Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 22.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu hükümden açıkça anlaşılacağı üzere, davacı ... meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olup, sigortalı araç hurdasını sigorta itterinin uhdesinde bırakıp, hurda bedelini tazminattan düşmesi olanaklı değildir. Zira kasko sigortasında aslolan amaç zarar bedelinin tamamen karşılanmasıdır. Yine 2918 sayılı KTK'nun 20/d maddesi gereğince trafikte tescil edilmiş araçların noterlerce yapılmayan her çeşit satış ve devir işlemleri geçersizdir. Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında somut olaya baktığımızda; davacı şirkete kasko sigortalı araç 7.7.2004 tarihinde davalı sigortalının park ettiği yerden çalınmış, davacı sigortacı ibraname karşılığında sovtaj bedeli ile birlikte davalı sigortalısına 22.9.2004 ve 6.4.2005 tarihlerinde toplam 22.950 TL araç bedelini ödemiştir. Çalınan araç 4.2.2005 tarihinde hasarlı şekilde bulunmuş, 18.2.2005 tarihinde davacı şirket yetkilisine teslim edilmiştir....

      Bu karara karşı davacı vekili, davalıların verdikleri cevapların satış bedelinin müvekkiline ödenmediğini ispatladığını ve noter işleminin muvazaalı olduğunun ortaya çıktığını, aracın zilyetliği davalılarda veya üçüncü sahıs elinde ise zarar görme ihtimalinin yüksek olduğunu, aracın kaskosunun yaptırılıp yaptırılmadığının da bilinmediğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda; Talep, araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemli olarak açılan davada, dava konusu aracın zilyetliğinin geçici olarak ve tedbiren davacı şirkete verilmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir....

      Bu karara karşı davacı vekili, davalıların verdikleri cevapların satış bedelinin müvekkiline ödenmediğini ispatladığını ve noter işleminin muvazaalı olduğunun ortaya çıktığını, aracın zilyetliği davalılarda veya üçüncü sahıs elinde ise zarar görme ihtimalinin yüksek olduğunu, aracın kaskosunun yaptırılıp yaptırılmadığının da bilinmediğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda; Talep, araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemli olarak açılan davada, dava konusu aracın zilyetliğinin geçici olarak ve tedbiren davacı şirkete verilmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir....

      Somut olayda, 18/06/2010 tarihinde gerçekleşen kazada, davacının aracı pert olmuş ve bunun karşılığında kasko sigortası poliçesi gereği davalı ... tarafından 27/07/2010 tarihinde davacı sigortalıya ödeme yapılmış ve buna ilişkin (aracın mülkiyetinin davalı sigortacıya devrine kadar konacak hacizlerden davacı sigortalının sorumlu olduğuna dair) ibra ve taahütname alınmıştır. Ancak 18/08/2010 ve 28/09/2010 tarihlerinde sigorta şirketinin ödemesinden kısa bir süre sonra araç üzerindeki trafik kaydına 3. kişiler tarafından haciz uygulanmıştır. Davalı ..., uygulanan bu hacizler nedeniyle aracı ihaleye çıkartıp sattıramamış, hacizlerin kaldırılması için davacı sigortalıdan istekte bulunmuş ve davacı sigortalı tarafından da hacizlerin 27/06/2013 tarihinde kaldırılması sağlanmıştır. Bu arada davalı ... tarafından 04/01/2012 tarihinde sigortalı aleyhine aracın sovtaj değeri olan 9.100,00 TL üzerinden icra takibi başlatılmış ve takip kesinleşmiştir. Bunun üzerine davacı takip borçlusu ......

        ve 00901 numaralı araç sipariş sözleşmesinin 6.maddesine göre; araç tesliminin, araç bedelinin ve iç dizayn bedelinin tamamının ödenmesinden sonra gerçekleşeceğinin kararlaştırıldığı, yukarıda 7 numaralı paragrafta belirtildiği üzere tarafların sözleşme serbestisi kapsamında böyle bir düzenleme yapabilecekleri, dosyaya sunulan ödeme belgelerine ve davacının beyanlarına göre, davacının davalıya 315.000 TL ödediği, bakiye kalan 30.000 TL yönünden bir ödemesinin bulunmadığı gibi, sözleşmenin 6.maddesine göre bedelin tamamının ödenmediği durumlarda araç bedelinde meydana gelecek artışlardan da davacının sorumlu olduğu, bu durumda, 6098 sayılı TBK’nın 97.maddesi ve taraflar arasındaki anılan sözleşmenin 6.maddesi gereği davacının araç bedeli ve dizayn bedelinin tamamı olan 345.000 TL’yi ve gecikmeden kaynaklanan bedel farkını ödemeden karşı taraftan aynen ifa talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından, davacının terditli taleplerinden ilki olan aynen ifa ve müspet zarar talebi yerinde görülmemiştir...

          Dava, araç mülkiyetinin tespit ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin oto kiralama işi yaptığını ve müvekkili üzerine kayıtlı aracın, kimliği belirsiz kişiler tarafından dava dışı ...’ya ait kimliğin ele geçirilmesi sureti ile kiralandığını, kira süresi içerisinde aracın teslim edilmediğini, emniyete yapılan şikayet sonucunda aracın kimliği belirsiz kişiler tarafından müvekkilinin nüfus cüzdanı bilgilerinin ele geçirilmesi sureti ile düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı ile davalıya satıldığını oysa ki müvekkilinin, davalı ile noterde herhangi bir sözleşme yapmadığını, bu satışın gerçek satış olmadığını, aracın mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunun tespiti ve müvekkili adına tescili ile satış sözleşmesinin iptalini istemiştir....

            Taraflar arasındaki hukuki ilişki harici araç alım satımından kaynaklanmaktadır. Davacı ile davalı arasındaki araç alım satım sözleşmesi 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesi gereğince resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir. Bu nedenle taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdürler. Mahkemece her ne kadar aracın 3. kişinin mülkiyetinin geçtiği belirtilmiş ise de bunun infaz aşamasında dikkate alınacağı gözetilerek mahkemece aracın davalıya iade edilmesi koşuluyla davacı tarafından satış bedeli karşılığı ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeyerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 21.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

              ASIL DAVADA BİRLEŞEN DAVADA DAVA TARİHİ : 05.04.2013 Asıl, 28.06.2013 birleşen KARAR : Asıl ve birleşen davanın reddine Taraflar arasında birleştirilerek görülen araç mülkiyetinin tespiti ve tescili ile tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı asıl davada davacı vekili ile birleşen davada davacı temlik alanlar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1....

                Kişilere olan borcu nedeniyle haciz konulmuş olduğunu, sözleşme hükümlerine uyulmadığı için yapılan sözleşmenin de hükümsüz kalmış olduğunu, bu nedenle müvekkilinin araç satışını iptal edilerek üzerine konulan haciz ve ----- kaldırılmasını ve davalının kullanımındaki araç değer kaybı ve kullanım bedelini talep ettiklerini, ayrıca müvekkilinin daha fazla zarar etmemesi için aracın tedbiren trafikten men edilerek ------- çekilmesini arz ve talep etmiştirler. SAVUNMA: Davalı vekili yasal süresinden sonra sunduğu beyan (cevap) dilekçesinde özetle; Davalının cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür. İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla ticari araç satım sözleşmesi uyarınca araç satış bedelinin ödenmediği iddiasıyla sözleşmenin iptali,aracın teslimi ve araç değer kaybı ve kullanım bedelinin tazmini davasıdır. Mahkememizce davaya konu ----- plaka sayılı aracın üzerindeki tüm ------- Müdürlüğünden celp edilmiş olmakla, dosyamız içerisine alınmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu