Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1996 tarihinde evlendiklerini ve Afyonkarahisar Aile Mahkemesi'nin 2016/166 Esas s-2016/332 Karar sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müvekkilin davalıya aylık 300 TL yoksulluk nafakası ödemesine hükmedilmesine karar verildiğini, davalının Afyonkarahisar Aile Mahkemesi 2017/768 esas sayılı dosyası ile nafakanın arttrılması davası açtığını, bu dava neticesinde davalının nafakasının arttırıldığını ve 350 TL'ye çıkarıldığını, müvekkilin bu nafakayı ödemeye devam ettiğini, davalı kadının boşanmadan kısa bir süre sonra Serhat Kurşun isimli sevgilisi olduğunu, yaklaşık 4 yıldır da bu adamla karı koca hayatı yaşadığını, davalı kadının ölen babasından da maaş aldığını, hem nafakanın hemde ölen babasından kalan aylığın kesilmemesi için davalının yıllardır resmi evlilik yapmadığını, tarafların birlikteliğinin sevgililik evresini geçtiğini, karı koca ilişkisine döndüğünü...

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1996 tarihinde evlendiklerini ve Afyonkarahisar Aile Mahkemesi'nin 2016/166 Esas s-2016/332 Karar sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müvekkilin davalıya aylık 300 TL yoksulluk nafakası ödemesine hükmedilmesine karar verildiğini, davalının Afyonkarahisar Aile Mahkemesi 2017/768 esas sayılı dosyası ile nafakanın arttrılması davası açtığını, bu dava neticesinde davalının nafakasının arttırıldığını ve 350 TL'ye çıkarıldığını, müvekkilin bu nafakayı ödemeye devam ettiğini, davalı kadının boşanmadan kısa bir süre sonra Serhat Kurşun isimli sevgilisi olduğunu, yaklaşık 4 yıldır da bu adamla karı koca hayatı yaşadığını, davalı kadının ölen babasından da maaş aldığını, hem nafakanın hemde ölen babasından kalan aylığın kesilmemesi için davalının yıllardır resmi evlilik yapmadığını, tarafların birlikteliğinin sevgililik evresini geçtiğini, karı koca ilişkisine döndüğünü...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı 20/02/2020 havale tarihli istinaf dilekçesi ile özetle, tarafların anlaşmalı boşandığını, davacının anlaşmalı boşanma protokolünde iştirak nafakası talep etmediğini ancak boşanmadan sonra çalışmadığı ve herhangi bir geliri olmadığından, üç çocuğa bakmakta zorlandığını iştirak nafakasının kamu düzenine ilişkin olduğunu, bu sebeple hakimin, velayet hakkı sahibi talepte bulunmamış olsa dahi iştirak nafakasına hükmedebileceğini, boşanma davalarından sonra da bağımsız bir dava ile iştirak nafakası talebinde bulunmanın mümkün olduğunu, iştirak nafakasının boşanma davasında talep edilmemesinin o hakkı ortadan kaldırmayacağını, açıklanan sebeplerle; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. HUKUKİ SEBEP, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; anlaşmalı boşanma sonrasında açılan iştirak nafakası istemine ilişkindir....

Somut olayda, kendisine aylık 280 TL yoksulluk nafakası bağlanan davalı ...’nin, boşanmadan sonra emekliye ayrıldığı, 950 TL emekli maaşı aldığı ve 650 TL kira gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. Yoksulluk nafakasının amacı, lehine takdir edilen eşi yoksulluktan kurtarmaktır. Davacı kocanın ise 4800 TL maaş alırken boşanmadan sonra emekli olarak ....680 TL emekli maaşı aldığı, davacının gelirinde emekli olması sebebiyle azalma olurken, davalı kadının emekliye ayrılması ve kira gelirinin olması nedeniyle toplam geliri gözetildiğinde boşanma sonucu oluşan yoksulluk halinin ortadan kalktığı bir gerçektir. Şu halde mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre; davalının yoksulluğunun ortadan kalktığı gözetilerek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile anlaşmalı olarak 09.05.2013 tarihinde boşandıklarını, müşterek çocuklar için 150’şer TL kendisi için 450 TL nafakaya hükmedildiğini, çocuklarının okula başladığını ve eğitim masraflarının arttığını, almış olduğu nafakanın çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek kendisi için 600 TL çocukları için 350’şer TL nafaka arttırımına gidilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, yeniden evlendiğini ve bir çocuğunun daha dünyaya geldiğini, boşanmadan sonra tüm evi ve eşyaları davacı tarafa bıraktığından ödemelerinin olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile, müşterek çocuklar için 350’şer TL iştirak nafakası olmak üzere aylık toplam 700,00 TL, davalı kadın için aylık 450,00 TL tedbir nafakasının 150,00 TL artırılarak 600,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası davasının reddine ,iştirak naafakası davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin eski eşi davalı ...' ile anlaşmalı boşandıklarını, müvekkilinin boşanmadan sonra yoksulluğa düştüğünü, davalının boşanmadan sonra 11 yaşında 6. sınıf öğrencisi müşterek çocukla ilgilenmediğini, davalının maddi durumunun son derece iyi olduğunu bu nedenle müvekkili için 300,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için 700,00 TL iştirak nafakası bağlanmasını ve nafakanın yıllık ÜFE - TÜFE oranları bazında düzenli olarak artırılmasını talep...

        ın 20/08/1992 tarihinde adlı şahısla evlendiği, bu evlilikten 1997 doğumlu doğumlu isimli çocuklarının olduğu, davacının kesinleşme tarihli sayılı ilamı ile eşinden anlaşmalı olarak boşandığı, boşanmadan sonra davacıya vefat eden babası 'dan dolayı yetim aylığı bağlandığı, davacının boşandığı eşiyle beraber yaşadığı tespit edildiğinden Kurum tarafından davacının yetim aylığının 01/11/2008 tarihi itibariyle kesildiği, davacının söz konusu Kurum işleminin iptali için dava açtığı, Karar sayılı Dosyasında görülen davada, davacının boşandığı eşi 'nun ... isimli bayanla da ilişkisinin olduğu, bu bayandan 17/04/2010 doğumlu isminde bir kızının olduğu, davacının eşinin ... isimli bayanla ilişkisi olmakla birlikte davacıyla da boşanmadan sonra birlikteliğini devam ettirdiği, davacının eşinin iki bayana ayrı ev açarak iki bayanla da birlikte yaşamaya devam ettiği, bu durumun nüfus kayıtlarından, dosyaya yansıyan dava dosyalarındaki adreslerden, 'ın beyanlarından ve diğer tanık beyanlarından...

          ın 20/08/1992 tarihinde adlı şahısla evlendiği, bu evlilikten 1997 doğumlu 1999 doğumlu isimli çocuklarının olduğu, davacının Merkez Asliye Hukuk Mahkemesi'nin tarih ve kesinleşme tarihli Esas-Karar sayılı ilamı ile eşinden anlaşmalı olarak boşandığı, boşanmadan sonra davacıya vefat eden babası dan dolayı yetim aylığı bağlandığı, davacının boşandığı eşiyle beraber yaşadığı tespit edildiğinden Kurum tarafından davacının yetim aylığının 01/11/2008 tarihi itibariyle kesildiği, davacının söz konusu Kurum işleminin iptali için dava açtığı, İş Mahkemesinin Esas ve Karar sayılı Dosyasında görülen davada, davacının boşandığı eşi 'nun ... isimli bayanla da ilişkisinin olduğu, bu bayandan 17/04/2010 doğumlu isminde bir kızının olduğu, davacının eşinin ... isimli bayanla ilişkisi olmakla birlikte davacıyla da boşanmadan sonra birlikteliğini devam ettirdiği, davacının eşinin iki bayana ayrı ev açarak iki bayanla da birlikte yaşamaya devam ettiği, bu durumun nüfus kayıtlarından, dosyaya yansıyan...

            Şikayet olunanlar, şikayetçinin boşanmadan kaynaklanan alacağının muvazaalı olduğunu öne sürerek şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetçinin nafaka alacağının rüçhanlı olduğunu öne sürerek şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir. İİK 140/2. maddesi yollamasıyla İİK md. 206/c maddesinin hacizde kıyasen uygulanmasından kaynaklanan rüçhan hakkı, haciz uygulamasından önceki 1 yıllık nafaka alacağını kapsar. Bu miktardaki nafaka alacağının tespit edilerek rüçhanlı olarak 1.sırada ödenmesi gerekirken alacağın tamamının rüçhanlı alacak olarak nazara alınması doğru görülmemiştir. Öte yandan, şikayetçinin nafakaya ilişkin davasının şikayet olunanların davasından önce olduğu ve rüçhanlı olmayan alacakları yönünden de şikayet olunanların alacaklarına iştirak edebileceği hususu da nazara alınmalıdır....

              Dava dosya içeriğine ve dosyadaki yazılara göre; her ne kadar tarafların anlaşmalı boşanmalarına ilişkin Hatay 2. Aile Mahkemesinin 2020/847 Esas 2020/758 Karar sayılı ilamında yoksulluk nafakasına ilişkin bir düzenleme getirilmemiş ise de, anlaşmalı boşanmaya karar verilmesi durumunda tarafların boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin aralarındaki ihtilafı nihai olarak çözdükleri ve ilişkilerini tasfiye ettiklerinin kabulünün gerekeceği, anlaşmalı boşanma davasında yoksulluk nafakası istenilmemişse/verilmemişse kesinleşmeden sonra bu konuda bir istekte bulunulamayacağı (Yargıtay 2....

              UYAP Entegrasyonu