Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava boşanma protokolüne dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Davalı taraf; davada verilen görevsizlik kararına yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Her ne kadar davalı vekili tarafından mahkeme kararına karşı görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun gözetilmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; davanın niteliği gereği anlaşmalı boşanma protokolüne istinaden açılan tapu iptali ve tescil davası olduğu göz önüne alındığında, görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu, ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

Anlaşmalı boşanma davasında, mirasçılar sağ kalan eşin herhangi bir kusurunu kanıtlayamayacaktır. Bu tür boşanma davalarında sağ kalan eşin kusurunu ölen eş bile tartışmaz ve dahi tartışmaya açmazken ölenin mirasçılarının bunu gerçekleştirmesi kabul edilemez. O halde mahkemece ölüm sebebiyle "boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sağ eşin kusurlu olduğunun tespitine de karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, yetki itirazı, husumet, hukuki yarar, konusuz kalan davada haklılık durumu, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 5 inci ve devamı maddeleri, 114 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 716 ncı maddesinin birinci fıkrası. 3....

      , icra takibinin müvekkilin ait olmayan adrese başlatılmış usulsüz tebligat olduğunu, anlaşmalı boşanma protokolüne göre verilen boşanma kararının protokole ve hukuka aykırı olması nedeniyle davanın çekişmeli boşanma davası olarak görülmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak, istinaf talepleri doğrultusunda yeniden hüküm kurulması istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....

      emekli olduğu 01.01.2012 tarihinden geçerli olacak şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı-davalı kadın birleşen davasında, davalı ile 27.04.1999 tarihinde kesinleşen kararla anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma hükmüne de geçen anlaşmalı boşanma protokolünde; o dönem davalı-davacının babasına ait olan 21/1-D:9 .../... adresinde bulunan konutta kendisi ve ortak çocuğun oturmasının, söz konusu taşınmazdan herhangi bir sebeple çıkartılması durumunda davalı-davacı erkek eşin bu taşınmazla aynı bölgede ve değerde bir taşınmazı temin edeceğinin ve temin edilecek bu taşınmazın kira bedelini davalı-davacı erkek eşin karşılayacağının kararlaştırıldığını, söz konusu taşınmazı mahkeme kararıyla tahliye etmek zorunda kaldığını, bu sebeple boşanma protokolüne dayalı olarak taşınmazı tahliye ettiği tarihten itibaren belirlenecek kira bedelinin hesaplanarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL nin yasal faiziyle birlikte...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı koca tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

        Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davalıya ait taşınır ve taşınmaz malların değerleri bilirkişilerce hesaplattırılarak, üzerlerindeki hacizler dikkate alındığında davacı alacaklının alacağını karşılamaya yetmediği, aciz durumunun gerçekleştiği, bununla birlikte dava konusu taşınmazların anlaşmalı boşanma sırasında nafaka ödememe karşılığında davalı 3.kişiye ve çocuklarına verildiği boşanmadan sonra tarafların ayrı yaşadıkları, boşanmanın danışıklı olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277.vd.maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı, 20.4.2006 keşide tarihli bonolardan dolayı 8.1.2009 tarihinde icra takiplerinde bulunmuş, takiplerin kesinleşmesi üzerine de 28.1.2009 tarihinde tasarrufun iptaline yönelik olarak eldeki bu davayı açmıştır....

          Taraflar anlaşmalı boşanma mutabakatında boşanmanın feri unsurları yanında ihtiyari olarak, ziynet ve ev eşyalarının paylaşımı, aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi gibi hususlarda anlaşabilecekleri gibi, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında yahut bundan bağımsız olarak bir kısım gayrimenkulün yahut sicile kayıtlı olan menkullerin tescili, menkullerin teslimi, bir miktar paranın ödenmesi, hisse devri ve bunun gibi bir çok hususu anlaşma boşanma protokolüne derc edebilirler. Anlaşmalı boşanma hükmünün kesinleşmesi ile birlikte boşanmanın feri niteliğinde olup olmadığına bakılmaksızın taraflara boşanma protokolünde yüklenilen edimler artık boşanmanın ayrılmaz bir parçası haline gelir. Boşanma protokolünde taraflara yüklenen edimlerin sebebi de tarafların iradeleri gereği münhasıran boşanma hükmüne bağlıdır....

            Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma davasından önce davalı ile boşanma protokolü düzenlediklerini, bu protokolde ortak çocuk ...’nın tüm giderlerini karşılamak üzere kendisinin 300.000,00 TL’yi yatıracağının kararlaştırıldığını, boşanma protokolüne istinaden 300.000,00 TL’yi boşanma davasından önce 28.10.2014 tarihinde davalının hesabına yatırdığını, boşanma davasında da çocuk için aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası ödeneceğinin hüküm altına alındığını ve bu şekilde anlaşmalı olarak boşandıklarını, kendisinin aylık yerine toplu bir şekilde ödeme yapmak niyetiyle bu parayı verdiğini, ancak ödediği...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünden Kaynaklanan İntifa Hakkının Tapu Siciline Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma protokolüne göre davalı adına kayıtlı taşınmazda lehine intifa hakkı kurulması gerektiğini ancak davalının bu edimini yerine getirmediğini iddia ederek dava konusu taşınmazın tapu siciline intifa hakkının tescil edilmesini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunla değişik 4. maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (m.118-395) kaynaklanan bütün davalara, aile mahkemeleri kurulan yerlerde bu mahkemelerce...

                UYAP Entegrasyonu