Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Anlaşmalı Boşanma Davasından Kaynaklı Tapu İptal ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, anlaşmalı boşanma davasından kaynaklı tapu iptal ve tescil davasına ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerden tarafların 28.04.2015 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı boşandıkları, boşanma davasında onaylanan protokole göre de dava konusu taşınmazın kadına devir ve temlik edileceği kararlaştırılmıştır. Açıklanan sebeple protokol değerlendirilerek bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı 20/01/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Anlaşmalı boşanma davasını Ramazan Eker isimli şahsın baskısı altında açtığını, bu şahsın kendisini tehdit ettiğini, halen ailesini de tehdit ettiğini bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın çekişmeli olarak görülmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin boşanmanın mali sonuçları ve gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda, anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple, ilk derece mahkemesince taraflara vakıalarını bildirmesi için süre verilmeli, dilekçeler teatisi aşaması tamamlanarak ön inceleme ve tahkikat duruşması icra edilerek gösterdikleri takdirde deliller toplanarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....

    Davacının bu açıklamasına rağmen değerli çoğunluğun temyizi velayet ile sınırlayarak hükmün boşanma bölümünü kesinleştirmesi anlaşmalı boşanma kavramı ile bağdaşmamaktadır. Zira davacının iradesinin sakatlanması hakim huzurunda alınan beyanın tümünü sakatlar. Kaldı ki fer’i hükümlerin “tamamında” bir çekişme yoksa anlaşmalı boşanma hükmü kesinleşebilir. İradesinin sakatlandığını açıklayan “davacı” eşin bu anlatımına rağmen hükmün boşanma bölümünü kesinleşmiş kabul edebilmek mümkün değildir....

      (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Nafaka ve tazminatlar yönünden çekişme temyiz davası ile sürdüğüne göre anlaşmalı boşanmanın asli unsuru olan fer'i hükümlerde anlaşma oluşmamış demektir. Bir yandan çekişmeye işaret edip diğer yandan anlaşmalı boşanma hükmünün boşanma bölümünün temyizi sınırlayarak kesinleşmesine sebebiyet vermek çelişki oluşturacağından değerli çoğunluğun farklı düşüncesine katılabilme olanağım yoktur....

        ödeyemeyecek durumda olduğunu açıklamakla anlaşmalı boşanma iradesinden dönmüş sayılır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kadın tarafından ikame edilmiş Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma davasıdır. Ancak mahkemece yanılgıya düşülerek davalının boşanmayı kabul etmesi ve birbirlerinden bir talepleri olmaması dikkate alınarak, taraflar arasındaki dava Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesinde düzenlenen anlaşmalı boşanma davası olarak değerlendirilmiş ve bu şekilde karar verilmiştir. Tarafların iradelerinin anlaşmalı boşanmak olmadığı anlaşılmakta ise de; boşanma hükmü temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamıştır. Ancak davacı kadın ön inceleme duruşmasında davalıdan hamile olduğunu beyan etmiş, 6.8.2014 tarihinde de müşterek çocukları dünyaya gelmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca 21.04.2015 tarihinde boşanma davası açmış, daha sonra 16.06.2015 tarihinde tarafların beyanlarıyla protokol düzenlenmiş çekişmeli boşanma davası anlaşmalı boşanma davasına çevrilmiş, mahkemece de tarafların beyanı doğrultusunda anlaşmalı boşanmalarına karar verilmiştir. Davalı erkek temyiz dilekçesiyle anlaşmalı boşanmaya ilişkin irade beyanından dönmüştür. Gerçekleşen bu durum karşısında, taraflar arasında görülen davanın, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca çekişmeli boşanma davası olarak tekrardan ele alınması gereği hasıl olmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma davası 18.06.2010 tarihinde açılmış, mahkemece 17.09.2010 tarihinde tarafların Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmasına karar verilmiştir. Davacı kadın kararı yedi yıl sonra tebliğe çıkarmış, davalı erkek kararı süresi içerisinde temyiz etmiştir. Davalı, temyiz dilekçesinde anlaşmalı boşanma kararı verilmesinden sonra da fiili birlikteliklerinin devam ettiğini ileri sürmüştür....

                metnini imzaladığını, davacının iradesi fesada uğradığını belirterek anlaşmalı boşanma kararını istinaf etmiştir....

                Davalı erkek vekili; anlaşmalı boşanma iradesinden dönmüş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....

                UYAP Entegrasyonu