Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY YAZISI Davalı-davacı erkek 9.9.2013 tarihinde anlaşmalı boşanma davası açmış, davacı-davalı eşinin evi bir başka erkek için terk ettiğini öğrenmesi üzerine, açtığı anlaşmalı boşanma davasından, 7.10.2013 tarihinde, yeni bir boşanma davası açmak amacıyla feragat etmiştir. Davalı-davacı erkeğin, yeni bir dava açmak amacıyla anlaşmalı boşanma davasını sonlandırdığı konusunda hiçbir uyuşmazlık yoktur. Değerli çoğunlukla aramızdaki uyuşmazlık, davalı-davacı erkeğin yeni bir dava açmak amacıyla davasından feragati, davalı-davacı erkeğin önceki olayları affetmiş veya en azından hoşgörü ile karşılamış sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır. Davalı-davacı erkek açıkca, anlaşmalı boşanma davasından yeni bir boşanma davası açmak amacıyla feragat ettiğini beyan etmiştir....

    Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocuğun durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Somut olayda, tarafların anlaşmalı olarak Selçuk Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi'nin 14.12.2016 tarih ve 2016/341 esas 2016/263 karar sayılı ilamıyla boşandıkları, kadının erkeğe anlaşmalı boşanma davası açtığı, ekinde taraflarca imzalanmış 02.12.2014 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün sunulduğu, bu protokolde boşanma, nafaka, tazminat ve velayet konularıyla beraber "’Taraflar eşya konusunda bir talepleri yoktur. Karşılıklı birbirlerinden eşyalar konusunda bir talepleri yoktur’ hükmüne yer verildiği, 14.12.2016 tarihli yargılama oturumunda tarafların birbirlerinden hiçbir talebi bulunmadığını beyan ettikleri, boşanma hükmünde de "Tarafların anlaşmaları gereği birbirlerinden nafaka ve tazminat, eşya talepleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği anlaşılmaktadır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 03/10/2019 tarih ve 2019/56 Esas, 2019/472 Karar sayılı kararında özetle; "boşanma protokolüne aykırı bir durumun bulunmadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; "kararın hatalı olduğunu, davalının evi satmamakta ve kullanmakta ısrar ettiğini" ifade ederek ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, tarafların boşanmadan önce evlilik birliği içinde edindikleri ve boşanma protokolü ile davalının kullanımına tahsis ettikleri konutun haksız kullanıldığı iddiasına dayalı alacak isteğine ilişkindir. İzmir 3....

    Taraflar 12/01/2021 tarihli protokol sunarak anlaşmalı boşanmak istediklerini belirtmişlerdir. Davacı duruşmadaki beyanında; "Dava dilekçemi tekrar ederim, eşim ile anlaşmalı olarak boşanmak istiyorum, boşanmaya karar verilmesini istiyorum, davalıdan nafaka, maddi ve manevi tazminat, edinilmiş mallara ilişkin alacak talebim yoktur, müşterek çocukların velayeti bende kalacaktır ayrıca ortak mal varlığımız yoktur, müşterek çocuklar için nafaka talebimiz yoktur, yargılama giderleri üzerimde bırakılsın." şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı duruşmadaki beyanında; ''Bende davacının davasını ve anlaşmalı boşanma talebini kabul ediyorum, boşanmaya karar verilmesini istiyorum, davacıdan nafaka, maddi ve manevi tazminat, edinilmiş mallara ilişkin alacak talebim yoktur, müşterek çocukların velayeti eşimde kalacaktır ayrıca ortak mal varlığımız yoktur '' şeklinde beyanda bulunmuştur....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanma protokolüne dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma protokolüne dayalı tespit ve tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna, davada mal rejiminin tasfiyesi istenilmediğine ve mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : YARGILANMANIN YENİLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; boşanma protokolüne dayalı açılan tapu iptal tescil davası neticesinde sicil kaydında bulunan ipoteğin terkinine ilişkin verilen mahkeme kararının kaldırılarak sözkonusu ipoteğin yeniden tapu sicil kaydına yazılmasın isteğine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 6.3.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Açılan dava hakim tarafından tasdik edilmiş bir boşanma protokolüne dayanmamaktadır. Uyuşmazlık ve hüküm aktin tarafı olmayan 3. kişiler tarafından açılan muvazaa sebebine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece de bu şekilde nitelendirildiğinden dava dosyasının Yargıtay'a intikal tarihi itibarıyla inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.10.2013 (Pzt..)...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; tarafların TMK 166/3 maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, boşanma protokolün kararın eki sayılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; nafaka, maddi, manevi tazminat, eşya ve ziynet alacakları bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....

            UYAP Entegrasyonu