Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, aracın iddia edildiği gibi davacı tarafından alınmadığını, bizzat bedelini ödeyerek kendisi satın aldığını, esasen davacının yurt dışından parası geldiğinde araç bedelini ödeyeceğini söyleyerek satış bedelini ödemesini sağladığını, aradaki dostluğa ve iyi niyete güvenerek satış bedelini ödediğini ve aracı bedelsiz olarak davacıya teslim ettiğini, ancak davacının araç bedelini ödemediğini, sözleşme uyarınca aracın zilyetliğini devrettiğini, ancak araç bedelinin ödenmediğini, araç bedeli ödenmediği için de aracın devrini vermediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, yabancı uyruklu olmasından dolayı satın aldığı aracı davalı adına tescil edildiğini ve bu hususta taraflar arasında sözleşme aktedildiğini, istemine rağmen araç devrininde yapılmadığını belirterek eldeki davayı açmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde araç mülkiyetinin tespiti ve davalı adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlığa konu alacak miktarı 1.400 TL’yi geçmemektedir. HUMK.’nun 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 Sayılı Yasa ile değişik 427.maddesi uyarınca bu gibi kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağından, 1.6.1990 gün ve 1989/3 E-1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03. 2010 günü oybirliği ile karar verildi....

      KTK Md.52/1-b (Sürücülerin hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurma) hükmünü ihlal etmesi sebebi ile tam ve ağır kusurlu olduğu tespit olunduğunu, ...plaka sayılı araç; dava konusu kaza nedeniyle hasar ve zarara uğradığını,, araç malikinin müvekkil şirkete başvurusu üzerine müvekkil şirket talebi ile, araçta meydana gelen zararın tespiti amacıyla 18.10.2016 tarih ve ...nolu Ekspertiz Raporu tanzim olunmuş ve Ekspertiz Raporu doğrultusunda 21.10.2016 tarihinde araç maliki ...’a ...A.Ş. aracılığıyla 4.000,00-TL ödendiğini, Yaya ......

        Diğer bir deyimle işlenen bir suç karşılığı olarak, suçlunun malvarlığının tamamı veya bir bölümü üzerindeki mülkiyete son verilmesi ve bu mülkiyetin kamusal bir teşekküle (Devlete) devredilmesi anlamına gelen bir yaptırım çeşididir. Suça konu araca el konulması ile; araç sahibinin (borçlunun), mülkiyet ve tasarruf hakkı elinden alınmış olur. El koyma ile; araç sahibinin (borçlunun), araç (eşya) üzerinde her hangi bir hakkı kalmamaktadır. Araç sahibinin mülkiyet ve tasarruf hakkı sona erdiğinden (el koyma işlemi ile), bu eşya üzerinde (araç) borçlu ile alacaklı arasındaki ilişkiden kaynaklanan bir başkasının rüçhan hakkından da söz edilemez. Zira; rüçhan hakkının varlığının devam edebilmesi için, eşya (araç) üzerinde, eşya sahibinin tasarruf ve mülkiyet hakkının devam ediyor olması gerekmektedir. Somut olayda, uyuşturucu ticaretinde kullanıldığından ... plakalı araca el konulduğu, ... 16....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mülkiyet tespiti ve tescil istemine ilişkin davada İzmir 5. Sulh Hukuk ile İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.’nın 1 ve 8. maddeleri uyarınca görevli mahkeme, taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Dosya kapsamından, 19.02.2008 günlü dava dilekçesi ile dava değeri 250.00.- YTL. olarak gösterilip dava açıldığı anlaşılmakla, H.Y.U.Y.'nın 8. maddesinde 21.07.2004 gün ve 5219 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik gözetilerek dava değeri 5.000.00.- YTL.'yi geçmeyen görülmekte olan davada uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İzmir 5....

            aralarındaki araç mülkiyetinin tespiti ve tescili davası hakkında Ankara 4.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 30.12.2008 gün ve 2687/2817 sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun (HUMK) 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2009 yılı için 1.250 TL'dir. Temyize konu edilen miktarın 800 TL olması nedeniyle 30.12.2008 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....

              - KARAR - Davacı vekili, davacının davalıdan davaya konu aracı aldığını, satış sırasında davalının araçta herhangi bir hasarın bulunmadığını belirttiğini, buna karşın satımdan 6 gün sonra aracın aküsünün bitmesi üzerine yetkili servise götürüldüğünde tavan kısmı, kapılar ve çamurlukların bir kısmı ve bagaj kapağının tamamının boyalı ve macunlu olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine davalının telefonla aranarak konudan haberdar edildiğini ve ayıbı da kabul etmesine karşın aracın satış bedelini iade etmediğini ileri sürerek, araç bedeli olarak ödenen 34.800,00 TL ile araç için yapılan zorunlu ve belgeli olan 1.633,00. TL masraf olmak üzere toplamda 36.433,00 TL bedelin ödeme gününden ( araç bedeli için sözleşme tarihi, diğer alacaklar için ödeme gününden ) itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

                Davalı vekili cevabında, davacının ... plaka sayılı kamyonu ile kaza yaptığını ve hurda haline gelen aracı müvekkilinin 8.820.000.000.TL'ya satın alıp, büyük masraflar yaparak tamir ettiklerini ancak davacının borcuna karşılık araç üzerine haciz konulduğunu ve davalı şirketin elinden alındığını, bunun üzerine alacaklarının tahsili için icra takibi yaptıklarını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir. Mahkemece HUMK.nun 288 ve müteakip maddeleri gereği davanın yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiği, davacının yazılı belge ile davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Davalı vekili, davalıya ait araç sürücüsüne atfedilen tam kusuru kabul etmediklerini, karşı araç sürücüsünün de kazada kusurlu olduğunu, mahallinde yapılacak keşif ile kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 63.994,33 TL. rücuen tazminatın, davacı tarafından hak sahiplerine ödemelerin yapıldığı tarihlerden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ZMSS poliçesi gereği dava dışı 3. kişilere destekten yoksun kalma tazminatı ve araç hasar bedeli ödeyen davacı sigortacının ödediği bedelin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 95/2. maddesi, taraflar arasındaki poliçe ve ZMSS Genel Şartları gereği, araç maliki olan davalı sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir....

                    HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Somut olayda araç tescil kaydına göre dava konusu 34 XX 241, 34 XX 149 ve 34 XX 746 plakalı araçların davacı ve davalı adına kayıtlı olduğu, davacı ile davalının kardeş oldukları, dava konusu araçların tarafların her ikisine mi yoksa yalnız davacıya mı ait olduğu konusunda ihtilaf bulunduğu anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu