ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/356 ESAS DAVA KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tesbiti Ve Tescili KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından bedeli eksik ödenen aracın öncelikle müvekkil yönünden mülkiyetin tespit ve tescili, aksi halde eksik ödenen bedelin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000 TL'nin kısmi dava olarak alacak olduğu hususunun hüküm altına alınmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; davalı vekilinin, davalı T3 adına kayıtlı olan 34 XX 219 plakalı araç üzerine konulan ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vdl aleyhine 03/10/2011 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan ..., ..., ... vekili ile ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan davalı ... Arı'nın temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davalılar ..., ... ve ...'ın temyizlerinden 03/01/2014 tarihli dilekçe ile feragat ettiklerinden temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmiştir 2-Davalı ...'nın temyizine gelince; dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, aracını davalı ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... aleyhine 11/06/2010 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 16/10/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ... ve ... vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 26/11/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekilleri Avukat .... ve Avukat .... ile karşı taraftan davacılar vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi....
Davacı dava dilekçesinde, kendisinin adına kayıtlı aracının sahte belgelerle davalılar ... ve ...’a satılması nedeniyle bu satışlar geçersiz olduğundan aracın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tesbiti ile aracın teslimine karar verilmesini talep etmiştir.Dava konusu aracın ...’ın otomotiv firmasında bulunduğunun tesbit edilmesi üzerine mahkemenin arar kararı üzerine davacı tarafından ... dahili davalı olarak davaya dahil edilmiş,yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm dahili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Açılmış bir davaya teşmil yoluyla üçüncü bir kişinin davalı olarak dahil edilmesi mümkün olmadığı gibi HMUK un 83. ve devamı maddelerine göre ıslah yolu ile hasım değiştirilmesi mümkün değildir. Dahili davalı ... hakkında usulüne göre açılmış bir dava bulunmamaktadır. Dava dilekçesi tebliği mahiyeti itibarıyla davanın ihbarı niteliğinde bulunduğundan mahkemece,dava kendisine ihbar edilen kişi hakkında hüküm kurulamaz....
Mahkemece, tescil talebinin idari işlem olması sebebi ile, teslim talebinin ise aracın davalının elinde olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2918 sayılı Kanun'un 20. maddesinde araç satışlarının yöntemi gösterilmiştir. Buna göre, harici satış ve teslim ile aracın mülkiyeti davalıya geçmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mülkiyetin Tesbiti K A R A R Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayanılarak sulh sözleşmesinin iptali ve dava konusu taşınmazın mülkiyetinin tesbiti istemine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince hükme karşı yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi görevi Yüksek Yargıtay (1). Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
motor numaralı Kepçe tipi iş makinesinin davalı şirketten fatura bedeli peşin ödenmek suretiyle satın alınarak söz konusu makine kara yolu ile müvekkili olan şirketin adresinin bulunduğu yerde teslim edildiğini, müvekkili şirket yetkilileri tarafından araç tescil işlemleri için başvurdukları Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı başvuruyu reddederek, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi alma işleminin, ikinci el satışlarda satın alanın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu mahkeme kanalıyla tespitini sağladıktan sonra Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı'na başvuru yapmak suretiyle gerçekleştirebileceğini taraflarına iletildiğini, bu bağlamda davaya konu iş makinesinin mülkiyetinin davacı şirkete ait olduğunun tespitine karar verilmesi için yasal yollara başvurmak zorunluluğu meydan geldiğini, söz konusu davaya konu iş makinesinin tescil işleminin henüz yapılamadığını, tescilin yapılabilmesi için T.O.B.B ile Maliye Bakanlığı arasında imzalanan 06/08/1985 tarihli protokole göre çıkarılan...
HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Somut olayda araç tescil kaydına göre dava konusu 34 XX 241, 34 XX 149 ve 34 XX 746 plakalı araçların davacı ve davalı adına kayıtlı olduğu, davacı ile davalının kardeş oldukları, dava konusu araçların tarafların her ikisine mi yoksa yalnız davacıya mı ait olduğu konusunda ihtilaf bulunduğu anlaşılmaktadır....
Kural olarak kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine dayalı olarak açılan tescil, tapu iptali ve tescil davalarında; taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilir. Somut olayda 1999 – 2007 yılları arasında yapılan kanal nedeniyle her ne kadar taşınmaz kamulaştırılmamış olsa bile, kanal nedeniyle dava konusu yer kamu emlakine dönüşmüştür. Bu tür yerler hakkında artık tescile, tapu iptali ve tescile karar verilemez. Kazanma koşullarının oluşması halinde tapu iptali ve tescil ya da tescil yerine dava konusu yerin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tesbitine karar verilir. Yüksek Yargıtay ve Daire uygulaması da bu yöndedir. Böyle durumlarda davacıya seçimlik hakkı biçiminde herhangi bir hak seçimi sorulamaz. Mahkemece, somut olguda olduğu gibi durumun tesbiti halinde kendiliğinden tescil veya tapu iptali ve tescil niteliğinde bulunan davaların, mülkiyetin tesbiti davasına dönüştüğü kabul edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tesbiti ve korunması ... ile Hazine ve Kızlal Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki zilyetliğin tesbiti ve korunması davasının reddine dair Silvan Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.10.2010 gün ve 266/329 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı, harici satış ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetliğe dayanarak baraj göl suları altında kaldığı için tescil harici bırakılan 182 parselin 787680/576960 hissesinin mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....