Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanmadan kaynaklanan maddi ve manevi ...... istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı vekili verilen kararı; takdir edilen nafakanın yüksek olduğu, anlaşmalı boşanma sırasında istenmediği halde sonradan talep edilmesinin iyi niyet ile bağdaşmayacağı, müvekkilinin gelirinin yarısını davacı ve çocuk için bıraktığının gözardı edildiği gerekçesiyle istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, olmadığı takdirde müvekkilinin başka davalara muhatap bırakılmaması amacıyla nafakanın her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusuna cevap vererek, reddini talep etmiştir. Dava; anlaşmalı boşanmadan sonra açılan iştirak nafakası istemine ilişkindir. TMK'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/735- 803 E.K. sayılı kararı ile boşandıkları ancak boşanmadan sonra 14/01/2003 tarihinde Berkay Sığanık adında müşterek bir çocuklarının doğduğu, tarafların 24/02/2004 tarihinde tekrar evlendikleri, Kütahya Aile Mahkemesinin 2010/245- 273 E.K....

    Aile Mahkemesi'nin 05.09.2018 tarihli ve 2018/801 Esas, 2018/712 karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma ile birlikte ortak çocuğun velâyetinin davalı anneye verildiği ve davacı baba ile ortak çocuk arasında her ayın 1. ve 3. Günü Cumartesi günü saat 10.00'dan akşam 18.00'e kadar, dini bayramların 1. Günü saat 10.00'dan akşam saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, davacının sonradan Ukrayna uyruklu bir kadınla evlendiği, bu evliliğinden bir çocuğunun olduğu, davalının boşanmadan sonra yeniden evlenmediği, düzenli olarak çalıştığı, davalı anne işe gittiğinde ortak çocuğa birlikte yaşadığı annesinin baktığı, ortak çocuğun konuşma güçlüğü çektiği, uzman raporunda belirtildiği üzere sorulan sorulara verdiği cevapların tam olarak anlaşılamadığı, ortak çocuğu ...'...

      Kısaca, kurum tarafından muris sigortalıdan bağlanan ölüm aylığının kesilebilmesi için; 1) Boşanma anlaşmalı, yetim aylığına hak kazanmak için yapılmalı, hakkın kötüye kullanıldığı belirlenmeli, 2) Birlikte fiilen yaşama olgusu anlaşmalı boşanmaya bağlı olarak maddi ve somut vakıalara dayandırılmalı 3) Bu konudaki kurum denetim raporu ciddi olmalıdır. Ayrıca denetim raporu üzerine sosyal güvenlik ile ilgili kamu düzeninden olan bu davada mahkemece yapılacak araştırma sonucunda verilecek karar, yaklaşık ispata göre değil, tüm delillerin incelenmesi sonrası tam ispata göre oluşturulmalıdır. Davacı boşandığında baba halen yaşamaktadır. Bir kişinin ilerde ölecek babasından aylık almak için önceden boşandığını, kabul etmek saiklerle hareket etmek demektir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2022 NUMARASI : 2021/804 ESAS - 2022/477 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Anlaşmalı Boşanmadan Kaynaklı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı asil dava dilekçesinde özetle; davalının anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle toplam 78.472,25 TL alacağın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Hakimler ve Savcılar Kurulu 1....

        Somut olayda dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerden; tarafların 08.06.2006 günü kesinleşen karar ile "anlaşmalı olarak" boşandıkları; davacının emekli olup, aylık 926 TL maaş aldığı, ........... tarafından 47.751,40 TL emeklilik yardımı ve SSK tarafından da 38.577 TL emekli ikramiyesi ödendiği, davalının ise aylık ....200 TL gelirle çalıştığı anlaşılmaktadır. Müşterek çocuk ilkokul ....sınıf öğrencisi olup, boşanmadan sonraki süreçte eğitime başlayan ve devam eden müşterek çocuğun ihtiyaçlarının artış gösterdiği açıktır. Mahkemece, yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde olay değerlendirilip, indirilme koşullarının bulunmadığı gözetilmeden, davanın reddi yerine yanılgılı değerlendirme sonucu kısmen kabulü cihetine gidilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

          Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile müvekkilinin anlaşmalı boşandıklarını; tarafların müşterek ... çocuğunun velayetinin davalı anneye verildiğini; çocuklar için aylık 750,00'şer TL'den toplam ....500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; boşanmadan sonra müvekkilinin mali sıkıntı içine girdiğini ve davalı annenin de işe girerek düzgün bir gelir sahibi olduğunu belirterek; toplam ....500,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 750,00 TL'ye indirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek 750,00'şer TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere her bir çocuk için 400,00'şer TL'ye indirilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir....

            CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde iddia edilenin aksine SGK emeklisi olan davacı aleyhine ağır şartlar olmadığını, bununla birlikte dava dilekçesinde davacı tarafından evlilik birliği içerisinde satın alınan 2 evin davalı müvekkil adına tescil edildiği beyan edildiğini, söz konusu evlerin boşanma davasından önce devir edildiğini ve davacı tarafın kendi rızasıyla imzaladığı anlaşmalı boşanma protokolünde müvekkilimden herhangi bir katkı payı/katılma alacağı talebinin bulunmadığını beyan ederek, boşanmanın mali sonuçları üzerinde anlaşmaya varılması neticesinde mahkemece tarafların boşanmasına karar verildiğini, bu nedenle söz konusu devir işlemlerinin tarafların boşanmasından önce gerçekleştirilmiş olup boşanmadan sonra davalı müvekkilin ekonomik ve sosyal durumunu değiştirmediğini, bu bağlamda söz konusu devir işlemlerinin işbu davaya konu edilemeyeceğini ve bu doğrultuda boşanmadan sonra müvekkilin ekonomik ve sosyal durumunda boşanma öncesine göre önemli...

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1805 KARAR NO : 2022/35 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AHKEMESİN TARİHİ : 02/09/2020 NUMARASI : 2020/81 ESAS-2020/278 KARAR DAVA KONUSU : Nafakası KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Buldan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/469 esas ve 2019/488 karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, tarafların müşterek iki çocuklarının bulunduğunu ve tüm bakım giderlerinin davacı anne tarafından karşılandığını, davalının boşanma aşamasında müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılamak konusunda eşine söz verdiğini, ancak boşanmadan sonra ihtiyaçlara yönelik herhangi bir katılım göstermediğini, bu nedenlerle küçük Hatice Hilal'e harcanmak üzere davacıya ödenmek üzere 1.500 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu