Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

; Evlilik en az bir yıl sürmüşse bu aşamadan sonra eşler (=kadın ve erkek) boşanma konusunda anlaşırlarsa evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve bu durumun ortak yaşamın devamını beklenemez hale getirdiğine ilişkin bir yapıntı kabul edilmiştir. TMK. m. 166 f. III hükmünde taraflarca kabul edilecek düzenleme söz konusu olduğundan anlaşmalı boşanmaya ilişkin düzenlemeyi kabul eden taraflar (=hem erkek hem de kadın) davacı-davalı sıfatını kendiliğinden alır. Görüldüğü üzere anlaşmalı boşanma ancak tarafların (=kadın ve erkek) anlaşması ile olanaklıdır. O halde mahkeme kararında eşlerin davacı-davalı ve davalı-davacı biçiminde gösterilmeleri uygun olacaktır. Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma iki davacı ve iki davalı olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844) Anlaşmalı boşanma ancak tarafların (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın boşanma protokolünden kaynaklanmasına ve kararın Aile Mahkemesince verilmiş olmasına göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 03.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın boşanma protokolünden kaynaklanmasına ve kararın Aile Mahkemesince verilmiş olmasına göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 03.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verilen dosyada 22/02/2016 tarihli protokolde “ ...tarafların karşılıklı tedbir ve yoksulluk nafakası talebi bulunmadığı,erkeğin kadına boşanma kararının kesinleşmesini müteakip 15.000.00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminat ve 87 gr 22 ayar bileziği ödeyeceği kararlaştırılmış, 6. maddesinde ise “taraflar iş bu protokolde yazılı hususlar dışında birbirlerinden herhangi bir hak ve alacak talep etmeyeceklerdir” ibaresi yer almıştır. Mahkemece; 11/03/2016 tarihli duruşmada da bu bedellerin kadına ödendiği belirtildiğinden TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir. Kural olarak, boşanma davalarıyla birlikte mal rejimine ilişkin açıklamaların ve eşler arasında varılan sonuçların anlaşma protokolünde yer almalarında herhangi bir sakınca bulunmayıp bunu engelleyen bir kanun hükmü de yoktur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmemiştir. Davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini ve bunun kapsamına dahil olan vekalet ücreti takdir ve tayini gerekir. (HMK.md.331/1) Davacının davadan önce davalıya, boşanma protokolünden kaynaklanan edimini ifa etmesi için ihtar çektiği, usulune uygun tebligata rağmen, ihtar gereğinin yerine getirilmediği ve davanın açılmasına sebebiyet verildiğine göre, davacı dava açmakta haklıdır....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 15/01/2004 tarihinde evlendiklerini, Erzincan Aile Mahkemesinin 09/11/2016 tarih ve 2016/795- 785 E.K. sayılı ilamı ile anlaşmalı boşandıklarını, anlaşmalı boşanma protokolünde mal rejimi ile ilgili herhangi bir hususa değinilmediğini, tarafların edinilmiş mallara katılma rejimine tabii olduklarını, evlilik birliği içerisinde müvekkili üzerine Ulalar Toki Konutları Y4 Daire:4 Merkez/ Erzincan adresinden tahsisli konut satın alındığını, taksitlerini Ziraat Bankası hesaplarından müştereken ödediklerini, ancak davalının müvekkiline konuttan herhangi bir hak iddia edememesi adına anlaşmalı boşanma protokolünden önce kendi adına kayıtlı olması için devir evrakları imzalattığını, taşınmazı elden çıkarmaya çalıştığını belirterek davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerine tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir....

          Maddesinde davalı ... adına kayıtlı ... 264 ada 3 parsel, 269 ada 3 parsel ve 342 parselde kayıtlı taşınmazların Kadriye'ye verileceğinin belirtildiğini, bu doğrultuda işlem yapıldığını daha sonra davalı ... adına anlaşmalı olarak tapu devri yapıldığını, davalı ... ile Kadriye'nin borçtan kurtulmak amacıyla anlaşmalı boşandıklarını ve halen birlikte yaşadıklarını, davalı ...'e devredilen taşınmazın da halen Rahman tarafından kullanıldığını iddia ederek davalılar arasında yapılan tasarrufun iptaline, kendilerine taşınmazları haciz ve satış isteme hakkının tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir ve davacı vekili 14/11/2014 havale tarihli dilekçesi ile dahili davalı ...'in davalılar ile birlikte hareket ederek, eldeki davadan haberdar olmasına rağmen ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası ile önalım davası açtığını ve kötüniyetli olarak hareket ettiğini beyan ederek ...'in davaya dahil edilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Davacı, 1997 yılı Haziran ayında kendilerine polis süsü vermiş ve halen kimliği belirlenemeyen kişilerce karakola gitmeleri gerektiği bildirilerek evden alındığını, bu kişilerin kendisini ıssız bir yere götürerek zorla senet aldıklarını, imzaladığı senetten dolayı ileride haciz işlemi başlayacağı korkusuyla 217 sayılı parselini yakını olan ... isimli kişiye devrettiğini, bir yıl sonra ...'ın yurt dışına gideceğini bildirip tapuyu devretmek istemesi üzerine, bu defa devrin oğlu ... adına yapıldığını, ...'in de haberi olmadan 2007 yılında taşınmazı kardeşi ...'...

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Dayalı Tapu iptali ve Tescil davasıdır. Davalı taraf, kararın tamamına yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; HMK'nun 20 maddesi; "(1)Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, (…) süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir....

              UYAP Entegrasyonu