Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haciz sırasında sunulan vergi levhasına göre gidilen iş yerinin üçüncü kişi adına olduğunun ve davacının borçlu ...’dan boşanmış olduğunun belirlendiği, borçluların hacizde yer almadığı, mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına olduğu, ispat yükü altında olan alacaklının mahcuzların borçlulara ait olduğunu kanıtlayamadığı, iş yerinin boşanmadan önce açılmış olmasının ve davacının öncesinde borçlu şirketlerde çalışmasının karinenin aksini ortaya koymak açısından yeterli kabul edilemeyeceği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Aile Mahkemesi'nin 2012/931 Esas sayılı dosyasından verilen 11/07/2013 tarihli ve 2013/690 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanmada davacı lehine mali haklara hükmedilmediği, ... 2.Aile Mahkemesinin 2013/86 Esas 2014/28 Karar sayılı dosyasından davacı tarafından katkı payı alacağı davası açıldığı ve red edildiği, ancak kesinleşmediği, anlaşılmaktadır. Davacının bu davanın sonucunda bir alacağının doğması halinde bu davayı açmak ta hukuki yararı vardır....

      ın velayetinin kendisine bırakıldığını, 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede çocuğunun büyüdüğünü, 8. sınıf öğrencisi olması sebebiyle dersaneye yazıldığını, ihtiyaçlarının arttığını, davalının boşanmadan sonra Dışişleri Bakanlığında Yurtdışı temsilcisi olarak Hırvatistan Büyükelçiliğinde göreve başladığını ileri sürerek 150 TL olan iştirak nafakasının 700 TL' ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davacı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocukları ....'ın velayetinin davacı bırakılarak kendisinin işsiz olması nedeniyle 150.00, TL. nafaka bağlandığını, bu konuda davacı ile anlaştıklarını, Hırvatistan Büyükelçiliğinde sözleşmeli olarak çalıştığını, geçim sıkıntısı çektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

        Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; tarafların 25.01.2011 tarihli ilamla anlaşmalı boşandıkları, müşterek iki çocuğun velayetinin anneye verildiği, talep edilmediği için boşanma ilamında çocuklar lehine nafakaya hükmedilmediği, davacı annenin huzurdaki davayı boşanmadan yaklaşık 4,5 yıl sonra 12.08.2015 tarihinde açtığı, 10.01.1999 doğumlu çocuğun Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi, 25.07.2006 doğumlu çocuğun ilk öğretim 4. sınıf öğrencisi olduğu, 1977 doğumlu davacı annenin bayan kuaförü olup, aylık 1.500,00-2.000,00 TL arasında aylık kazancının bulunduğu ve çocuklarıyla birlikte kirada oturduğu, 1974 doğumlu davalı babanın oto yıkamacıda çalıştığı, aylık 1.000,00 TL gelirinin olduğu, anne baba ve kardeşleriyle aynı evde yaşadığı anlaşılmıştır....

          Somut olayda, tarafların ...Hukuk (Aile) Mahkemesinin ...Karar sayılı ve 18.04.2012 tarihli ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davalıya aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası bağlandığı, kararın 21.06.2012 tarihinde kesinleştiği, davacının polis memuru olduğu, aylık 2.950,00 TL maaşı aldığı, 750 TL kira ödediği, evlendiği, davalı kadının ise boşanmadan sonra aylık 566,00 TL yetim maaş aldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. ./.. -2- Yerleşik Yargıtay'ın uygulamalarına göre asgari ücret seviyesindeki gelirin de yoksulluğu ortadan kaldırmadığı ilke olarak kabul edilmiştir (HGK'nun 1.5.2002 gün...Sayılı kararında olduğu gibi). Davalının geliri yoksulluğu ortadan kaldırmamakla birlikte ekonomik durumunda iyileşme olduğu, bu durumun da sadece nafaka miktarının tayininde nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Dava, TMK.nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/51 KARAR NO : 2022/137 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MARDİN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2021 NUMARASI : 2021/406 ESAS, 2021/426 KARAR DAVA KONUSU : Anlaşmalı Boşanma KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen karara davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA Davacı kadın, dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA Taraflar 08.07.2021 tarihli duruşmada; anlaşmalı boşanmaya ilişkin iradelerini beyan etmiştir....

            Noterliğinin 01/02/2021 tarih ve 01493 Yevmiye numaralı vekaleti ile vekalet verdiğini, davacı avukatın davalı T3 adına vekaleten Dörtyol Aile Mahkemesinin 2021/111 Esas sayılı dava ile Turgay Kuzu'ya karşı çekişmeli boşanma davası ve ayrıca yine Dörtyol Aile Mahkemesinin 2021/112 Esas sayılı dosyası ile Turgay Kuzu'ya karşı mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı davası açtığını, boşanma davası sürecinde dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı Turgay Kuzu'ya tebliğ olduğunu, müvekkilinin vekil olarak, davalı T3 Turgay Kuzu'dan tez zamanda boşanması için anlaşmalı boşanma müzakerelerini yürüttüğünü ve anlaşmalı boşanma protokolü imzalattığını, 25/03/2021 tarihinde tarafların anlaşmalı olarak boşandığını, anlaşmalı boşanma protokolünde taraflardan Turgay Kuzu'nun boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 3 gün içerisinde 45.000 TL maddi , 45.000 TL manevi tazminatı davalılardan T3 vekili Av....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, anlaşmalı boşanma protokolünün mal rejiminin tasfiyesini kapsayıp kapsamadığı, protokolün geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 2....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; açılan davanın kabulü ile tarafların TMK'NIN 166/3 maddesi uyarınca boşanmalarına protokolün aynen tasdikine tedbir yoksulluk nafakası maddi- manevi tazminat eşya ve altın alacağı, mal rejiminden kaynaklanan alacak hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; anlaşmalı olarak boşanmak istemediğini belirterek davanın kabulü kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava TMK'nın 166/3 maddesi uyarınca boşanma ve ferileri isteminden ibarettir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu