WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının ilk sıra cetveline karşı davalıların alacağının muvazaalı olduğu iddiası ile dava açmaması davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmaz.Somut olayda, davalıların her ikisinin de dava dışı borçlu kardeşlerden anlaşmalı olarak 1999 yılı içinde boşandıkları, boşanma kararı ile, düzenlenen protokol kapsamında, nafaka ve takip borçlularına ait taşınmazların devir ve tesciline de hükmedildiği, boşanma kararları ve kesinleşme tarihleri dikkate alındığında davalı eşlerin 3 yıl boyunca taşınmazları kendi adlarına tescil ettirmedikleri, dava dışı borçlu kardeşler adına kayıtlı taşınmazlara 3. kişiler tarafından haciz konmasından sonra tapu iptali tescil davası açtıkları, yine boşanma tarihi ile sıra cetveli tarihi arasında geçen uzun sürede nafakanın ödenmemesine rağmen davalılarca cebri icraya konu edilmediği, her iki borçlu eşin muhtelif dosyalardan icra takiplerine maruz kaldıkları, yapılan zabıta araştırması ile davalılardan ...'...

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/360 E. sayılı boşanma davasına ilişkin dava dosyasındaki 30/10/2019 tarihli boşanma protokolünün 3 nolu bendinde boşanma nedeni ile karşı tarafın, kendisi tarafından ödenen ve yine kendi tarafından aile konutu şerhi konulan taşınmazın tarafına ait olduğundan bu konuda boşanmadan sonra mal rejimi davası açacağına ilişkin boşanma protolünü davalı ile karşılıklı olarak imza altına aldıklarını, Karasu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/360 E. sayılı davası dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıkların ve daha önce davalıya üç adet araç bırakmış olduğundan ve yine davalının borcundan dolayı Sakarya İli Kaynarca İlçesi Birlik Köyünde 2225 parsel sayılı taşınmaz satılmış oldundan dolayı dava konusu Sakarya İli Karasu İlçesi Aşağı Aziziye Mah. Yalı Boyu Mevkii 492 Ada 6 numaralı parsel sayılı taşınmazın mal rejimine göre tarafına verilmesini ve davalı üzerinde bulunan tapu kaydına ihtiyati tedbir kararı verilmesini karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Dava; hile hukuksal olgusuna dayanılarak açılan tapu iptal tescil davasıdır. Her ne kadar davacı vekili tarafından aşamalarda ve istinaf dilekçesinde de, davanın aynı zamanda gabin ve inançlı işlem hukuksal olgularına dayandığı beyan edilmiş ise de, iddia ve savunmanın kapsamına göre davanın niteliğinin ne olduğunun belirlenmesi işi hakimin görevi gereğidir, iddianın ileri sürülüş biçiminden; eldeki davanın, gabin veya inançlı işlem hukuksal olgularına dayanmadığı, hile iddiasıyla açılan tapu iptal tescil ve terditli şekilde tazminat davası olduğu anlaşılmıştır. İlk dereceli mahkemece yapılan yargılama sırasında taraf delilleri toplanmış, tanıkları dinlenmiş, mahallinde keşif icra edilmiş ve belirlenen dava değeri üzerinden ( toplam 141.481,68 TL) harç ikmalinin sağlandığı anlaşılmıştır. Kocaeli 1. Aile Mahkemesinin 2018/528 E. 2018/616 K....

    KARAR Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih ve 2013/1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14. maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın 8. maddesinde, daireler arası iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, davacı limited şirket ortakları arasında adi yazılı şekilde düzenlenen 01.06.2012 tarihli hisse devri ön protokolünden kaynaklanmış olmasına ve taraflar arasında imzalanmış arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmamasına göre hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Taraflar arasında görülen boşanma davasında anlaşmalı boşanma koşulları oluşmamış ve davacı kadın eş manevi tazminata ilişkin haklarından vazgeçmemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkek eşin evliliğin devamı sırasında birlik görevlerini yerine getirmediği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, geçimsizliğe neden olan olaylarda tamamen kusurlu bulunduğu gerçekleşmiştir. Davacı kadın eşin kişilik haklarının ihlali niteliğinde olan bu davranışlar nedeni ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek, davacı kadın eş yararına uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, tazminat talebine ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer almaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un, 5133 sayılı Kanunda değişik 4/1. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun üçüncü kısmı hariç olmak üzere, ikinci kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinde bakılır. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında dikkate alınması zorunludur....

          Davalılardan ... vekili, TMK’nın 166/3 maddesi gereğince yapılan protokollerin geçerliliğinin hakimin uygun bularak tasdikine bağlı olduğunu, boşanma kararının eki haline getirilmeyen protokolün yok hükmünde olduğunu, mahkeme huzurunda alınan beyana dayanarak tapu iptal ve tescil davası açılmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ibraz edilen dekont suretlerinden anlaşılacağı üzere satış işleminin gerçek olduğunu, diğer davalının başkaca taşınmazları bulunduğunu ve alım gücü yüksek birisi olduğunu, davacının ve oğlunun mağdur olmaması için müvekkilinin diğer davalı ile anlaştığını ve satıştan sonra 5 ay daha oturmasına olanak sağladığını, hayatın olağan akışı içerisinde gerçekleşen olayların muvazaa olarak nitelendirilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma ilamının hüküm kısmının 5.maddesi ile davalı ... adına kayıtlı olan ... beldesi ... mahallesi ...caddesi No:54/A adresinde bulunan dükkanın boşanmanın kesinleşmesi ile birlikte ... tarafından ...’e devrinin kararlaştırıldığını, bu karara rağmen davalı ...'in, müvekkilinden mal kaçırmak amacıyla kötü niyetli olarak diğer davalı ...'a devrettiğini, davalı ...’ın da bunu niye yaptığını çok iyi bilen bir kişi olduğunu, satış işleminin muvazaa sebebiyle geçersiz olduğunu, bu nedenlerle davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tescilini talep etmiştir....

              Bu karara karşı davalı kadın tarafından tamamı yönünden, davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince, daha önce kadın tarafından açılan ve feragat edilen anlaşmalı boşanma davasından sonra davacı erkekten kaynaklı yeni bir olay olmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kararın gerekçesinin düzeltilmesine, davacı erkek yararına 4.000 TL maddi tazminata karar verilmiştir. Feragat edilen dava münhasıran TMK'nın 166/3. maddesine dayalı olarak açılmışsa, anlaşmalı boşanma davasından feragat, dava tarihinden önceki olayların affedildiği sonucunu doğurmaz. O halde, taraflardan biri feragatle sonuçlanan anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıalara dayanarak herhangi bir boşanma sebebine dayalı olarak boşanma davası açabilir....

                Şöyle ki, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma protokolünün 3.3. maddesinde dört adet taşınmaz yönünden ‘boşanma tazminatı’ olarak düzenleme yapıldığı, boşanma dava dosyasındaki duruşmada tarafların ‘... Protokolü kabul ediyoruz, ... protokolde 3 numarada belirtilen davacı adına tapuda kayıtlı taşınmazlar en geç 01.06.2020 tarihinde davalıya davacı tarafından tapuda devir edilecektir,...’ şeklinde beyanda bulundukları, boşanma kararında tasfiyeye konu taşınmaz dışında ‘4 adet taşınmazın malların tasfiyesine ilişkin alacak olarak davalıya devredilmesine’ karar verildiği, davacının mal rejiminden kaynaklı başkaca bir hak talebi olmadığı veyahut feragat ettiğine dair protokolde, duruşmadaki beyanlarda ve hükümde bir düzenleme olmadığı, işbu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu