyla satışının yapıldığı ve bu hususun davacı-karşı davalı ... tarafından bilindiği iddiası ispat edilemediğinden bu davanın reddine; 2-) Davacı ... tarafından açılmış olan istihkak davasında; dava konusu araç mülkiyetinin noter satış tarihi olan 16.10.2009 tarihinde davacıya geçtiği, trafik tescil işleminin yapılmamasının hacze olanak sağlamadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile Şanlıurfa 2.İcra Müdürlüğünün 2009/7387 Esas sayılı dosyasından ......

                      UYAP Entegrasyonu