Karara karşı Yavuz Çağatay vekili; davacılar tarafından muvazaa nedeniyle tapu iptal tescil davası ikame edildiğinden görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, boşanma protokolüne dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde taşınmaz bedellerinin tazmini istemine ilişkindir. Dosya kapsamından davacı Nermin Ekşi ile davalı Yavuz Çağatay'ın İstanbul 5....
a 25.01.2018 tarihinde bağışladığını, akabinde davalının kendisini anlaşmalı boşanmaya ikna ettiğini, ancak davalının evlilik birliği devam ederken dava dışı bir erkek ile görüştüğünü ve anlaşmalı boşanma ile bu hususun ortaya çıkmasına engel olduğunu, davalının evlilik birliği içinde başka kişi ile görüştüğünü boşanmadan sonra öğrendiğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı 3887 ve 3889 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının iradesiyle, emeğinin karşılığı olarak taşınmazı devretmek istediğini, kötü niyetli ve planlı hareket etmiş olsaydı boşanma esnasında tazminat ve ziynet eşyası talebinde de bulunabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davalıya ait taşınır ve taşınmaz malların değerleri bilirkişilerce hesaplattırılarak, üzerlerindeki hacizler dikkate alındığında davacı alacaklının alacağını karşılamaya yetmediği, aciz durumunun gerçekleştiği, bununla birlikte dava konusu taşınmazların anlaşmalı boşanma sırasında nafaka ödememe karşılığında davalı 3.kişiye ve çocuklarına verildiği boşanmadan sonra tarafların ayrı yaşadıkları, boşanmanın danışıklı olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277.vd.maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı, 20.4.2006 keşide tarihli bonolardan dolayı 8.1.2009 tarihinde icra takiplerinde bulunmuş, takiplerin kesinleşmesi üzerine de 28.1.2009 tarihinde tasarrufun iptaline yönelik olarak eldeki bu davayı açmıştır....
İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince, daha önce kadın tarafından açılan ve feragat edilen anlaşmalı boşanma davasından sonra davalı-davacı erkekten kaynaklı yeni bir olay olmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kararın gerekçesinin düzeltilmesine, davacı-davalı kadının manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, davalı-davacı erkek yararına 7.500 TL maddi tazminata karar verilmiştir. Feragat edilen dava münhasıran TMK'nın 166/3. maddesine dayalı olarak açılmışsa, anlaşmalı boşanma davasından feragat, dava tarihinden önceki olayların affedildiği sonucunu doğurmaz. O halde, taraflardan biri feragatle sonuçlanan anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıalara dayanarak herhangi bir boşanma sebebine dayalı olarak boşanma davası açabilir. Açılan davada anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıaların da kusur belirlemesinde dikkate alınması gerekir....
Aile Mahkemesi'nin 2018/1142 Esas, 2018/1036 Karar numaralı dosyası nezdinde görülen boşanma davası sonunda anlaşmalı olarak boşandıklarını, taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolünün hiçbir maddesinin açık, net ve infazı, icrası kabil olmadığını, muğlak ifadeler ve belirsizliklerin olduğunu, kadının mağdur olduğunu, hata, hile ve yanılma üzerine kurgulandığını iddia ederek, anlaşmalı boşanma protokolünün ve boşanma işleminin iptaline, bu süreçte kadın için 7.500,00 TL ortak iki çocuk için ayrı ayrı 3.000,00'er TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Baykent-2 Sitesi A blok Kat:7 Da.15 adresindeki piyasa değeri 330.000 TL olan dairenin, yine davalı adına kayıtlı olan piyasa değeri 20.000 TL olan aracı 31/12/2017 tarihine kadar satıp evin borcu ödendikten sonra kalan miktarının yarısının davacıya ödeneceğinin tespitine karar verildiği ve bu kararın 18/07/2017 tarihinde kesinleştiğini, ancak davalının anlaşmalı boşanma protokolüne uymadığını, davalı lehine bu durumdan dolayı icra takibi başlatıldığını, ancak davalı vekilinin takibe itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, bu nedenle müvekkilinin mağduriyetinin daha da arttığını, evlilik birliği içerisinde tarafların birçok taşınır ve taşınmaz mal edindiklerini, anlaşma uyarınca davalı adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazın davalı tarafından satılmadığını ve anlaşmaya uymadığını, bu taşınmaz ve aracın edinilmiş mal rejimine tabi olduğunu, boşanma kararını veren mahkemece tespit yapılmasına rağmen davalının anlaşmaya aykırı hareket etmesi nedeniyle tasfiyenin gerçekleşmediğini, bu nedenle...
Cadde No:122/5 - .../... adresindeki 1/2 hissesine sahip olduğu dairenin, diğer taraf üzerinde bulunan 1/2 hissenin de tapuda adına intikal ettirildiğini, boşanma ek protokolünün 3. maddesinde "dava konusu daire tahrip edilmeden 01/05/2011 tarihine kadar tahliye edilecektir" hükmüne rağmen taşınmazın davalı tarafça tahrip edilerek ve ek boşanma protokolüne uyulmayarak tahliye edildiğini, boşanma ek protokolünün 3. maddesinde yer alan "01/05/2011 tarihinde daire tahliye edilmediği takdirde tahliye edilmeyen her ay için ..., 'e 1.500,00 TL ödeyecektir." hükmüne göre tahliye taahhüdünde bulunulduğunu ileri sürerek, boşanma protokolüne göre taşınmazın teslimine, boşanma ek protokolü gereği hasar bedeli olarak şimdilik 2.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline, boşanma ek protokolün 3. maddesi gereğince evi süresinde teslim etmediğinden şimdilik 1.500,00 TL cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında verilen ıslah dilekçesi ile de 4.498,00 TL hasar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Anlaşmalı Boşanma Davasından Kaynaklı Tapu İptal ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, anlaşmalı boşanma davasından kaynaklı tapu iptal ve tescil davasına ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerden tarafların 28.04.2015 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı boşandıkları, boşanma davasında onaylanan protokole göre de dava konusu taşınmazın kadına devir ve temlik edileceği kararlaştırılmıştır. Açıklanan sebeple protokol değerlendirilerek bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir....
Davacı vekili; davacının , dava dışı eşi Ayten Ayar ile aralarında boşanma sürecinin bulunduğunu, dava dışı eşinin 50.000,00 TL tutarında paranın ödenmesi halinde anlaşmalı boşanmayı kabul ettiğini, bunun üzerine her iki tarafın güvenebilecekleri kişi olarak davalı üzerinde anlaştıklarını, bu anlaşmaya göre dava dışı eşin anlaşma boşanma protokolünü imzalaması karşılığında davalının hesabına yatacak 50.000,00 TL'yi dava dışı Ayten Ayar'a ödeyeceğini, davalının da bu anlaşmayı kabul ettiğini, bunun üzerine davacının davalının hesabına "Ayten Ayar boşanmak için verilen para" açıklamasıyla 50.000,00 TL gönderdiğini, ancak dava dışı eşin anlaşmalı boşanma protokolünü imzalamaktan vazgeçtiğini, buna rağmen davalının aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak söz konusu parayı Ayten Ayar'a ödediğini, alacağın tahsili için başlatılmış icra takibine de davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün 2021/105683 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının...
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma KARAR DÜZELTME İSTEYEN : ......