Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer davalılar; İçişleri ve Adalet Bakanlıklarının mülkiyet iddiaları bulunmaması sebebiyle bu davalılar bakımından davanın reddine karar verildi....

in maliki olduğu aracı davacıya harici oto satış sözleşmesi ile satıp, bedelini peşin olarak aldığı ve aracın davacıya teslim edildiği, sonradan satış işleminden davalının vazgeçtiği, noter işlemini yapmadığı, 2918 sayılı Yasanın 20/d maddesi uyarınca dava konusu aracın harici satışı geçersiz olup, böyle bir satış haricen satın alan kişiye herhangi bir hak sağlamayacağından satış sözleşmesi olduğundan aynı sözleşmede öngörülen cezai şart talebinin geçersiz olduğundan cezai şartın tahsili ve aracın devrine ilişkin istemlerinin reddine, dava konusu araç halen davalılarda bulunduğu, aracın harici satış sözleşmesi ile satışı davacıya mülkiyet yönünden herhangi bir hak vermediğinden hukuken geçersiz sözleşme nedeniyle herkesin aldığını iade yükümlülüğü bulunduğu,davalıların dava tarihi itibariyle temerrüde düştükleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, araç devri ve cezai şarta ilişkin taleplerin harici satış sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mülkiyet tespiti ile menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde dava dışı ... vekili ile davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatife borcu bulunmadığını ....08 1999 tarihli kura tespit tutanağına göre A9 Blok .... kat ... no.lu dairenin kendisine isabet ettiğini ancak dairede başkasının oturduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalı kooperatife borcu bulunmadığının tespiti ile A9 Blok .... kat ... no.lu dairenin mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir....

      İlgili Hukuk 6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. Tescil davası, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılır. Davanın konusu, mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilan olunur....

        İlgili Hukuk 6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. Tescil davası, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılır. Davanın konusu, mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilan olunur....

          MAHKEME: "İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı araç mülkiyetinin tespiti, dava konusu araç üçüncü kişiye devredildiğinden araç bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu, her ne kadar tarafların tanıkları dinlenmiş ise de; davalı tanık dinlenmesine muvafakat etmemiş olduğundan ayrıca taraflar arasında resmi bir evlilik birliği de olmadığından tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağı, kaldı ki davacı tanıklarının beyanlarının da dava konusu aracın davacıya iade edilmesi şartıyla davalı adına tescil edildiğini ispatlamaya elverişli olmadığı, davacının, satıcı Hakan Can hesabına gönderilen havale dekontunu delil olarak sunmuş ise de dekontun davanın tarafları arasında gerçekleşen bir ödemeye ilişkin olmadığından ve HMK 202/2.maddesi de dikkate alındığında yazılı delil başlangıcı niteliği bulunmadığı, yemin deliline de dayanmayan davacının mevcut delilleriyle davasını ispatlayamadığı" gerekçesi ile, "Davanın reddine" karar vermiştir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi ARA KARAR TARİHİ: 01/09/2022 NUMARASI: 2022/652 Esas (Derdest Dosya) DAVA: Mülkiyet (Tespit İstemli) KARAR TARİHİ: 08/12/2022 Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık araç mülkiyetinin tespiti istemine dayanmaktadır. Davacı, dava dilekçesinde dava konusu araç üzerine tedbir konulmasını ve talebinin sonuçsuz kalmaması için davalının gayrimenkul ve menkul mallarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece 01/09/2022 tarihli ara karar ile "......

            araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir. " hükmünü amirdir. Görüldüğü gibi Yasa'nın 20/d maddesinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin ancak noterler tarafından yapılacağı hükmüne yer verilmiştir. Ancak böyle bir satış ve devir işlemi, araç üzerindeki mülkiyet hakkını devre elverişlidir. Bu devrin yöntemince aracın kayıtlı olduğu tescil müdürlüğüne bildirilmemesi yüzünden aracın tescil kaydında bir değişiklik yapılmaması satışa konu aracın mülkiyetinin geçişini engellemez ise de, mezkur Kanun maddesinde belirtilen türden resmi bir satış ve devir işlemi yapılmaksızın, satış işlemine dayalı olarak işleten sıfatının ve araç üzerindeki mülkiyet hakkının devredildiğinin kabulü mümkün değildir. (Y 34 XX 520/03/2020 t. 2019/5619 E.-2020/2462 K.)...

            Bu olgu gözönüne alındığında kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhtesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhtesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhtesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhtesatların meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği gözönüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhtesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekir....

              G E R E K Ç E Uyuşmazlık, araç satış sözleşmesinin iptali ile araç mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespiti, tescil veya alacak isteklerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle;T7 Ltd.Şti....

              UYAP Entegrasyonu