Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

'nın annesi ... 'a ait veraset ilamını ibraz edip mirasçılarını davaya dahil etmesi için kesin süre verilerek sonuçlarının hatırlatıldığı, buna rağmen davacının kesin süreye uymadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bir davada maddi olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme ise hakime aittir. Davacının bu davadaki talebi, davalının, kız kardeşi ....'nın çocuğu olmadığını, ....'nın çocuksuz olarak öldüğünü, bu nedenle de kız kardeşi ....'nın davalının annesi olmadığının tespiti istemidir. Davalının biyolojik annesinin, Kiraz olduğunun tespiti talebi yoktur. Esasen bunda hukuki yararı da yoktur. Bu itibarla, mahkemece....'ın mirasçılarının davaya katılımını sağlamak yönünde verilen ara kararının yerine getirilmemesi nedeni ile kesin süreden davanın reddi yerinde değildir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, tarafların kabul beyanları bağlayıcı değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde davacının annesi ...'nın annesinin ...olduğunun tespiti ile annesinin nüfus kütüğüne kaydının yapılmasını istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkeme kararının davalı ... ve ...'ye, Tebligat Yasasının 21. maddesine göre tebliğ edildiği bildirilmiş ise de, durumundan haberdar edilenin kimliğinin yazılmamış olması ve yine ... yönünden haber verilen kişinin imzası da alınmamış olması nedenleri ile yapılan tebilgatlar usulüne uygun değildir. Bu nedenle mahkeme kararının davacıya usulünce tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, galleye müstahak vakıf evladı olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davacıların gidebildiği kadar üst soylarını, 2-Davacılar ile Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/492 esas 2009/152 karar sayılı dosyasındaki davacılar ... ve Aslı Yada, ..., ... arasındaki soybağını, 3-Davacıların anneleri ...'in annesi ...'ın anne-baba ve kardeşlerini (... ile ...'ın kardeş olduklarına ilişkin). Gösterir açıklamalı nüfus kayıtlarının ilgili nüfus müdürlüklerinden sorularak alınacak yazı cevabının dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Sıfatıyla) Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının annesi ...'nın sağ olduğunun tespiti ile nüfustaki ölüm kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkeme kararı 31.03.2011 gün 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un yayımlandığı 14.04.2011 tarihinden sonra verilmiş olup, anılan Kanun'un 31. maddesinin (d) bendi, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, Cumhuriyet Savcısının davaya katılımını kaldırdığından ve verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurma hakkı da öngörmediğinden, Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin REDDİNE, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          nün babasının davalı ... olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Hükmü davalı ... adına temyiz eden Av. ...'nin dosyada bulunan vekaletnamesi davalının annesi tarafından velayet hakkına dayalı olarak düzenlenmiştir. Davalı ... ergin olmasına rağmen kendisi tarafından Av. ...'ye verilen vekaletname dosyada bulunmamaktadır. Vekaletnamenin ibrazı istenerek varsa vekaletnamenin aslı veya onaylı bir örneğinin dosyaya konulması, yoksa durum belgelendirilerek mahkeme kararının ve davacı temyiz dilekçesinin davalı asile tebliğ edilerek yasal sürelerinin beklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            in gerçek annesinin kendisi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; 08.08.2011 tarihinde doğan ...'in gerçek annesinin kendisi olduğunu, çocuğun maddi hata ile doğum için hastanede yanında refakatçi bulunan ...'ın öz annesi gibi işlem yapıldığını ve nüfus kayıtlarına bu şekilde geçtiğini, ...'in gerçek annesinin kendisi olduğunun tespitine ve nüfus kayıtlarına tesciline karar verilmesini istemiş; mahkemece, davaya konu olayda tanıma olduğu, davalı ... çocuğun babası olarak tanıma yaptığı, tanımanın iptali yapılmadan ana adının tashihinin mümkün bulunmadığı, tanıma ile de aile mahkemesinin görevli bulunduğu, anne adının tashihi istenen 09.08.2011 doğumlu ...'...

              dan olma torunu ve mirasçısı olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacının murisi annesi ... ölü ....'nın ... kızı olduğunun ve dolayısı ile davacının kök muris ...'ın torunu ve mirasçısı olduğunun tespiti istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

                İlk derece mahkemesi tarafından doğum belgesinde davacının annesinin adının Firuze olarak yazılı olduğundan davanın kabulüne karar verilmiş ise de, söz konusu doğum belgesi incelendiğinde doğum belgesinde adı geçen Firuze'nin davacının annesi olduğu iddia edilen davalı T3 (TC No: ) olduğuna dair dosyada ve doğum belgesinde herhangi bir delil bulunmadığı, doğum belgesinde adı geçen Firuze'nin davacının annesi olduğu iddia edilen Firuze olduğuna dair delillerin toplanması, bu hususta delil bulunmaması halinde gerekirse davacı ile davalı T3 arasında anne-kız ilişkisi olup olmadığının tespiti için DNA incelemesi yapılması gerekirken bu hususta herhangi bir delil toplanmadan karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmıştır....

                Çocuk ile annesi arasındaki soybağının tesisi için, hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir. Yargıtay HGK’nun 30.01.2008 tarih 2008/2- 36- 47 Sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davası sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu sebeple davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır...” bu nedenlerle “soybağı davası” niteliği bulunmamaktadır....

                  nın annesi olduğu iddia edilen tapu kaydında "....", nüfus kaydında ise "..." adlı kişinin nüfusa tescil edilmeksizin yaşadığı ve kayıt dışı öldüğü, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesi gereği ölüm ile nüfus kaydının kapalı hale geleceği ve artık üzerinde işlem yapılamayacağı açıktır. Verilen tespit kararı sonucu nüfus kayıtlarında yapılacak her herhangi bir işlem mevcut değildir. Çünkü ...'nın nüfus kaydı kapalı olduğu gibi "..." veya "..." nüfusa da kayıtlı değillerdir. Yukarıda da açıklandığı üzere açılan dava ile hedeflenen gaye; tapu maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespiti istemidir. Bunun için de uygulamadaki ismi ile tapu maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespiti davası açılarak istenilen sonuca gidilebilir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası ile muris ile tapu malikinin aynı kişi olduğunun tespiti davası; davanın tarafları, yargılama usulü ve ispat yönü ile farklı usullere tabiidir....

                    UYAP Entegrasyonu