Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; borç doğurucu işlemden sonra ve takip tarihine birkaç ay kala borçlu ile 3.kişinin anlaşmalı olarak boşanmak için mahkemeye başvurdukları, boşanmanın tüm mali sonuçları hakkında anlaştıkları, 3.kişinin boşanmadan sonra eşinin soyadını taşıma hususunda mahkemeden izin aldığı, mernis kaydına göre borçlunun haciz yapılan adreste göründüğü, haciz tutanağı içeriği ve davacı 3.kişinin yasal mülkiyet karinesinin aksini kesin ve inandırıcı delillerle 2011/732 2011/7004 ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Hukuk Dairesi KARAR Dava, boşanmadan bağımsız olarak açılan, karı-koca arasındaki Borçlar Kanunundan kaynaklanan alacak davasıdır. Başkanlar Kurulunun 29.01.2007 tarih ve 1 sayılı kararı ile bu tür kararların temyizen incelenmesi görevi 01.02.2007 tarihinden itibaren 6.Hukuk Dairesine verildiğinden dosyanın görevli daireye gönderilmesi gerekir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 6.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanmadan bağımsız olarak açılan, karı-koca arasındaki Borçlar Kanunundan kaynaklanan çeyiz ve ev eşyalarına ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Tarafların Tarsus 1.Aile Mahkemesi'nin 2017/245 Esas-2017/327 Karar sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıkları ve kararın kesinleştiği, tarafların 28/04/2017 tarihli duruşma esnasındaki beyanlarında karşılıklı olarak birbirlerinden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak taleplerinin bulunmadığını beyan ettikleri, dava dilekçeleri ekinde Mahkemeye sunulan Protokolün 5 nolu bendinde de , tarafların evlilik süresince edinilmiş herhangi bir menkul veya gayri menkul bulunmadığından mal paylaşım ve talep isteklerinin bulunmadığı hususunun yer aldığı, bu doğrultuda mahkeme gerekçeli kararının hüküm kısmının 5 nolu bendinde tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan herhangi bir eşya ve alacak masraf talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve boşanma kararının kesinleştiği, anlaşmalı boşanma...

          Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2004 yılında anlaşmalı boşandıklarını, müvekkilinin, 10.000,00 TL iştirak nafakası, 12.000,00 TL yoksulluk nafakası olmak üzere toplam 22.000,00 TL nafaka ödemesi hususunda anlaştıklarını, buna yönelik olarak aralarında ek protokol düzenlediklerini ancak çocuk için ödenecek nafakanın mahkemeye sunulan anlaşmalı boşanma protokolünde ayrıca dile getirilmediğini, anlaşmalı boşanma protokolünde 22.000,00 TL'nin yoksulluk nafakası olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını ve mahkemece bu yönünde hüküm kurulduğunu, çocuğun yaklaşık bir yıldır müvekkilinin yanında kaldığını, tüm ihtiyaçlarını müvekkilinin karşıladığını belirterek; davalıya müşterek çocuk için ödenen nafakaların...

            Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 19.10.2006 KARŞI OY YAZISI Davacı koca tarafından davalı kadın üzerinde kayıtlı bulunan evin alımına parasal katkıda bulunulması sebebiyle “değer artış payı alacağı davası” (TMK m. 227) açıldığı ve yerel mahkeme tarafından “Tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma davasında birbirlerinden herhangi bir nafaka ya da tazminat istemediklerini beyan ettiklerini bu sebeple anlaşmalı boşanmadan sonra taraflar arasında hiçbir hak ve alacak kalmayacağından davanın reddine” karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile...

              "İçtihat Metni"Aile Mahkemesi KARAR Dava, boşanmadan bağımsız olarak açılan, karı-koca arasındaki Borçlar Kanunundan kaynaklanan ve Aile Mahkemesince karar bağlanan alacak davasıdır. Başkanlar Kurulunun 29.1.2007 tarih ve 1 sayılı kararı ile bu tür karaların temyizen incelenmesi görevi 01.02.2007 tarihinden itibaren 6.Hukuk Dairesine verildiğinden dosyanın görevli daireye gönderilmesi gerekir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 6.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                GEREKÇE : Taraflar arasındaki dava, İradenin Fesada Uğratılması Nedeniyle anlaşmalı boşanmada tasdik edilen protokol maddelerinin iptali ile mal rejiminin tasfiyesi talebine ilişkindir. Davacı kadın vekili istinafında, erkeğin boşanmadan hemen önce 26/01/2015 tarihinde kadının üzerine kayıtlı olan Darıca ilçesi, 8 parsel, 12 nolu bağımsız bölümü tehdit ve baskı ile üzerine aldığı, 10 gün sonra da yine tehdit ve baskı ile anlaşmalı boşanmayı sağladığının sabit olduğu, evlilik boyunca evin kredilerinin kadın tarafından ödendiğini, boşandıktan sonra da kadının çıplak fotoğraflarının yayınlanacağı şantajı ile kredi borcunu ödetmeye çalıştığını, kadının şikayeti üzerine Gebze 8. A.S.C.M'nin 2016/197 E. - 2016/492 K.sayılı ilamı ile mal varlığı devrine yönelik ölümle tehdit suçunu işleyen sanık eski eş hakkında H.A.G.B kararı verildiği, yine aynı dosyada şantajdan da sanığın cezalandırıldığı, Gebze 4....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ile anlaşmalı boşanmayı teminen 08.07.2009 tarihinde tanzim edilen protokolde boşanma kararının kesinleşmesi halinde kayden maliki olduğu 1224 ada, 9 parselde yer alan 18 nolu bağımsız bölümün davalıya temlikini sağlamak üzere adı geçenin bildireceği kişiye satış yetkisi içeren vekaletname verileceğinin kararlaştırıldığını, ancak 12.11.2009 tarihli oturumda anlaşmalı boşanmadan vazgeçtiklerini, buna rağmen davalı ile el ve işbirliği içinde hareket eden vekil ...’ın protokol ve vekaletin geçersiz olduğunu bildiği halde çekişmeli taşınmazı 18/11/2009 tarihinde davalıya devrettiğini, vekil ile davalı ... arasında akrabalık ilişkisi olduğunu, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamalarda taşınmazın temlik edilmesi karşısında HUMK’nun 186. maddesi uyarınca davayı...

                    UYAP Entegrasyonu