Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının bu anlatımı anlaşmalı boşanmadan feragat niteliğindedir. Farklı düşünüyorum....

    Eldeki davada taraflar TMK.nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Taraflar mahkemede hakim huzurunda bizzat hazır olmak suretiyle özgürce açıkladıkları beyanları neticesinde boşanmışlardır. Yargılamanın yenilenmesine talep eden davacı, iddia ettiği olayları davalının hilesi nedeniyle boşanmadan sonra ele geçirdiğini ileri sürmüş ancak davalının nasıl bir hilede bulunduğunu, söz konusu bilgileri hangi sebeple boşanma kararının kesinleşmesinden önce elde edemediğini belirtmemiştir. Kaldı ki söz konusu belge anlaşmalı boşanmanın delili olmayıp, bu belgenin anlaşmalı boşanmaya ne şekilde etki edeceği yargılamanın yenilenmesini talep eden davacı tarafça ortaya konulamamıştır. Bu kapsamda ileri sürülen sebep, sınırlı olarak HMK.nun 375/1.maddesinde sayılan yargılamanın iadesi sebeplerinden de değildir....

    Sonuç itibariyle TMK 166/3.maddesi gereğince anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra tarafların ancak irade fesadı hâllerinin varlığı iddiasıyla kararın bozulmasını isteyebileceği, bu durumda da öncelikle hadise halinde irade fesadı olup olmadığının tespitinden sonra bunun sonucuna göre anlaşmalı boşanmadan dönülebileceği, ne var ki temyiz dilekçesi ile irade fesadı hallerine dayanılmadığı bu nedenle kararın onanması gerektiği kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun bozma gerekçelerine katılmıyorum....

      Boşanma kararı tarafların anlaşmalarına dayandığına göre, davacının boşanmadan sonra, boşanma sebebiyle artık manevi tazminat talep etmesi mümkün değildir. Çünkü böyle bir durumda tarafların boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin aralarındaki ihtilafı nihai olarak çözdükleri ve ilişkilerini tasfiye ettikleri kabul edilir. Bu itibarla anlaşmalı boşanmadan sonra artık boşanma sebebiyle tazminat istenemez. Bu bakımdan dava reddedilmelidir” gerekçesi ile bozulmuştur. 3....

        ; Öncelikle değerli çoğunluğun anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) koşullarının oluştuğu yönündeki görüşüne katılmıyorum. Nitekim yerel mahkeme hakimi de aynı görüşte olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I) kararı vermiştir. Ortada bir anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) kararı da bulunmamaktadır. Kaldı ki anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) kararı verilebilmesi için her hususta anlaşma sağlanmalıdır.(Y2HD, 3.10.2005, 10592-133369, Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2) Değerli çoğunluğun anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) koşullarının oluştuğu yönündeki görüşüne göre temyiz davası incelenecek olursa; Anlaşmalı boşanma davasında davalı-davacı sıfatı kendiliğinden alınacağından kocanın temyiz dilekçesinde davanın reddini ister olması anlaşmalı boşanmadan feragat niteliğindedir....

          KARŞI OY YAZISI Anlaşmalı boşanmadan dönme konusunda anlaşmanın tarafları eşler eşit hak ve yetkiye sahiptir. Farklı düşünüyorum....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmaya Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı olarak karar verilmiş olmasına, nafakaya ilişkin hükmün de, mahkemece tarafların anlaşmaları esas alınarak tesis edilmesine ve davacının da boşanmadan feragat ettiğine ilişkin açık bir beyanı bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren...

              Değerli çoğunluğun anlaşmalı boşanma davasında boşanmanın fer’i hükümlerine yönelik temyiz isteğinin boşanmayı kapsamadığına ilişkin düşüncesine katılamıyorum. 2- DAVALI-DAVACININ İSTEMİ ANLAŞMALI BOŞANMADAN FERAGATI İÇERİYOR MU? Dava dosyasında anlaşmalı boşanmanın koşullarının oluşması sebebiyle hâkim tarafından anlaşmalı boşanmaya karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda görüş birliği vardır. Çekişme nedir?; Evlilik en az bir yıl sürmüşse bu aşamadan sonra eşler (=kadın ve erkek) boşanma konusunda anlaşırlarsa evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve bu durumun ortak yaşamın devamını beklenemez hale getirdiğine ilişkin bir yapıntı kabul edilmiştir. TMK. m. 166 f. III hükmünde taraflarca kabul edilecek düzenleme söz konusu olduğundan anlaşmalı boşanmaya ilişkin düzenlemeyi kabul eden taraflar (=hem erkek hem de kadın) davacı-davalı sıfatını kendiliğinden alır. Görüldüğü üzere anlaşmalı boşanma ancak tarafların (=kadın ve erkek) anlaşması ile olanaklıdır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak - Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak, olmadığında boşanmadan kaynaklanan maddi - manevi tazminat istemine ilişkin olup her iki dava reddedilmiş ve davacı her iki dava yönünden hükmü temyiz etmiş olmakla davayı öncelikle inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8.Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.05.2013 (Pzt.)...

                  Sonuç itibariyle TMK 166/3.maddesi gereğince anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra tarafların ancak irade fesadı hâllerinin varlığı iddiasıyla kararın bozulmasını isteyebileceği, bu durumda da öncelikle hadise hâlinde irade fesadı olup olmadığının tespitinden sonra bunun sonucuna göre anlaşmalı boşanmadan dönülebileceği, ne var ki temyiz dilekçesi ile irade fesadı hâllerine dayanılmadığı bu nedenle kararın onanması gerektiği kanaatinde olduğundan, sayın çoğunluğun bozma gerekçelerine katılmıyorum....

                    UYAP Entegrasyonu