WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kendisine ait aracı dava dışı kişiye kiralamış olduğundan araç malikinin rızası ile elinden çıkmıştır. Bu noktada davalının iyi niyetli olup olmadığının irdelenmesi gerekir. Olayla ilgili ceza soruşturması ve dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde davalının kendisini Mustafa Özçulha olarak tanıtan kişi ile birlikte hareket ederek davacıyı zarara uğratmak istediği yönünde bir delil bulunmadığından davalı iyi niyetli kabul edilmelidir. Kaldı ki mahkemece de davalının iyiniyetli olduğu kabul edilmiştir. O halde; davacının araç mülkiyetinin tespiti davasını kazanabilmesi için davalının satış bedeli olarak ödemiş olduğu bedeli kendisine iade etmesi gerekir. Mahkemece bedelin ödenmemesi halinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken ödeme gerçekleşmeden yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru değildir....

    Zira adı geçen yasa kapsamında, mahkemelere bu yönde tanınmış bir yetki bulunmamakta olup, bu yöndeki taleplerin, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, araç mülkiyetinin tespiti olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Somut olayda, ileri sürülüşe göre davalı, geçersiz sözleşme ile davacıya araç satmıştır. Geçersiz sözleşmeye konu... plaka sayılı aracın mülkiyeti davacıya intikal ettirilmediğine göre davalı bu durumda aldığını iade etme durumundadır. Ne var ki, davacı dava dilekçesinde ödediği bedeli talep etmemiştir. Bu nedenle geçersiz sözleşmeye dayanara kamyonun mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine de karar verilemez....

      a 04.12.2009 tarihinde teslim edildiğini, Kasko Genel Şartları 3.3.3.2 maddesinde “Ödemeden sonra çalınan aracın bulunması halinde ya sigorta bedeli geri öder ya da aracın mülkiyeti sigortacıya geçer” şeklinde düzenleme bulunduğunu, aracın mülkiyetinin bu halde müvekkil şirkete geçtiğini, ancak araç üzerinde pek çok haciz bulunduğundan aracın müvekkil şirket adına tescilinin yapılamadığını belirterek, aracın mülkiyetinin ödeme tarihi olan 12.08.2004 tarihinden itibaren davalıdan müvekkil şirkete geçtiğinin tespiti ile üzerindeki tüm haciz vb takyidatlardan ari olarak müvekkil şirket adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir....

        Bu durumda, öncelikle 06.12.2011 tarihli bilirkişi raporunda yeşil renkle gösterilen bu yolun araç geçişine elverişli olup olmadığı, davacının bu yolu kullanıp kullanamayacağı, nispi geçit ihtiyacı içinde olup olmadığı araştırılmalıdır. Yine dosya içerisindeki bilirkişi raporlarında, bu yolun araç geçişi için uygun olmadığı, bazı kısımlarında yer yer daralmalar, yükseltiler ve % 60 oranında eğimli olduğu belirtilmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda söz konusu yolun genişletilerek, iş makinalarıyla makul süre çalışma ve masraf yapılmak suretiyle araç geçişine uygun hale getirilmesinin mümkün olup olmadığı ayrıntılı şekilde açıklanmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/06/2014 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin iptali ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescilinin istenmesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 30/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, sözleşmenin iptali ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davalının davayı vekil ile takip ettiği; ancak vekilin usulüne uygun vekaletnamesinin dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından Avukat ...'a verilen vekaletnamenin dava dosyasına eklenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin beyanının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatları gereğince, faiz hesaplanabilmesi için borçlu şirkete muhtıra gönderilerek, araç bedelinin işleyecek faizi ile birlikte tahsilinin talep edilmesi gerektiğini, icra dosyasında talebi üzerine borçlu şirkete araç bedelinin faizi ile birlikte ödenmesi için muhtıra gönderildiğini, bu nedenle İcra Müdürlüğü'nce dosya hesabının faiz dahil edilerek çıkarılmasının hukuka uygun olduğunu, borçlu şirkete araç bedelinin işleyecek faizi ile birlikte ödenmesi için muhtıra gönderildiğini, davacı borçlu şirketin Tüketici Mahkemesi kararını İstinaf ederken, araç bedeli olan 246.500,00 TL.'...

            KARAR Davacı, davalıdan 01.05.2006 tarihinde araç satın aldığını,bir süre sonra aracın çeşitli yerlerinden ses gelmeye başladığını,aşırı ses nedeniyle davalıya başvurduğunu,birçok kez servise götürmesine rağmen sesin giderilemediğini,yaptırdığı tespit sonucu üretim hatası ve ayıplı olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek aracın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesini,mümkün olmadığı taktirde İİK gereğince işlem yapılmasını,ayıp oranında satış bedelinde indirim yapılmasını,aksi halde satış bedelinin 01.05.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı,davanın reddini dilemiştir....

              İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve teslim talebine ilişkindir. Benzer uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay 3....

              Davacı taraf, davalı ile sözlü olarak anlaşılan bedelin 315.000 TL olduğunu, edimini ifa ettiğini beyan ederek aynen ifa suretiyle aracın mülkiyet ve zilyetliğinin devrini, bu olmazsa ödenen bedelin iadesini talep etmiş, Davalı ise, ile imzalanan sözleşmede bedelin 300.000 TL araç, 45.000 TL yapım bedeli olmak üzere 345.000 TL olduğunun yazılı olduğunu, davacının edimlerini gereği gibi ifa etmediğini savunarak davanın reddini savunmuştur. Öncelikle, davacının hata iddiasına dayalı sözleşme bedelinin 315.000 TL olduğu yönündeki iddiası bakımından mahkemenin bu iddiasının kabulü mümkün olmadığı ve anlaşmanın sözleşmede yazılı olduğu gibi araç bedeli olarak 300.000 TL iç dizayn olarak 45.000 TL olmak üzere 345.000 TL olduğu yönündeki gerekçesi yerindedir....

                ın dava açabileceği, eski malik olan davacı şirketin malik olmadığı araç ile ilgili mülkiyet hakkından kaynaklanan bir dava açma hakkı bulunmadığı gibi hukuki bir yararın da olmadığı, şeklindeki gerekçe ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. TMK’nun 763. Maddesinde “Taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir. Bir taşınırın zilyetliğini iyiniyetle ve malik olmak üzere devralan kimse, devredenin mülkiyeti devir yetkisi olmasa bile, zilyetlik hükümlerine göre kazanmanın korunduğu hâllerde o şeyin maliki olur. 764. maddesinde ise “Başkasına devredilen bir malın mülkiyetinin saklı tutulması kaydı, ancak resmî şekilde yapılacak sözleşmenin devralanın yerleşim yeri noterliğinde özel siciline kaydedilmesiyle geçerli olur. Hayvan satışlarında mülkiyeti saklı tutma sözleşmesi yapılamaz.” düzenlemeleri mevcuttur.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur....

                  UYAP Entegrasyonu