Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, dilekçesinin açıklanmasından anlaşılacağı gibi davacı muvazaa nedenine dayanarak (BK 18. md.) taşınmaz satışının iptalini istemiştir. Dava tasarrufun iptali icra takibinin devamını kapsamamaktadır. Zaten Tasarrufun iptali biçiminde açılan ilk davanın reddedilmesi üzerine davacı taraf bu davayı açmıştır. Bu hale göre davanın temyiz incelemesini yapmak görevi Yüksek Yargıtay 4.Hukuk Dairesine aittir. Ne varki anılan dairecede gönderme kararı verildiğinden dosyanın görevli dairenin belirlenmesi için Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. Bir an için davanın tasarrufun iptali niteliğinde olduğu düşünülse bile dosyanın yargıtaya geliş tarihi 29.1.2007 tarihinden öncesine rastlamakla bu haldede temyiz incelemesinin Yüksek 15. Hukuk Dairesince yapılması gerekmektedir....

    Davalı T4 vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline ait araç üzerindeki ihtiyatı tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, davacı tarafından iddia edilen muvazaa olgusu müvekkili yönünden ispatlanamadığını, müvekkilinin davada ismi geçen hiçbir şahsı tanımadığını, hukuki ilişkisinin bulunmadığını, dosyaya sunulan dekont ve sözleşmelere bakıldığında, araç satış işlemi gerçek ve geçerli olduğundan muvazaa iddiasının asılsız olduğunu, ihtiyatı tedbir talebinin reddi gerektiğini, davalı müvekkilinin 34 XX 926 plakalı Mercedes marka 2004 model aracın maliki olduğunu, müvekkilinin iş bu otomobilin ilk alıcısını yetkisiz yada yetkili bir vekaletle satışının yapıldığını bilmesine imkan bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu aracı iyi niyetle satın aldığını, tedbir için istenen teminat miktarının cüzri miktarda belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, ihtiyatı tedbir kararına itirazın kabulü gerektiğinden mahkemenin 13/2/2023 tarihli kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 27/11/2021 NUMARASI: 2019/139 Esas DAVA: İtirazın İptali İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/03/2021 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması uterine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı (ihtiyati tedbir isteyen) vekili, davalılardan ... ile dava dışı satıcı ... Ltd. Şti. arasında imzalanan 01/07/2013 tarihinli araç satım sözleşmesi ile ... ve ... plakalı araçların davalıya satışının yapıldığını, davalı tarafından araçların bedeli olarak dava dışı satıcıya toplam 1.021.677,00 TL bedelli senet verildiğini, ancak senet bedellerinin ödenmediğini, bu süreçte ... plakalı aracın mülkiyetini davalı tarafından diğer davalı ... Tic. Ltd. Şti.'...

      Noterliğinin 20/07/2018 tarih ve 15367 YN lu işlemiyle, 34 XX 849 plakalı aracın davalı Derya Üre'ye satışı konusunda araç satış sözleşmesi ve yine aynı Noterliğinin 20/07/2018 tarih ve 15362 YN lu işlemiyle, 34 34 XX 563 plakalı aracın davalı Hüseyin Sözeri'ye satışı konusunda araç satış sözleşmesi yapmıştır. Uygulamada ve doktrinde üçüncü şahısların muvazaa iddialarını her türlü delil ile ispat edebileceği kabul edilmektedir. Bu durumda hakim üçüncü kişinin muvazaa iddiasında varsa yazılı delilleri, tanık sözlerini, her türlü bulgu ve belgeleri, karineleri değerlendirerek karar vermelidir. Bu anlamda hakim, gerçek iradenin dışa yansımasını gösteren bulunabilecek tüm delilleri eksiksiz toplamak, hayatın olağan akışını, tarafların özel durumlarını göz önünde tutarak bir değerlendirme yapmak suretiyle karar vermelidir (Özkaya, Eraslan: İnançlı İşlem ve Muvazaa Davaları, 8. Baskı, 2020, s.214 vd.)....

      Bozma Kararı Dairemizin 29.03.2017 tarih ve 2017/93 E., 2017/1884K. sayılı kararıyla; "...Dava, limited şirkete ait dava konusu taşınmazın satışının muvazaa nedeniyle iptali ve şirket adına tesciline ilişkindir. Mahkemece, 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi ve HMK'nın 115. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Davalı Tusso İnşaat Kollektif Şirketi ile müteveffa ortağın murisleri davacılar ve taşınmazı satın alan üçüncü kişi arasında olması sebebiyle, şirket ile ortakları arasındaki ortaklık ilişkisinden doğan ve ticari işletmeyi ilgilendiren davadır. Şirketler ve ortakları arasındaki ilişki TTK'da düzenlendiğinden bu davalara bakma görevi TTK'nın 5. maddesi gereğince ticaret mahkemesinin görev alanındadır. Mahkemece yerinde olmayan yazılı gerekçeyle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir." gereğince bozulmuştur. C....

        Bozma Kararı Dairemizin 29.03.2017 tarih ve 2017/93 E., 2017/1884K. sayılı kararıyla; "...Dava, limited şirkete ait dava konusu taşınmazın satışının muvazaa nedeniyle iptali ve şirket adına tesciline ilişkindir. Mahkemece, 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi ve HMK'nın 115. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Davalı Tusso İnşaat Kollektif Şirketi ile müteveffa ortağın murisleri davacılar ve taşınmazı satın alan üçüncü kişi arasında olması sebebiyle, şirket ile ortakları arasındaki ortaklık ilişkisinden doğan ve ticari işletmeyi ilgilendiren davadır. Şirketler ve ortakları arasındaki ilişki TTK'da düzenlendiğinden bu davalara bakma görevi TTK'nın 5. maddesi gereğince ticaret mahkemesinin görev alanındadır. Mahkemece yerinde olmayan yazılı gerekçeyle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir." gereğince bozulmuştur. C....

          Bozma Kararı Dairemizin 29.03.2017 tarih ve 2017/93 E., 2017/1884K. sayılı kararıyla; "...Dava, limited şirkete ait dava konusu taşınmazın satışının muvazaa nedeniyle iptali ve şirket adına tesciline ilişkindir. Mahkemece, 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi ve HMK'nın 115. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Davalı Tusso İnşaat Kollektif Şirketi ile müteveffa ortağın murisleri davacılar ve taşınmazı satın alan üçüncü kişi arasında olması sebebiyle, şirket ile ortakları arasındaki ortaklık ilişkisinden doğan ve ticari işletmeyi ilgilendiren davadır. Şirketler ve ortakları arasındaki ilişki TTK'da düzenlendiğinden bu davalara bakma görevi TTK'nın 5. maddesi gereğince ticaret mahkemesinin görev alanındadır. Mahkemece yerinde olmayan yazılı gerekçeyle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir." gereğince bozulmuştur. C....

            D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; miras sebebiyle istihkak davası bakımından yetkili mahkemenin, tereke malları başka bir yerde bulunsalar dahi miras bırakanın son ikametgah yeri mahkemesinde açılması gerektiğini, 6100 sayılı Kanunun 11. maddesi hükmüne göre yetkili mahkemenin murisin son yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, davanın miras sebebiyle istihkak davası olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muvazaa iddiasına dayalı araç kaydının (mülkiyetinin tespiti ) iptali ile tescil istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; davalı vekilinin yetki itirazının kabulüne, yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ; "...dava, muvazaa sebebine dayalı aracın trafik kaydının iptali ve tescili davasıdır....

            Noterliği'nde aracını Yücel Bozkurt'a satmak üzereyken aracın üzerine ihtiyati haciz konulduğunu öğrendiğini, tarafına dava açanların hiçbirisini tanımadığını, kendisinin aracı satın alırken hiçbir problem ile karşılaşmadığını, kendisinin bu durumlardan haberinin dahi olmadığını, sıkıntı olacak durumu bilse aracın satışını almayacağını, kendisinin yıllardır Ankara' da ikamet ettiğini, aracı uygun bulduğu için satın aldığını, araç hakkında verilen haciz kararının mağdur ve iyi niyetli olması sebebiyle kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı T7 vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafına yöneltilen davayı kesinlikle kabul etmediğini, davacı tarafın takibin hiçbir aşamasında ve bu açmış oldukları tasarrufun iptali davasında iyi niyetli olmadıklarını, tasarrufun iptali davasında borcu ödemeden aczinin söz konusu olması gerektiğini, fakat böyle bir durumun söz konusu olmadığını, davanın hem esastan hem usulden reddinin gerektiğini beyan etmiştir....

            Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalıya ait taşınmaz üzerine tedbir konulmak üzere karar verilmesinden önce taşınmazın davalı tarafından muvazaalı olarak elden çıkarıldığı, bağımsız bölümün satışının iptali ile davalı adına tesciline karar verilmesinin istendiği, tarafların dava açıldıktan sonra boşandıkları anlaşılmaktadır. Somut olayda; uyuşmazlık konusu bağımsız bölümün aile konutu olmadığı gözlenmekle, davaya bakmakla görevli mahkeme genel mahkemelerdir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Üsküdar 3. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/10/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu