a satış suretiyle temlik ettiği, temlik tarihinden 1 gün önce 28.04.2014 tarihinde tarafların anlaşmalı boşanma protokolü imzalayarak birlikte anlaşmalı boşanma davası açtıkları ve davacı tarafından dava dışı ...'in genel vekaletname ile vekil kılındığı, temlikten sonra 23.05.2014 tarihinde boşanma davasının ilk duruşmasında ...'ın anlaşmalı boşanma davasını zinaya dayalı çekişmeli boşanma davasına dönüştürdüğü ve davanın halen sürdüğü anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, "hile"(aldatma); genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun(TBK) 36/1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı tapu iptal ve tescil davasına ilişkindir....
anlaşmalı boşanma protokolü ve mahkeme ilamına dayalı olarak dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesinde de isabetsizlik bulunmamaktadır....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının herhangi bir alacak hakkı bulunmadığını, boşanma davasında taraflar maddî manevî tazminat, her türlü nafaka, katkı payı, katılma alacağı ve eşya talep etmediklerinden bu konularda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, davacının, boşanma davasında 14.04.2011 tarihli celsede beyanı ile katkı payı, katılma alacağı haklarından vazgeçtiğini ve beyanlarını ibra ettiğini bu beyanın mahkeme içi ikrar olup kesin delil niteliğinde bulunduğunu, davacının bu davayı açmasının hakkın kötüye kullanılması anlamına geldiğini, anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra hükmün kesinleşmesine kadar anlaşmalı boşanma iradesinden dönülmediğini, dava konusu taşınmazın müvekkili tarafından alındığını, çekilen kredilerin tamamının müvekkili tarafından ödendiğini, davacının herhangi bir hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu Sicilinde Kayıt Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava tapu sicil memuru önünde yapılan müşterek çocuk lehine taşınmaz üzerinde süresiz intifa hakkı tesisinin Borçlar Kanunundaki irade fesadı sebeplerine bağlı olarak iptali istemine ilişkin olup, tescil işlemi boşanma kararı ve boşanma protokolüne de bağlı bulunmadığına göre temyiz incelemesinin yapılması görevi Yargıtay l. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına aittir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın Yargıtay l. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.09.2012 (Per.)...
Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, davacı ile davalı arasında derdest bulunan boşanma davası sırasında imzalanan boşanma protokolünün iptali isteğine ilişkin olup, evlilik birliği içinde edinilen malların tasfiyesine ilişkin düzenlenen boşanma protokolüne dayalı bulunduğundan , uyuşmazlığın niteliğine göre, kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’ne aittir. Ne var ki, aynı dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay 1. Başkanlığa gönderilmesi gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlere, dosyanın görev uyuşmazlığının giderilmesi için Yargıtay Yüksek 1.Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 14.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekilleri, taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokolüne göre dava konusu taşınmazın davalıya bırakıldığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazdan kaynaklanan 73.960,58 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 13.07.2003 tarihinde evlenmiş, boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 02.06.2009 tarihinde kesinleşmesi İle boşanmışlardır. Başka mal rejimi seçilmediğinden; taraflar arasında evlilik tarihinden boşanma dava tarihine kadar TMK 202 ve devamı maddelerine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Anlaşmalı Boşanma Davasından Kaynaklı Tapu İptal ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava anlaşmalı boşanma davasından kaynaklı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, nispi harç ile görülmüştür. Anlaşmalı boşanma davalarından kaynaklı tapu iptal ve tescile ilişkin davalar maktu harca tabidir....
Davalı vekili, aile mahkemesinin görevli olduğunu, davacının iddialarının müvekkilinin kişisel haklarına saldırı niteliğinde olduğunu, davalının şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davası açmaya hazırlanırken tarafların anlaşmalı boşanmaya karar verdiklerini, davacının vergi hususunda sorunlar yaşanabileceği kaygısı ile davalı lehine olan mali unsurları boşanma protokolünde göstermek istemediğini, davalının bunu kabul ettiğini, böylece boşanma prokolünde tarafların birbirlerinden hiçbir talebinin olmadığı şeklinde düzenleme yapıldığını, davalının uzun yıllar süren evliliğini hiçbir mali hak almadan sonlandırmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının tazminatın bir kısmının boşanma öncesi, bir kısmının ise boşanma sonrası davalıya ödediğini, davalının dava konusu bağımsız bölümü davacının ödediği tazminat ile satın aldığını, davacının 02.01.2015 tarihinde müvekkiline 200.000,00TL havale ettiğini, davacının iddiaları gerçek olsaydı davacının taraflar yeniden evlendikten...
(Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, § 2. II, B, 2, b, aa.) Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma davalarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma , s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; -Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, -Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz....