Davaya Orman İdaresinin bir müdahalesi bulunmadığı gibi, tesbit maliki olması nedeniyle davalı Hazinenin çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “tarla” olarak tesbit edilen niteliğinin değiştirilmesine yönelik herhangi bir davası da bulunmamaktadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimi, her iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlıdır. Çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “tarla” olarak tesbit edilen niteliğinin “orman” olarak değiştirilmesi talep edilmediğine ve davacının davası reddedildiğine göre mahkemenin talepten başka bir şeye karar vererek taşınmazın niteliğini “orman” olarak değiştirmesi anılan usul kurallarına aykırı ve isabetsizdir. Olayda, kadastro hakiminin re’sen araştırma yapmasını gerektiren ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesinde yazılı koşullar da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tesbit gibi tesciline karar vermekten ibarettir....
Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın orman olarak tescilini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi kararının somut olayda uygulanamayacağı, Orman Yönetiminin teşkilat yasasının 34 ve 37. maddelerine göre bu yetki ve görevin orman Yönetimine verildiği, bu nedenle öncelikle çekişmeli taşımazın bulunduğu yerde yapıldığı anlaşılan orman kadastrosuna ilişkin tüm tutanak ve haritaların getirtilmesi, yeniden yapılacak keşifte kadastro paftası ölçeği ile orman kadastro haritası ölçeği eşitlenerek yöntemince uygulanıp, çekişmeli parselin orman sınır hattına göre konumunun saptanması, bilirkişilere uygulamayı gösteren orman sınırı hattı ile irtibatlı kroki düzenlettirilmesi, taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı belirlendiği taktirde, Orman Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....
Davaya Orman İdaresinin bir müdahalesi bulunmadığı gibi, tesbit maliki olması nedeniyle davalı Hazinenin çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “tarla” olarak tesbit edilen niteliğinin değiştirilmesine yönelik herhangi bir davası da bulunmamaktadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimi, her iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlıdır. Çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “tarla” olarak tesbit edilen niteliğinin “orman” olarak değiştirilmesi talep edilmediğine ve davacının davası reddedildiğine göre mahkemenin talepten başka bir şeye karar vererek taşınmazın niteliğini “orman” olarak değiştirmesi anılan usul kurallarına aykırı ve isabetsizdir. Olayda, kadastro hakiminin re’sen araştırma yapmasını gerektiren ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesinde yazılı koşullar da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tesbit gibi tesciline karar vermekten ibarettir....
Davaya Orman İdaresinin bir müdahalesi bulunmadığı gibi, tespit maliki olması nedeniyle davalı Hazinenin çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “tarla” olarak tespit edilen niteliğinin değiştirilmesine yönelik herhangi bir davası da bulunmamaktadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimi, her iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlıdır. Çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “tarla” olarak tespit edilen niteliğinin “orman” olarak değiştirilmesi talep edilmediğine ve davacının davası reddedildiğine göre mahkemenin talepten başka bir şeye karar vererek taşınmazın niteliğini “orman” olarak değiştirmesi anılan usul kurallarına aykırı ve isabetsizdir. Olayda, kadastro hakiminin resen araştırma yapmasını gerektiren ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesinde yazılı koşullar da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar vermekten ibarettir....
Çekişmeli taşınmazın öncesinin orman niteliğinin ve hukuki durumunun belirlenmesi için, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile 03/04/1986 tarihinde ilan edildiği anlaşılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile çekişmeli taşınmazı bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orijinal renkli orman tahdit harita örneğinin, çekişmeli taşınmaz ve çevresini bir arada gösterir geniş kadastro paftasının bulunduğu yerlerden istenerek, memleket haritası, hava fotoğrafı, amenajman planı, münhanili harita ve topografya...
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporlarına göre, çekişmeli taşınmazın 1946 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve 1975 yılında 1744 sayılı Yasa 2. madde uygulaması ile orman niteliğinin yitirilmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, öncesi orman olan ve bu niteliğini kaybetmesi nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların 27.01.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5831 sayılı Yasanın 5. maddesiyle, 6831 sayılı Yasaya eklenen Ek 10. maddesi uyarınca, Orman Yasasının 20/06/1973 tarih ve 1744 sayılı Yasayla değişik 2. maddesi, 23/09/1983 tarihli 2896 ve 05/06/1986 tarihli 3302 sayılı Yasalarla değişik 2. madde 1. fıkra (B) bendi uygulamalarına göre çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceği, davacının dayandığı, Hazinenin taraf olduğu asliye hukuk mahkemesinin 1984/236-202 sayılı tescil ilamı ile...
Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava tapu iptali ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 20.02.2002 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....
Bozma ilamında, vergi kaydının miktar fazlası kısımları yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca araştırma yapılması hususuna işaret edilmesine rağmen, bu doğrultuda bilimsel veri içermeyen, taşınmazın kullanım durumunu ve toprak yapısını açıklama bakımından yetersiz, denetime elverişli olmayan zirai bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiş, kaydın doğu sınırında okunan meranın taşınmazın güneyinde bulunan ve orman olması nedeniyle tescil harici bırakılan taşınmazda kalıp kalmadığı belirlenmemiş ve yöntemince mera ve orman araştırması da yapılmamıştır....
Bozma ilamında, vergi kaydının miktar fazlası kısımları yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca araştırma yapılması hususuna işaret edilmesine rağmen, bu doğrultuda bilimsel veri içermeyen, taşınmazın kullanım durumunu ve toprak yapısını açıklama bakımından yetersiz, denetime elverişli olmayan zirai bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiş, kaydın doğu sınırında okunan meranın taşınmazın güneyinde bulunan ve orman olması nedeniyle tescil harici bırakılan taşınmazda kalıp kalmadığı belirlenmemiş ve yöntemince mera ve orman araştırması da yapılmamıştır....