WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Görüldüğü üzere maddede belirlenen hakdüşürücü sürelerden sadece çocuğa yönelik hükümler iptal edilmekle davacı anne tarafından dava açılma süresine ilişkin 1 nci fıkranın iptali sözkonusu olmadığından 08.10.2009 doğum tarihli çocuk ile ilgili açılan davada mahkemece yeterli-denetime açık-hükme elverişli-dosya içeriğine uygun gerekçe ile belirtilen şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı,istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış,aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, kayıt düzeltim davası olarak kalmakla birlikte, genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden babalık karinesi gerçekleşmeyeceğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanun’un 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354- 1554, 18....

TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Cumhuriyet Savcılığı Tarafından İleri sürülen istinaf sebepleri: Açılan dava anne yönünden dava nüfus kaydının düzeltilmesi davası olmasına rağmen baba yönünden kamu düzenini ilgilendiren TMK 301.maddesinde düzenlenen babalık davasıdır. Görülen davada nüfus müdürlüğünce tutulan yanlış kaydın bulunmadığı, beyana istinaden kayıt oluşturulduğu ve babalık davası ile birlikte Cumhuriyet Başsavcılığımıza bildirimde bulunulması gerektiği, öncelikle yargılama neticesinde gerçek annenin tespiti ile akabinde davalı T4 yönünden soybağının reddi davası açılması gerektiği, akabinde gerçek babanın tanıma beyanında bulunabileceği gibi, anne ve çocuk tarafından soybağının tespitinin istenebileceği, soybağının tespiti yönünden görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olmasına rağmen Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması ve DNA incelemesi yapılmaksızın hüküm kurulması isabetli olmamıştır. Beyanı ile ilk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286 ve devamı maddelerinde düzenlenen baba tarafından çocuk ve anne aleyhine açılan soybağının reddine ilişkindir. Geniş anlamda soybağı bir kimsenin üst soyu ile olan kan bağını; dar anlamda soybağı ise, bir kimsenin sadece ana-babasıyla arasındaki biyolojik bağını ifade etmektedir. Bir kişi (çocuk) ile kendilerinden biyolojik (genetik) olarak türemiş olduğu kişiler arasındaki bağa doğal soybağı (biyolojik nesep), hukuk düzeni tarafından aranan bazı koşulların gerçekleşmesiyle, bir çocuğun hukuki olarak bir ana-babaya bağlanması sonucunda, ana-baba ile çocuk arasında kurulan bu hukuki ilişkiye ise hukuki soybağı (hukuki nesep) denir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, anne tarafından açılan babalık davası ile maddi ve manevi tazminat, çocuk lehine nafakaya hükmedilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece, babalık davasının kabulüne, maddi tazminat ve nafaka talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat davasının tefrikine karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

Somut uyuşmazlıkta dava, bu hali ile mahkemenin nitelediği üzere TMK'nin 286 ve devamı maddelerinde düzenlenen çocuk tarafından anne ile koca aleyhine açılan soybağının reddi davası olmayıp, 292. madde kapsamında evlilik dışı doğan çocuğun, ana ve babasının birbiriyle evlenmesi sonucu soybağı kurulduğundan iş bu soybağının kaldırılması da 294. madde kapsamında düzenlenen sonradan evlenme yoluyla kurulan soybağının düzeltilmesine itiraz niteliğinde olduğu, davanın bu şekilde vasıflandırılması yerine, soybağının reddi olarak nitelendirilip hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de; sonradan evlenme ile kurulan soybağına itiraz davası yönünden de TMK'nin 300/3.madde kapsamında hak düşürücü süre geçtiği anlaşıldığından; bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden ve hükmün redde ilişkin bölümü sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek İlk Derece Mahkemesi...

    "Davada, gerçek anne ve babanın başka kişiler olduğu halde, gerçekte anne ve babası olmayan kişilerin çocuğu gibi kaydedildiğini belirterek dava açılması halinde; çocuğun kayden anne ve baba olan kişilerin nüfus kaydından silinmesine ilişkin isteği, yanlış düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi, gerçek baba ve annesinin kim olduğunun tespitine yönelik istemi ise, baba yönüyle babalık anne yönüyle nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak nitelendirilmelidir. Bu halde, babalık davasına Aile Mahkemesi; nüfus kaydında düzeltim davasına ise Asliye Hukuk Mahkemesi'nce bakılmalı, bu şekilde açılan davalar tefrik edilerek görülmelidir. Yine evlilik öncesinde doğan çocuğun Türk Medeni Kanunu'nun 292 vd. maddeleri uyarınca evlilikten sonra soybağının kurulması durumunda, baba tarafından soybağına itiraz ediliyorsa, bu dava da nüfus kaydında düzeltim davası olarak nitelendirilemez. Bu şekilde açılan davalara da Aile Mahkemesi'nce bakılmalıdır." (Asliye Hukuk Davaları, Adem ALBAYRAK, 5....

    Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın anne baba ile çocuklar arasındaki soybağının tespitine ilişkin olduğu, davanın Aile Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... .... Aile Mahkemesi ise, babalık davasını tefrik ederek, davanın soybağı davası olmayıp nüfus kaydında anne adının düzeltilmesi davası olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; Davacı, çocukları olan .... ....'ın evlilik dışı olarak dünyaya gelmeleri sebebiyle nüfus kayıtlarında anne ve babası olarak .... ve ...'ın gözüktüğünü belirterek, çocukların annelerinin .... ve babalarının.... olarak tespiti ile nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun şekilde düzeltilmesini talep etmiştir. Davanın Türk Medeni Kanunu'nun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı hükümleri ile ilgili bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ... .... Aile Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ....

      Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, kayıt düzeltim davası olarak kalmakla birlikte, genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden babalık karinesi gerçekleşmeyeceğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (18. HD 2015/1360- 3281, 2015/1591- 4537, 5.HD 2021/2992E-9109K) Somut olay yukarıda açıklanan Kanun hükümleri ve ilkeler doğrultusunda değerlendirildiğinde, nüfus kaydının düzeltilmesi istenilen Mahizer Gültekin’in anne ve babasının evli olmadığı anlaşıldığından yargı yeri olarak Iğdır Aile Mahkemesi belirlenmiştir....

      Dosyanın istinaf incelemesinde: Taraflar arasındaki davanın anne ve baba adının düzeltimi davası olduğu, davacıların davalı İdris Kalabaz'ın halen nüfusta kayıtlı olduğu Zeynep ve Nusret Kalabaz'ın gerçek ( Genetik ) anne babası olmayıp halası ve eniştesi olduğunu, gerçek ( Genetik ) anne ve babasının Nura ve Hikmet Yürük olduğu iddiası ile bu kişilerin nüfusuna kaydedilmesinin talep edildiği, getirtilen nüfus kayıtlarına göre davalı İdris'in 05/09/1999 tarihinde doğduğu, gerçek ana-babası olduğunu iddia edilen Nura ve Hikmet Yürük'ün ise 16/04/2003 tarihinde evlendikleri, bir başka deyişle davalının, gerçek anne ve babaları olduğu iddia edilen kişilerin evlilik tarihinden önce dünyaya geldiği, bu nedenle gerçek babanın, babalık karinesinden yararlanamayacağı, gerçek babanın tespiti ve davalının, gerçek babanın nüfusuna kaydının nesep ilişkisi doğuracağı, tüm bu açıklamalar karşısında gerek bu işlere bakan Yargıtay Özel Dairelerinin, gerekse Dairemizin ve Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1....

      UYAP Entegrasyonu