Dosya kapsamından, Çankırı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/586 Esas, 2018/914 Kararı ile tarafların TMK'nın 166/3 maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği, anlaşmalı boşanma kararının 09/08/2018 tarihinde kesinleştiği, davacının duruşmada "...anlaşmalı boşanma protokolüne göre boşanmamıza karar verilsin,.., maddi ve manevi tazminat ile nafaka talebim yoktur...benim başkaca bir talebim yoktur '' şeklinde beyanda bulunduğu; davamızın konusu olan hakaret içerir sözler ile 11- 12/07/2018 tarihli kasten yaralama eylemlerinin evlilik birliği devam ederken meydana geldiği, boşanmaya ilişkin dava dilekçesinde davalının hakaret ve yaralama niteliğindeki haksız eylemlerine dayanılmadığı, boşanma davası kesinleştikten sonra işbu davanın haksız fiil hükümlerine dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Somut davada ileri sürülen hakaret ve yaralama eylemleri, boşanma davasında boşanma sebebi olarak gösterilmemiş ve yargılama konusu yapılmamıştır....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, saklama sözleşmesinden kaynaklı alacak istemlidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Tüm Dosya Birlikte Değerlendirildiğinde; davacı tarafından açılan iş bu dava boşanma protokolünden kaynaklı tapu iptal tescil davası olup yukarıda sayılan deliller toplanmıştır. Toplanan deliller ışığında tarafların İskilip Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1889 E. 2015/1581 K. Sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları,17/05/2015 düzenleme tarihli anlaşmalı boşanma protokolü başlıklı protokol ibraz ettikleri, iş bu protokolün mahkemece onaylandığı ve 13/06/2016 tarihinde kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Protokolün incelenmesinde dava konusu edilen taşınmazla ile ilgili olarak protokolün 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma protokolüne dayalı tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
, boşanma davasındaki boşanma protokolünün 5....
İlke olarak taraflar arasında bir anlaşmazlığı hükme bağlayan ilamlara karşı tasarrufun iptali davası açılamaz ise de, boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmediğinden, tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı mahkemece yapılmış olduğundan, alacaklısından mal kaçırma amacında olan borçlu bu yolla amacına uygun olarak bir mahkeme kararı elde edebileceğinden, tasarrufun tarafları karı koca olduğundan, boşanma protokolü ile borçlu koca tarafından karısına anlaşmalı boşanma sonucu düzenlenen boşanma protokolü gereğince boşanan eşe devredilen taşınmazlar hakkında iptal davası açılabilir, (Yargıtay 17. H.D'nin 2012/14209 esas, 2014/3639 sayılı kararı)....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı 27/10/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle, Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, anlaşma protokolüne göre boşanmalarına karar verilmesini talep ettiklerini bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/3) davalı taraf feragat nedeniyle verilen karara karşı süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkemece davanın davacının talebi üzerine feragat nedeniyle reddine karar vermiştir. Anlaşmalı boşanmada her zaman feragat mümkündür. Davalı yeniden vakıa ve hukuki taleplerini bildirerek çekişmeli boşanma davası açabilir. Bu nedenle verilen kararda herhangi bir isabetsizlik yoktur....
Tanıma ve tenfize konu olarak ibraz edilen belgenin bir ödeme emri niteliğinde olduğu görülmekle birlikte kararda anlaşmalı boşanma protokolüne atıf yapıldığına ilişkin bir hükme rastlanmamış olup anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı yapılan yargılama sonucunda alınmış bir karar olduğu da anlaşılamamaktadır. Dolayısı ile tanıma ve tenfize konu edilen kararın aile hukukundan kaynaklı bir alacak olduğu ibraz edilen karardan anlaşılamamıştır. Davacı iddiasında; anlaşma protokolünün 5....
Mahkeme davayı mal rejiminden kaynaklanan alacak istemi olarak nitelendirmiş ise de protokolde mal rejimi tasfiyesinden bahsedilmediği davanın anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Protokolün 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen 23.05.2016 tarihli tavzih kararı temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Erkeğin açtığı davada mahkemece Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca verilen anlaşmalı boşanma kararı taraflarca temyiz hakkından feragat edilerek kesinleşmiş, boşanma protokolüne uygun olarak velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk ile baba arasında düzenlenen kişisel ilişki davalı kadının talebi üzerine mahkemenin 23.05.2016 tarihli tavzih kararıyla değiştirilmiştir. Tavzih, tavzih talep edilen dilekçeyle tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir....