Turizm Yatırımcılık Seyahat Ticaret AŞ'nin 3.120 adet hisse senedinin devredilmesi konusunda anlaştıklarını, davalının hem yönetim kurulu başkanı hem de münferiden temsile yetkili bulunduğu ...Turizm Yatırımcılık Seyahat Tic Anonim Şirketi'nin 01/05/2015 tarihli ... nolu Yönetim Kurulu Kararı ile mevcut sermayesinin 2.000.000 TL olan şirketin hisse senetlerinin 1.560.000 TL değerinde 3.120 adet geçici ilmuhabere bağlanmasına ve buna bağlı hisse senedi çıkarılmasına karar verildiğini, alınan kararın yönetim kurulu başkanı... ve ... ile birlikte alındığını, 01.05.2015 düzenleme tarihli ... sıra numaralı geçici ilmuhaber çıkarılarak bu ilmuhaberin yukarıda belirtilen yönetim kurulu kararına istinaden oluşturulduğunun belirtildiğini, 01.05.2015 tarihinde şirket devri için alınan yönetim kurulu kararı ve bu karara istinaden çıkarılan geçici ilmuhabere rağmen davalı adına 3.120 adet hisse senedinin müvekkiline verilmediğini, hisse devrinin gerçekleştirilmediğini, davalının müvekkilini uzun süre...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacı hisse devir sözleşmeleri ile davalı şirket hisselerini 25/01/2013 tarihli limited şirket hisse devir sözleşmesiyle davalı ...’a devretmiş ise de; karar defterinde söz konusu hisse devrinin yapılabilmesi için alınmış bir karar bulunmadığı, pay defterinde ise dava konusu hisse devrinin pay defterine işlenmediği, öte yandan pay devrinin kabulü, pay defterine kaydı ve ticaret sicilinde tescilinin yapılabilmesi için şirkete veya %50 pay sahibi feri müdahil ...'e noterden bir ihtar gönderilmediği, şirket ana sözleşmesine göre, şirketin diğer ortağının onayı olmadan hisse devrinin yapılamayacağı, feri müdahil şirketin %50 ortağı ...'en dava konusu pay devrine muvafakatının bulunmadığı, bu hali ile TTK’nun 520’nci maddesi hükmüne uygun bir devrin varlığından söz edilemeyeceğinden davacının davasının reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacı hisse devir sözleşmeleri ile davalı şirket hisselerini 25/01/2013 tarihli limited şirket hisse devir sözleşmesiyle davalı T3’a devretmiş ise de; karar defterinde söz konusu hisse devrinin yapılabilmesi için alınmış bir karar bulunmadığı, pay defterinde ise dava konusu hisse devrinin pay defterine işlenmediği, öte yandan pay devrinin kabulü, pay defterine kaydı ve ticaret sicilinde tescilinin yapılabilmesi için şirkete veya %50 pay sahibi feri müdahil T6 noterden bir ihtar gönderilmediği, şirket ana sözleşmesine göre, şirketin diğer ortağının onayı olmadan hisse devrinin yapılamayacağı, feri müdahil şirketin %50 ortağı T6n dava konusu pay devrine muvafakatının bulunmadığı, bu hali ile TTK’nun 520’nci maddesi hükmüne uygun bir devrin varlığından söz edilemeyeceğinden davacının davasının reddine karar verilmiştir....
nin şirket hisselerini ...'ye devrettiğini, devir üzerine ...'ne başvurularak hisse devir sözleşmesinin tescili ve ilanının talep edildiğini, ...'nün 16.03.2022 tarihli yazısı ile "... Mahkemesi'nin 28.06.2018 tarihli .... , sayılı kararı ile ... .......
Davacı 20.06.2013 tarihinde Noterden yapmış olduğu hisse devrinin şirket tarafından kabulü ile ortaklıktan ayrıldığının tespitini talep etmiştir. Bilindiği gibi TTK 595 kapsamında ortaklar genel kurulunun limited şirketteki hisse devrinin geçerli olabilmesi için onayı şart koşulmuştur. Söz konusu ortaklar kurulu kararı dosyada bulunmamaktadır. Buna mukabil davacının hissesini devrettiği şirket yukarıda da tespit edildiği üzere iki ortaktan müteşekkildir. Davacının da hissesi devrini yaptığı, T2 şirketin diğer ortağıdır. Dolayısıyla ortaklar arasında gerçekleşen bir hisse devri söz konusudur. Yargıtay bir kararında ortaklar arasındaki hisse devri sebebiyle hisse devrinin ortaklar kurulu tarafından kabul edildiği sonucuna varılarak TTK 595 kapsamında hisse devrinin geçerli bir hisse devri olduğunu kabul etmiştir....
Mahkemece, Türk Ticaret Kanunu ve Ticaret Sicili Yönetmeliği hükümlerine göre, 15.09.2017 tarihli pay devrinin şirkete tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde reddine ya da kabulüne ilişkin alınan genel kurul kararının otuz gün içinde tescili için Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvurulması ya da tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeleri gerektiği, şirket yetkililerinin gerek genel kurul kararı, gerekse tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmedikleri, sadece önce sicil müdürlüğüne tescil talebinin reddedilmesi yönünde ihtarname gönderdikleri, noterden hisse devri yapılmış olmasına rağmen, şirket yetkililerinin ortakların genel kurul kararı alıp Ticaret Sicili Müdürlüğünden tescil ve ilan talebinde bulunmadıkları ve tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmedikleri gerekçesiyle davanın kabulüne ve şirket ortağı ...'ın DHA Tar. Hay. İnş. Dış. Tic. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.'...
Şti'nde ortaklar arasında hisse devri yapıldığını, şirket genel kurul kararıyla hisse devrinin kabul edildiğini, hisse devrinin tescili ve ilanı talebinin sicil müdürlüğünce gerçekleştirilmediğini, şirketin tam ihyası gerektiğini iddia etmiş, davalı yan ise İm Dış Tic. ve Elekt. San. Ltd. Şti'nin daha önce açılan davada verilen ve kesinleşen karar ile tasfiyeyle sınırlı olmak üzere ihyasına karar verildiğini, hisse devrinin tescili ve ilanı talebinin tasfiye amacıyla bağdaşmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen gerekçe ile ihya talebinin reddine, T2 hisse devrinin tescili talebinin reddi kararının iptaline karar verilmiştir. Davacının istinaf itirazları incelendiğinde, yukarıda açıklandığı üzere T1 tarafından İm Dış Tic. ve Elekt. San. Ltd. Şti'nin tam ihyası talebiyle T2 aleyhine Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/854 Esas 2018/492 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilerek İm Dış Tic. ve Elekt. San. Ltd....
Bu kapsamda; davalı şirket ortağı ... ile davacı şirket arasında, ...'ın davalı şirketteki 850.000 adet payının ... şirketine satışı konusunda 10.09.2015 tarihli hisse devri protokolü imzalandığı, aynı tarihli temlikname ile de ...'ın davalı şirketten olan alacağının ... şirketine temlik edildiği, hisse devrinin davalı şirket yönetim kurulunun 10.09.2015 tarih ve 2015/6 sayılı kararıyla şirket pay defterine kaydedilmesine karar verilerek pay defterine işlendiği; ancak yönetim kurulu kararında imzası bulunan yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin davalı şirketin 29.06.2015 tarihli genel kurul kararlarının iptali istemiyle İstanbul 7....
a bağışladığı halde satış gibi göstererek devrettiği iddiası ile açılmış hisse devirlerinin iptali ve hisselerin davacı adına tescili davasıdır. Davacı tarafın hukuki nitelendirmesi ile dava muris muvazaasına dayalı şirket hisse devirlerinin iptali ve miras hissesi oranında davacı adına tescili davasıdır. Dava konusu olan hisseler davalı anonim şirkete ait hisseler olup, anonim şirketlerde TTK'da düzenlenmiş olmakla mutlak ticari davalardan olup, şirket merkezi itibariyle mahkememiz davaya bakmaya yetkili ve görevlidir. Her ne kadar davacı tarafça muris muvazaasına dayanılmış ise de, dava esas niteliği itibari ile TBK 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı şirket hisselerinin devrine ilişkin işlemlerin iptali ve davacının miras payı oranında adına tescili istemine ilişkindir....
Anonim şirket hisse sahipliği, hak sahibi tarafından herkese karşı ileri sürülebilir haklardan olduğu için mutlak haktır. Mutlak haklar için doktrinde yapılan mallar veya kişiler üzerindeki mutlak haklar ayrımında ise Anonim şirket hisse sahipliği mallar üzerindeki haklardan biridir. Davaya konu edilen anonim şirket hissesinin davacıların miras bırakanı adına kayıtlı iken, miras bırakan ile miras bırakanın damadı olan davalı arasında yapılan 2006, 2009, 2010 tarihlerinde 3 defa ayrı ayrı satış yapılmış ve davalı adına tescil edilmiştir. Anonim şirket hisse(senede bağlanmamış) devrinin geçerli olmasının yazılı şekil koşuluna bağlı olduğu kuşkusuzdur. Aynı hükümler gereği hisse devrinin bağışlanmasına dair sözleşmelerin de yazılı yapılması zorunludur. Görüldüğü gibi hisse devrinin nitelikleri itibariyle mülkiyetlerinin devri taşınır ve taşınmazlardan farklı olarak, özel bir düzenleme ile yazılı geçerlilik koşuluna bağlanmıştır....