Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, boşanma ile velayeti davalı anneye bırakılan ortak çocuklar 03.07.2003 doğumlu Yiğit ile 03.04.2004 doğumlu....’nın velayetlerinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece; "boşanma kararı ile velayetler kendisine bırakılan annenin, icra yolu ile kararın yerine getirilmesi amacıyla yasal yollara başvurmuş olmasına rağmen, çocukların boşanmadan sonra da baba yanında yaşamalarını devam ettirdikleri ve idrak çağındaki ortak çocukların baba ile birlikte yaşamak istediklerini beyan etlikleri" gerekçesiyle davanın kabulü ile ortak çocukların velayetinin değiştirilmesine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; taraflar arasında görülen ... 9....

    İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özet olarak; önceki karar sonrasında usuli kazanılmış hakka aykırı karar verildiğini, kapitalizasyon faizinin, üretim masraflarının ve verilerin hatalı uygulandığını, münavebenin değiştirildiğini, kamulaştırma bedelinin yüksek belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özet olarak; adi ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedelinin belirlemesi gerektiğini, davanın niteliği gereği aleyhe hüküm kurma yasağının uygulanmasının mümkün olmadığını, kamu düzeni sebebiyle aleyhe hüküm kurma yasağından bahsedilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Değerlendirme ve Gerekçe: Dava, 2942 S.K'nun 10. maddesine göre açılmış kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili istemine ilişkindir....

    in nüfus kaydında "..." olarak geçen anne adının "..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece dava kabul edilerek ... ... ile ... arasında bağ kurulmasına karar verilmiştir. 1-Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda, salt taraf beyanları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Davalılar ... ve ... vekili vekaletnamesini dosyaya ibraz etmiş, bildirdiği mazareti kabul edilmesine rağmen mahkemenin gerekçeli karar başlığında adı geçen davalılar vekili olarak gösterilmemesi, Doğru görülmemiştir....

      Zeki'nin ... olan anne adının gerçek annesi olan ... olarak, murisi dedesi ...nin kızı...'nin de ... olan anne adının iptali ile gerçek annesi olan ... olarak kayıt ve tescilini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, dedesi ...nin, ..., ... ve ... adlı kadınlarla evlilik yaptığını, davacının babası ...'ın annesinin ... olduğunu, ancak nüfus kaydına anne adı olarak ... yazıldığını, yine ... kızı...'nin ...'den olduğu halde anne adı olarak ... yazıldığını bildirerek yanlış yazılan anne isimlerinin iptali ile gerçek anne adlarının yazılmasını istemiştir. Davacının istemi babası ... ile babaannesi ... arasında soybağının tespiti ve mevcut nüfus kaydına göre babaannesi ...'...

        SONUÇ: Yukarıda (1). bentte açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2). bent uyarınca hükmün 1. bendinin 7. satırında yer alan "anne adının ..." sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 18.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Cumhuriyet Başsavcılığının 09.11.2006 gün 2006/2 sayılı davanamesi ve 28.07.2008 gün 2006/1 sayılı ek davanamesi ile davalı küçükler ..., ..., ... ve ...'in nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile ...'in ... olan anne adının ..., ...'in anne adının ..., baba adının ... olarak düzeltilmesine, ... ve ...'in anne ve baba adlarının düzeltilmesine karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; ...'in annesi olduğuna karar verilen ... ile ...'un anne ve babası olduğuna karar verilen ... ile ...'...

            Oysa, destek İsmail 26 yaşında bekar olarak vefat etmiş olup, hayatın olağan akışına göre ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babaya %25'er pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay vererek yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14 er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak...

              Mahkemece ...’un ... olan anne adının iptali ile .... olarak kütüğe kayıt ve tesciline, Münir ile ilgili isteminin sadece annesinin .... olduğunun tespitine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken her iki çocuğun anne adlarının iptali ile .... olarak kütüğe kayıt ve tescili yolunda hüküm kurulması doğru değil ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının iki numaralı bendinin beşinci satırındaki "anne adlarının .... olarak düzeltilmesine” sözcüklerinin metinden çıkartılmasına yerine “...’ın ....olan ana adının iptaline, .... olarak kayıt ve tesciline” sözcüklerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 01.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dosyada toplanan bilgi ve belgeler ile dinlenen tanık anlatımlarından davacının annesinin ... ve ... kızı 1908 doğumlu ... ... olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile anne adının ... olarak değiştirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak; davacı, babası ... hanesinde kayıtlı olup istemi sadece anne adının düzeltilmesine yöneliktir. Mahkemece de bu olgu kabul edilerek karar verildiği halde, babası hanesine kaydedilmiş ve bu hanedeki kaydının iptali istenmeyen davacının, bu hanedeki anne adının iptali ile annesinin Burdur İli, Çavdır İlçesi Bölmepınar Köyü Cilt:10, Hane:24, Sıra:6'da kayıtlı ... ve ... kızı 1.7.1908 doğumlu ... ... olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken, davacının babası hanesindeki kaydının da iptaline karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

                  Yerel Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile, davacının 01.03.1999-13.02.2011 tarihleri arasındaki dönemde çakışan zorunlu SSK’lı hizmetleri haricinde 2926 SK uyarınca zorunlu Tarım bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine ve 6111 sayılı yasadan yararlandırılmasına karar verilmiş ve bu karar davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Yargıtay Bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ancak bozma ilamında belirtildiği şekilde davacının uzun süreli SSK'lı çalışması bittikten sonra, yeniden tarım Bağ-Kur sigortalılığının başlayıp başlamadığının tespiti için, davacıdan herhangi bir ürün teslimi veya prim kesintisi bulunup bulunmadığının araştırılmadığı anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu