WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından 26.02.2016 tarihli tavzih kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadının açtığı davada mahkemece Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca verilen anlaşmalı boşanma kararı taraflarca temyiz hakkından feragat edilerek kesinleşmiştir. Davalı erkek hükmün yoksulluk nafakasına ilişkin 5. bendinde 05.05.2009 tarihli anlaşma protokolüne aykırı hüküm kurulduğu gerekçesiyle tavzih talep etmiş, mahkemece tavzih talebi kabul edilerek kesinleşen boşanma kararının 5.maddesinde davalının talebi doğrultusunda tavzih kararı verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 305. maddesi uyarınca hüküm, yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, tavzih yoluna başvurulabilir....

    Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma davasından önce davalı ile boşanma protokolü düzenlediklerini, bu protokolde ortak çocuk ...’nın tüm giderlerini karşılamak üzere kendisinin 300.000,00 TL’yi yatıracağının kararlaştırıldığını, boşanma protokolüne istinaden 300.000,00 TL’yi boşanma davasından önce 28.10.2014 tarihinde davalının hesabına yatırdığını, boşanma davasında da çocuk için aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası ödeneceğinin hüküm altına alındığını ve bu şekilde anlaşmalı olarak boşandıklarını, kendisinin aylık yerine toplu bir şekilde ödeme yapmak niyetiyle bu parayı verdiğini, ancak ödediği...

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/04/2021 NUMARASI : 2021/194 Esas - 2021/240 Karar DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : İSTİNAF KARAR TARİHİ :12/07/2021 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ :12/07/2021 Tarafların iddia ve savunmalarının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile eski eşi Ercan Güğül'ün 17.07.2018 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma davasının Antalya 6. Aile Mahkemesi'nin 2018/695 E. Sayılı dosyası ile görüldüğünü ve 17.07.2018 tarih, 2018/660 K....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2021 NUMARASI : 2021/535 ESAS 2021/121 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Protokolüne Dayalı İntifa Hakkı Tesisi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 ile davalının Karşıyaka 2....

      Görüldüğü üzere anlaşmalı boşanma ancak tarafların (=kadın ve erkek) anlaşması ile olanaklıdır. O halde mahkeme kararında eşlerin "davacı-davalı" biçiminde gösterilmeleri uygun olacaktır... ..., Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, ... 2000, Kısaltma:...-Boşanma, s. 122) Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma davalarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, GENÇCAN-Boşanma, s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; - Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, - Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz....

        İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince, daha önce kadın tarafından açılan ve feragat edilen anlaşmalı boşanma davasından sonra davacı erkekten kaynaklı yeni bir olay olmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kararın gerekçesinin düzeltilmesine, davacı erkek yararına 4.000 TL maddi tazminata karar verilmiştir. Feragat edilen dava münhasıran TMK'nın 166/3. maddesine dayalı olarak açılmışsa, anlaşmalı boşanma davasından feragat, dava tarihinden önceki olayların affedildiği sonucunu doğurmaz. O halde, taraflardan biri feragatle sonuçlanan anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıalara dayanarak herhangi bir boşanma sebebine dayalı olarak boşanma davası açabilir. Açılan davada anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıaların da kusur belirlemesinde dikkate alınması gerekir....

          Davalı kadın istinafında, davacı ile birlikte olmalarının mümkün olmadığını, davacının işi sürümcemede bırakmak istediğini belirterek kararın kaldırılmasını, anlaşmalı boşanma protokolüne göre, boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir. Davacı erkek tarafından açılan anlaşmalı boşanma davasında, tarafların 10/12/2021 tarihli dilekçe ile anlaşmalı boşanma talebinde bulundukları, boşanma protokolünü dosyaya ibraz ettikleri, 30/12/2021 tarihli celsede davacı tarafın boşanma davasından feragat ettiği, mahkemece boşanma davasının feragat nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür. Feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, (HMK 307 md) feragat hüküm kesinleşinceye kadar mahkemenin ya da karşı tarafın muvafakatine bağlı olmaksızın her zaman yapılabilir (HMK 310 md). Feragat kesin hüküm sonuçlarını doğurur....

          Temyiz Sebepleri Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, eksik ve yetersiz inceleme yapıldığını, davalının hileli davranışları sonucu müvekkilinin anlaşmalı boşanmayı kabul ettiğini, müvekkilinin iradesinin hile ile sakatlandığını, gerçek iradesinin boşanma olmadığını, boşanma ilamının iptali ile anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına çevrilerek yargılamaya devam edilmesi aksi takdirde anlaşmalı boşanmaya ilişkin ilamın mal rejimi tasfiyesi bakımından geçerli olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; yargılamanın iadesi talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; boşanma davasında yargılamanın iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci, 375 inci maddeleri. 3....

            Aile Mahkemesi'nin 2020/489 Esas sayılı dosyasına kayıtlı boşanma davası açıldığını, devamında ise yine taraflarınca Mal Tasfiyesi Davası açıldığını, açmış oldukları boşanma davasının, mal paylaşım davası için bekletici mesele sayıldığını, boşanma davasının devamında tarafların hür iradeleri ve rızaları ile anlaşmalı boşanma protokolü hazırlayarak çekişmeli olan boşanma davasını anlaşmalı hale dönüştürdüklerini, neticeten tarafların isteği neticesinde Anlaşmalı Boşanma Protokolü hazırlanarak mahkemeye sunulduğunu ve protokol çerçevesinde boşanma gerçekleştiğini, Çorum 3. Aile Mahkemesi 2020/489 Esas 2021/124 Karar sayılı kararının 14/03/2021 tarihinde kesinleştiğini, Çorum 3. Aile Mahkemesi 2020/489 Esas 2021/124 Karar sayılı kararında "Üçtutlar Mahallesi Anadolu 5....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi K A R A R Dava, kesinleşen boşanma ilamı ve protokolüne dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki; 2. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6644 sayılı kanunla değişik 60. maddesine göre görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 18.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu