Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan muarazanın giderilmesi isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 9.2.2012 günlü ve 2012/1 sayılı kararı ile boşanmadan bağımsız olarak açılan, karı-koca arasında, borçlar kanunundan kaynaklanan eşya davaları sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2012 tarihinden itibaren Yargıtay 6.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 6.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"... 12.Aile Mahkemesi KARAR Dava, eşler arasında, boşanmadan sonra açılan katkı payına dayalı alacak davasına ilişkin olup, AİLE MAHKEMESİ SIFATI İLE DAVAYA BAKILMIŞTIR. Davanın bu mahiyetine göre kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 2. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı (Boşanmadan kaynaklanmayan) Dava, evlilik akdinin gerçekleşmemesi nedeniyle önceden yapılan çeyiz senedinin iptali ve alacak istemidir. Davanın bu niteliğine göre temyiz incelemesi 13. Hukuk Dairesinin görevindedir. Bu nedenle temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        SAVUNMA: Davalı vekili 18.03.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle;tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, davacının emekli olması dahil dava dilekçesinde beyan edilen tüm hususların öngörülebilir olduğunu,davalının babasından kaynaklı olarak herhangi bir dul aylığı almadığını, boşanmadan bu yana oğlu ile birlikte kirada yaşadığını, evin giderlerini aldığı nafaka ile karşıladığını, geçimini tek başına sağlayamadığı için oğlundan ekonomik destek aldığını, oğlunun evlenmesi sebebiyledavalının ekonomik durumunun zorlaşacağını, ve ekonomik durumunda olumsuz gelişmeler meydana geldiğini, davalının babasının vefatı sonucunda ekonomik durumunda olumlu bir gelişme olmadığını, boşanmadan sonra davacının adına kayıtlı olan ve boşanmadan sonra artan mal varlıklarının da olduğunu, davalının nafaka almadığı takdirde yoksulluğa düşeceğini bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İzmir 11....

        Kısaca, kurum tarafından muris sigortalıdan bağlanan ölüm aylığının kesilebilmesi için; 1) Boşanma anlaşmalı, yetim aylığına hak kazanmak için yapılmalı, hakkın kötüye kullanıldığı belirlenmeli, 2) Birlikte fiilen yaşama olgusu anlaşmalı boşanmaya bağlı olarak maddi ve somut vakıalara dayandırılmalı 3) Bu konudaki kurum denetim raporu ciddi olmalıdır. Ayrıca denetim raporu üzerine sosyal güvenlik ile ilgili kamu düzeninden olan bu davada mahkemece yapılacak araştırma sonucunda verilecek karar, yaklaşık ispata göre değil, tüm delillerin incelenmesi sonrası tam ispata göre oluşturulmalıdır. Davalı boşandığında baba halen yaşamaktadır. Bir kişinin ilerde ölecek babasından aylık almak için önceden boşandığını, kabul etmek saiklerle hareket etmek demektir....

          Anlaşmalı boşanma davasında, mirasçılar sağ kalan eşin herhangi bir kusurunu kanıtlayamayacaktır. Bu tür boşanma davalarında sağ kalan eşin kusurunu ölen eş bile tartışmaz ve dahi tartışmaya açmazken ölenin mirasçılarının bunu gerçekleştirmesi kabul edilemez" gerekçesi ile davalı kadının istinaf itirazının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde yeniden hüküm tesis edilmiş olup, sağ kalan eş yönünden TMK.m.181/2 uygulamasına göre mahkemece yapılması gereken kusur tespitine ilişkin hüküm kurulmamıştır. TMK m. l81/2'ye göre; boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde, sağ eş, ölen eşin yasal mirasçısı olamaz ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybeder....

            .-2010/569 sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, velayeti anneye verilen müşterek çocuk için her ay 2.000 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak boşanmadan sonra davacının işlerinin kötüye gittiğini, mali olarak sıkıntıya girdiğini, şu anda emekli maaşından başka geliri bulunmadığını, belgelenen geliri itibariyle aylık 250 TL’den başka nafaka ödeyemeyeceğini belirterek iştirak nafakasının 250 TL'ye indirilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, davacının ekonomik durumunda herhangi bir olumsuz gelişme olmadığını, emekli olması dışında bir fabrikada kayıt dışı çalıştığını, mevcut nafakayı ödemediği için icra takibi yaptıklarını, çocukların yıllık masrafının 30.000 TL civarında olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; boşanma kararı ile birlikte 1997 doğumlu Canset’in velayetinin davalı anneye verildiği, ortak çocuk yararına aylık 2.000 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, diğer müşterek çocuk ... ’ın reşit olup, protokolde ve kararda bu çocuk için...

              Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda, mirasın reddi boşanmadan sonra olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 14/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Borçlu ve eşi borcun doğumundan sonra anlaşmalı olarak boşanmışlar ve dava konusu ev eşyalarının haczi borçlunun mernis kayıtlarında yer alan adresinde yapılmıştır. Boşanmadan önce borçlunun bu evde oturduğu davacı tarafından kabul edilmiştir. Bu nedenle İİK'nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararı- nadır. Davacı 3.kişinin bu karinenin aksini her türlü delille ispatlanması olanaklıdır. Ancak, davacı 3.kişi yargılama sırasında dava konusu eşyaların annesine ait olduğunu belirtmiş, hacizli LCD TV için kendi adına fatura sunmuştur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde;2013 yılında davalı ile boşandıklarını,davalının anlaşmalı boşanma için düğünde takılan altınları kendisine boşanmadan sonra vereceğini söylediğini,altınları almak için davalı ve babası ile buluştuklarını,bu esnada yanlarında cami imamının da bulunduğunu,altınların teslimi sırasında davalı ve babasının altınları alıp gittiklerini ve altınları vermediklerini belirterek,altınların tarafına iadesini,olmadığı takdirde değerince tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu