Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi (anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı mal rejiminin tasfiyesi) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince Mahkemenin görevsiz ve yetkisizliğine karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Bölge Adliye Mahkemelerinin, yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verdikleri kararlar ile yargı yeri belirlenmesine ilişkin kararları, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz edilemez. Temyiz istemi; İlk Derece Mahkemesinin görevsizlik ve yetkisizliğine yönelik verilen kararının istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen başvurusunun esastan reddine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı koca tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davalıya ait taşınır ve taşınmaz malların değerleri bilirkişilerce hesaplattırılarak, üzerlerindeki hacizler dikkate alındığında davacı alacaklının alacağını karşılamaya yetmediği, aciz durumunun gerçekleştiği, bununla birlikte dava konusu taşınmazların anlaşmalı boşanma sırasında nafaka ödememe karşılığında davalı 3.kişiye ve çocuklarına verildiği boşanmadan sonra tarafların ayrı yaşadıkları, boşanmanın danışıklı olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277.vd.maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı, 20.4.2006 keşide tarihli bonolardan dolayı 8.1.2009 tarihinde icra takiplerinde bulunmuş, takiplerin kesinleşmesi üzerine de 28.1.2009 tarihinde tasarrufun iptaline yönelik olarak eldeki bu davayı açmıştır....
ın beyanlarında; davaya konu senedin davalı ...’ye anlaşmalı boşanma protokolü kapsamında verildiğini, bununla birlikte yine anlaşmalı boşanma protokolü kapsamında müvekkilimin tamamı kendisine ait bir evi davalı ...’ye tapuda devir ve tescil ettiğini, davalı ...’ye 50.000,00-TL’sı bedelli iki adet senet verdiğini, davalı ...’nin sözünde durmayarak senetleri ve taşınmazı aldıktan sonra anlaşmalı boşanmaktan vazgeçtiğini, protokolü imzalamadığını, müvekkilimin davalıya herhangi bir borcu olmadığını beyan ettiklerini, Dosya içeriğinde tüm delillerden anlaşılacağı üzere anlaşmalı boşanma protokolü ve içeriğindeki tüm edimlerin aynı tarihte gerçekleştiğini, müvekkilinin davaya konu senedi anlaşmalı boşanma protokolüne duyulan güvenle davalı eşine verdiğinin açıkça ortada olduğunu, anlaşmalı Boşanma protokolünün tarihinin 13.03.2018 olduğunu, talep dilekçesinin 13.03.2020 tarihinde verildiğini, İstanbul Anadolu 17....
Taraflar anlaşmalı boşanma mutabakatında boşanmanın feri unsurları yanında ihtiyari olarak, ziynet ve ev eşyalarının paylaşımı, aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi gibi hususlarda anlaşabilecekleri gibi, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında yahut bundan bağımsız olarak bir kısım gayrimenkulün yahut sicile kayıtlı olan menkullerin tescili, menkullerin teslimi, bir miktar paranın ödenmesi, hisse devri ve bunun gibi bir çok hususu anlaşma boşanma protokolüne derc edebilirler. Anlaşmalı boşanma hükmünün kesinleşmesi ile birlikte boşanmanın feri niteliğinde olup olmadığına bakılmaksızın taraflara boşanma protokolünde yüklenilen edimler artık boşanmanın ayrılmaz bir parçası haline gelir. Boşanma protokolünde taraflara yüklenen edimlerin sebebi de tarafların iradeleri gereği münhasıran boşanma hükmüne bağlıdır....
Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma davasından önce davalı ile boşanma protokolü düzenlediklerini, bu protokolde ortak çocuk ...’nın tüm giderlerini karşılamak üzere kendisinin 300.000,00 TL’yi yatıracağının kararlaştırıldığını, boşanma protokolüne istinaden 300.000,00 TL’yi boşanma davasından önce 28.10.2014 tarihinde davalının hesabına yatırdığını, boşanma davasında da çocuk için aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası ödeneceğinin hüküm altına alındığını ve bu şekilde anlaşmalı olarak boşandıklarını, kendisinin aylık yerine toplu bir şekilde ödeme yapmak niyetiyle bu parayı verdiğini, ancak ödediği...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünden Kaynaklanan İntifa Hakkının Tapu Siciline Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma protokolüne göre davalı adına kayıtlı taşınmazda lehine intifa hakkı kurulması gerektiğini ancak davalının bu edimini yerine getirmediğini iddia ederek dava konusu taşınmazın tapu siciline intifa hakkının tescil edilmesini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunla değişik 4. maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (m.118-395) kaynaklanan bütün davalara, aile mahkemeleri kurulan yerlerde bu mahkemelerce...
Cadde No:122/5 - .../... adresindeki 1/2 hissesine sahip olduğu dairenin, diğer taraf üzerinde bulunan 1/2 hissenin de tapuda adına intikal ettirildiğini, boşanma ek protokolünün 3. maddesinde "dava konusu daire tahrip edilmeden 01/05/2011 tarihine kadar tahliye edilecektir" hükmüne rağmen taşınmazın davalı tarafça tahrip edilerek ve ek boşanma protokolüne uyulmayarak tahliye edildiğini, boşanma ek protokolünün 3. maddesinde yer alan "01/05/2011 tarihinde daire tahliye edilmediği takdirde tahliye edilmeyen her ay için ..., 'e 1.500,00 TL ödeyecektir." hükmüne göre tahliye taahhüdünde bulunulduğunu ileri sürerek, boşanma protokolüne göre taşınmazın teslimine, boşanma ek protokolü gereği hasar bedeli olarak şimdilik 2.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline, boşanma ek protokolün 3. maddesi gereğince evi süresinde teslim etmediğinden şimdilik 1.500,00 TL cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında verilen ıslah dilekçesi ile de 4.498,00 TL hasar...
Nitekim 6098 Sayılı TBK'ya göre sözleşmeden kaynaklanan alacak davalarında Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Bu nedenle Yerel Mahkemenin görevsizlik nedeniyle davayı usulden reddetmesi usul ve yasaya aykırıdr. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Açılan davanın anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Resen kami düzenini gerektiren haller ile davalının istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Dava, boşanma protokolünden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Taraflar Kayseri 5. Aile Mahkemesi'nin 22/02/2022 tarihli 2022/132 E. ve 2022/155 K. Sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Aralarında yapmış oldukları ve mahkemece de uygun bulunan anlaşmalı boşanma protokolüne göre de dava konusu araç ve taşınmazın davalı koca tarafından en geç 2022 yılı Mayıs ayına kadar satılarak yarı bedelinin davacı kadına verilmesinin kararlaştırıldığı ve hüküm altına alındığı görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan ... tarafından, vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, anlaşmalı boşanma protokolüne aykırılık nedeniyle açılan tazminat davası olup nispi harca tabidir. Davacı kadın da nispi harç yatırarak davayı açmış, ön inceleme aşamasından önce davasından feragat etmiştir. O halde davalı lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücretinin yarısı takdir edilmesi gerekirken maktu vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....