Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; nüfus kaydında yapılan incelemede davacının annesi olan T4'nin Hatice Kılıç ile bağının da tespit edilemediği, davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, davanın dava şartından reddi gerektiği, aksi düşünülse dahi davanın ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine yönelik karar verildiği, verilen kararın davacı tarafından istinafa taşınarak dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda: 06/09/2018 tarih 2018/790 Esas 2018/785 Karar sayılı ilamıyla; "Somut olayda; davacının, annesi T4'nin annesi olan Hatice Kılıç'ın Mustafa Sert ve Cabış'ın kızı olduğunun tespiti ve nüfus kayıtları arasında bağ kurulmasına ilişkin olduğu, mahkemece yeterli araştırma yapılmadan karar verildiği anlaşılmıştır. Davacının davası tespit davası niteliğinde olup mahkemece deliller toplanmadan yeterli araştırma yapılmadan karar verildiği, tanıkların dinlenmediği anlaşılmıştır....

TMK'nın 282. maddesi uyarınca "çocuk ile annesi arasındaki soybağı doğumla kurulur. Çocuk ile baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme ile de kurulur". Ayrıca kısaca Af Kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme akdine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlarlada soybağı düzeltilebilir.Çocuk ile ana arasındaki soybağı doğumla kendiliğinden kurulduğundan başka deyişle çocuk ile annesi arasındaki soybağının tesisi için hükme gerek bulunmadığından çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir (18. HD'nin 2013/15948 E. - 2014/175 K. sayılı ilâmı). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....

    resmi nikah olmadığı için babası ile annesi arasında soy bağının kurulamadığını belirterek babası Ali Suna ile annesi Nesibe arasında soybağının kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, Türkiye vatandaşı annesi ile aralarında nüfus kaydına göre bağlantı bulunmayan davacıların annesinin T.C. vatandaşı olan T6 olduğunun tespiti istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının annesinin ... kızı 1944 doğumlu ... olduğunun tespiti ile kaydın bu şekilde düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Nüfus kaydında babası ...'in hanesinde kayıtlı bulunan davacı ..., dava dilekçesinde nüfusta her ne kadar anne adı ... olarak görünüyorsa da annesinin, babasının o tarihteki eşi olan ... ... ve ... kızı 1950 doğumlu ... olmayıp, ... ve ... kızı 1944 doğumlu ... olduğunun tespiti ile nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesini istemiştir. Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, dinlenen tanık anlatımları ve özellikle davacının babası ...'nin açıklamalarından, davalı ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, annesi ...'nin ölümüyle kendisine ve diğer yasal mirasçılara intikal eden 130 ve 119 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarında yanlış olan doğum tarihlerinin, 01.07.1924 olarak tashihine ve bu şekilde mülkiyetin tespitine karar verilmesini istemiş, aşamada davanın, çekişme konusu taşınmazlardaki malik görünen kişi ile annesinin aynı kişiler olduğunun tespiti amacıyla açıldığını belirtmiştir. Davalı, açılan davayı kabul etmediklerini beyanla, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile tapu kaydındaki kişi ile davacının murisinin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/64 KARAR NO : 2023/634 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2019/55 ESAS - 2022/44 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus Kayıtların KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin annesi Müşerref'in, Zilfinaz Öztürk'ün () Ahmet Öztürk ile ilk evliliğinden doğduğunu, ancak Zilfinaz Öztürk'ün eşi Ahmet'in vefatından sonra Cemal Dumanlı ile dini nikahla evlendiğini, Zilfinaz Öztürk'ün ikinci evliliğinden T55 ve T5 dünyaya geldiğini, T55'nın 12.06.2019 tarihinde evli ve çocuksuz vefat ettiğini, T55 ile müvekkilinin annesi Müşerref'in kardeş olduklarını, bu sebeple müvekkilinin de T55'nın mirasçılarından olduğunu, ne var ki nüfus kayıtlarında T55 ile Zilfinaz Öztürk arasında bağlantı bulunmadığını ileri sürerek Zilfinaz Öztürk'ün () T55'nın annesi olduğunun tespiti ile nüfus kayıtları arasında...

        Anne adı düzeltilen davacının nüfus kaydında doğum tarihinin 13.03.1974 ve annesi olduğunun tespitine karar verilen ...'in ise doğum tarihinin 06.01.1966 olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece verilen karar ile davacı ve annesi arasında 8 yıl 2 ay 8 günlük bir zaman farkı oluşmuştur. Bu yaşta bir kişinin doğum yapması ve çocuk sahibi olması yaşamın olağan akışı ile bağdaşmamaktadır. Hakim nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken, bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemelidir. Mahkemece, gerekirse anne ...'in doğum tarihinin tespiti ile düzeltilmesi konusunda süre verilerek gerekli tüm kanıtlar toplandıktan sonra oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          ın nüfus kaydında annesi hanesinde kayıtlı bulunan “...” isimli kişinin “...” olduğunun tespiti ve bu şekilde hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Mahalli mahkemece, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. Nüfus kaydındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Hatalı nüfus kayıtlarının her türlü delille ispatı mümkündür. 01/02/1930 doğumlu ve 01/05/1940 tarihinde ölmüş olan ...’ın nüfusa tescilinin 24/02/1958 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Dosyanın tetkikinden; dosya kapsamında ...’ın doğum tutanağının, nüfusa tesciline ilişkin belgelerin, annesi hanesinde gösterilen “...'...

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde, davacının annesi ...'ın nüfusta baba adının ... olarak yazıldığını, gerçekte ... olduğunu, ...'ın ...'ın babası değil abisi, ...'in de dedesi değil babası olduğunu ileri sürerek hatalı kaydın düzeltilmesini istemiş, mahkemece adın şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olup davacının annesi ...'ın 05.05.2003 tarihinde vefat ettiği davacının bu davayı açmak için aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu