Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki nüfus kayıt örneğinden, Mardin ili, Ömerli ilçesi, Kayaüstü mh. nüfusuna kayıtlı Şemsi Gülşahin'in, Süleyman ve Hamişi kızı 01/07/1926 doğumlu olup 01/07/2002 tarihinde vefat ettiği, vefat tarihinin Kayaüstü köyü muhtarlığının 20/06/2008 tarihli yazısı üzerine kaydedildiği görülmüştür. 4721 sayılı TMK'nun 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise "anne ile evlenme", "tanıma" ve "hakimin hükmü" ile kurulmaktadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacı ile değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacı ile dava açılabilir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35. Maddesinde " kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez..." ibaresi yer aldığından, herhangi bir sınırlama olmaksızın Nüfus Kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur....

B)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Bergama Sulh Hukuk Mahkemesi ' nin 15/06/2022 tarih 2021/1252 Esas 2022/988 Karar sayılı ilamı ile; "davanın Maliye Hazinesi Yönünden Husumet Yokluğu Nedeniyle Reddine, Tapu Sicil Genel Müdürlüğü Yönünden Davanın Kabulüne İle, Bergama ilçesi Talatpaşa Mahallesi 454 ada 3 nolu parselin maliklerinin baba adı Hüseyin, anne adı Fatma olan 01/07/1869 doğum tarihli TC kimlik nolu Hasan , 2. Sırada baba adı Hüseyin anne adı Hatice olan 01/07/1846 doğum tarihli TC kimlik nolu Ali, 3. Sırada baba adı Hasan, anne adı Hatice olan 01/07/1912 doğum tarihli TC nolu Hüseyin Üçgül, 4. Sırada baba adı Osman ane adı Tevhide olan 01/07/1889 doğum tarihli TC nolu Hatice, 5. Sırada baba adı Hasan anne adı Nefise olan 01/07/1902 doğum tarihli TC nolu Firdevs, 6. Sırada baba adı Osman anne adı Adile olan 01/07/1948 doğum tarihli TC nolu Tevhide olduklarının tespiti ile, Tapuya bu şekilde tesciline" karar verilmiştir....

Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında ...ile ...arasında evlat edinme ile baba yönünden soybağı ilişkisi kurulmuş olup, bu bağ koparılmadıkça çocuğun davacı ...tarafından tanınması mümkün bulunmadığından, dosyadaki bilgi ve belgeler ile kararın dayandığı deliller ve kanuni gerektirici sebeplere göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan mahkeme kararının onanması gerektiğinden sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılmıyoruz....

    Bu dava, ana ve çocuk tarafından babaya, baba ölmüş ise mirasçılarına karşı açılır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesinde mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 301 ve devamı maddelerinde düzenlenen babalığın tespiti istemine ilişkin olup 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlanmıştır. Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve ..... belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir....

      Dosya kapsamından davalı - davacı annenin kişisel ilişki konusundaki motivasyonu, mevcut yaşam koşulları ile sağlık durumu hakkında yeterli bilgi edinilememiş olması sebebiyle anne ile çocuk arasında ilk aşamada yatılı olmayan ve tarafların müşterek olarak uygun göreceği bir yetişkinin eşliğinde şahsi ilişki kurulmasının, anne ve çocuğun yalnız olarak görüşmesinin daha sonraki dönemlerde değerlendirilmesinin uygun olacağı yönünde kanaat bildirir uzman raporu mevcut değildir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararı olup ana ve babalarıyla düzenli şekilde ve gözetim olmaksızın kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakları mevcuttur. Ancak çocuğun gözetim olmaksızın ana veya babasından birisiyle kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi onun yüksek yararına değil ise ana veya babasıyla gözetim altında, yatılı olmadan dahi kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanma tarihinde çocuğun küçük olduğu ancak dava tarihi itibariyle iki yaşını doldurduğu, kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olduğu, anne veya uzman eşliğinde kurulmasının kişisel ilişkinin amacına aykırı olacağı ve istinaf inceleme tarihi itibariyle çocuğun büyümüş olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesinin kurduğu kişisel ilişkinin yetersiz kaldığı gerekçesi ile; davalı anne vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı baba vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bendinin kaldırılmasına ve boşanma ilâmıyla hükmedilen kişisel ilişkinin kaldırılarak baba ile çocuk arasında anne refakati olmadan, her ayın birinci ve üçüncü haftası cumartesi günü saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'ye kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'ye kadar, babalar günü saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına...

          ile davanın kabulüne, davalı ile ortak çocuklar ... ve ... arasında ... 3....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında "Hediye" olan anne adının gerçek annesi olan ... (...) olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında "Hediye" olan anne adının "Hatice" olarak düzeltilmesi ve gerçek annesi ... (...) ile arasında bağ kurulması istenilmiş; mahkemece, dava tanık beyanları ile kanıtlandığı ve ölen Hatice ...'in mezarının açılmasına gerek görülmediği de açıklanarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; çocuğu icra kanalı ile alan davacının çocuğu teslim etmemesi nedeniyle müvekkilinin kızını icra kanalıyla geri almak zorunda bırakıldığını, İzmir 41.Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/371 Esas-2014/310 Karar sayılı ilamı ile davacı hakkında "çocuğu kaçırıp alıkoyma suçundan 2 ay 15 gün hafif hapis cezası ile neticede HAGBK verildiğini, İzmir 10.Aile Mahkemesinin 2013/406 Esas-2014/807 Karar sayılı dosyası ile açılan velayetin değiştirilmesi davasının reddedildiğini, bugüne kadar defalarca tehdit, hakaret ve şantaja maruz kalan müvekkilinin şikayeti ile davacı hakkında 4320 ve 6284 Sayılı Kanunlara göre pek çok koruma kararı verildiğini, davacı tarafın tüm iddia ve beyanlarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin çocuğu vermekten kaçınmadığını, yasaya uygun olarak vermeye hazır olduğunu söylediğini, anneliğin gerektirdiği tüm özeni gösterdiğini, ancak aynı şeyi davacı için söylemenin mümkün olmadığını, davacının iştirak nafakasını ödememek için elinden...

              ün altsoyu olmaktan çıkartılarak kaydın bu yönüyle de DÜZELTİLMESİNE,” ibaresi metinden çıkartılarak yerine gelmek üzere ‘davacı ile küçük ...’ün nüfus kayıtları arasında bu şekilde bağ kurulmasına" ibaresi yazılmak suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu