WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı içinde bırakılmıştır. Mahkemece çekişmeli 112 ada 250 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, öncesi orman olan bir yerin zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, raporu hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın, mahkeme gerekçesinin aksine, orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmiştir. Ne var ki, orman bilirkişi raporu eki memleket haritasında çekişmeli taşınmaz elle işaretlenmiş olması nedeniyle hükme yeterliği değildir. Ayrıca, davacı, tescil ilâmıyla oluşan tapu kaydına dayanmış olup, mahkemece, dayanak tapu kaydı tüm tedavülleriyle birlikte getirtilerek çekişmeli yere uyup uymadığı yöntemince belirlenmemiş, Orman Yönetimi taraf olmadığı tescil ilâmıyla oluşan tapu kaydının Yönetimi bağlayıp bağlamayacağı tartışılmamıştır....

    Dava, tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre, şerh malikinin de davada taraf olması zorunludur. Bu nedenle, beyanlar hanesinde şerh maliki olarak kayıtlı bulunan ... ve ...’ın davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, 2) 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Orman Yönetimi, taşınmazın niteliğinin orman olduğu iddiasıyla dava açtığına göre, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 11/6....

      Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu 1052 parselin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Arazi kadastrosu 1982 yılında yapılmıştır. Çekişmeli 1052 parsel 31.07.1996 tarihli komisyon kararının kesinleşmesi üzerine 20.09.1996 tarihinde 13310 m2 tarla niteliğiyle ve komşu 286 parsele ait 189 yazım numaralı vergi kaydının miktar fazlası olması nedeniyle Hazine adına tapuya tescil edilmiş, davacı taşınmazın 50-60 yıldır zilyedliğinde olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Bozma kararına uyulmakla birlikte bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın öncesinin resmi belgelerde orman niteliğinde olduğunu ve yörede orman kadastro çalışması halen yapılmamış olması nedeniyle orman olma niteliğinin devam ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 14/12/1994 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 30/07/1968 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın 1968 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında Haziran 1945 tarih 945 numaralı tapu kaydı nedeniyle ... ve arkadaşları adına tesbit ve tescil edildiği, ancak 1943 yılında 11 sayılı parselin (B) ile işaretli 8520 m2 bölümünün orman kadastro sınırları içinde bırakıldığı ve aynı bölümün 1994 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamasında 31/12/1981 tarihinden önce orman niteliğinin yitirilmiş olması nedeniyle orman sınırı dışına çıkarıldığı, bu işleme karşı ... tarafından açılan orman tahdidine itiraz davasının Kadastro Mahkemesinin 21/03/2003 gün ve 2002/1-2 sayılı kararıyla reddedildiği ve 20....

            Dava, öncesi orman olan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1946 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu parsel orman sınırları içinde bırakılmış, 1986 yılında yapılan ve 08/01/1987 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2B madde uygulaması ile Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1969 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan ikinci kadastro yoluyla kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

              Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1953 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1744 Sayılı Yasaya göre 26/03/1982 tarihinde yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması, 3302 Sayılı Yasaya göre 21.04.2003 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen 2/B uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde haritasına göre taşınmazın (B) harfiyle işaretli bölümünün 2/B madde sahasında kalması nedeniyle mahkemece bu bölümle ilgili tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescile karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; taşınmazın orman tahdidi dışında kalan (A) harfiyle işaretli bölümün yeniden davalılar adlarına tescil edilmesi ve Hazine adına tescile karar verilen (B) bölümünün niteliğinin yazılmamış olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.01.1975 gün ve 1972/361 - 1975/1 sayılı kararı ile orman sınırlandırmasının iptal edilerek taşınmazın orman tahdidi içine alındığını, daha sonra 1997 yılında yapılan arazi kadastrosunda belirtilen mahkeme kararı nedeniyle taşınmazın orman niteliği ile tespit gördüğünü, ancak bu kararın yanlış zilyede dava açılması nedeniyle kesin hüküm oluşturmadığını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, dava tapu iptali ve tescil niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1970 tarihinde ilk kez yapılan ve 26.06.1971-26.06.1972 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında taşınmazın, tarla niteliği ile orman tahdidi dışında bırakıldığı, Orman Yönetiminin itirazı üzerine ......

                  Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.01.1975 gün ve 1972/361 - 1975/1 sayılı kararı ile orman sınırlandırmasının iptal edilerek taşınmazın orman tahdidi içine alındığını, daha sonra 1997 yılında yapılan arazi kadastrosunda belirtilen mahkeme kararı nedeniyle taşınmazın orman niteliği ile tespit gördüğünü, ancak bu kararın yanlış zilyede dava açılması nedeniyle kesin hüküm oluşturmadığını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, dava tapu iptali ve tescil niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1970 tarihinde ilk kez yapılan ve 26.06.1971-26.06.1972 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında taşınmazın, tarla niteliği ile orman tahdidi dışında bırakıldığı, Orman Yönetiminin itirazı üzerine ......

                    Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.01.1975 gün ve 1972/361-1975/1 sayılı kararı ile orman sınırlandırmasının iptal edilerek taşınmazın orman tahdidi içine alındığını, daha sonra 1997 yılında yapılan arazi kadastrosunda belirtilen mahkeme kararı nedeniyle taşınmazın orman niteliği ile tespit gördüğünü, ancak bu kararın yanlış zilyede dava açılması nedeniyle kesin hüküm oluşturmadığını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, dava tapu iptali ve tescil niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1970 tarihinde ilk kez yapılan ve 26.06.1971-26.06.1972 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında taşınmazın, tarla niteliği ile orman tahdidi dışında bırakıldığı, Orman Yönetiminin itirazı üzerine ......

                      UYAP Entegrasyonu