WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, ana baba rızasının aranmaması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, evlilik dışı doğan çocuğun annesi tarafından kuruma bırakılarak evlatlık verilmesinin istendiği belirtilerek, evlat edinmede ana ve baba rızasının aranmamasını istemiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 07.12.2013 doğumlu ...'ün 09.12.2013 tarihinde kuruma yerleştirildiği ve bu karardan sonra temyize konu davanın açıldığı anlaşılmaktadır....

    Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlat Edinmede Ana ve Baba Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 312/1. maddesi gereğince, evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilen küçüğün ana/babasından birinin rızası eksik olursa, kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, mahkemece bu rızanın aranıp aranmayacağına karar verir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Korunma Kararı ve Evlat Edinmede Ana-Baba Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, koruma kararı ve evlat edinmede ana-baba rızasının aranmamasına ilişkindir. Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 16.11.2017 tarihli kararı ile "Korunmaya muhtaç çocuklar hakkında, Kanunda öngörülen tedbirlerin alınması ve evlat edinme işlemi, küçüğün haklarına etkili olduğu gibi, yasal temsilcilerinin haklarına da etkilidir. Bu bakımdan davanın küçüklerin yasal temsilcisine husumet yöneltilerek görülmesi, gösterilmesi halinde onların da delillerinin toplanması gerekir....

          Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Tarafların ve müşterek çocukların farklı ülkelerde yaşıyor olduğu değerlendirildiğinde tesis edilen kişisel ilişki süreleri, ana-babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da ana-baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple daha uzun ve uygun süreli kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Evlat Edinmede Ana - Baba Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... vasisi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava dilekçesinde, çocuk mahkemesinin bakım tedbiri kararı gereği Bakanlığın koruma ve bakımı altında olan Çiğdem'in evlat edinilmesinde ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesince, evlat edinmede ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istenen küçüğün kuruma yerleştirilmiş olduğundan TMK'nın 312/1 hükmü gereği rızanın aranmaması kararının ancak evlat edinme işlemleri sırasında verilmesinin mümkün olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

              Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davanın usulden reddinin hukuka aykırı olduğunu, TMK 311 ve 312 maddeleri gereği ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesini istediklerini, biyolojik annenin küçüğü doğar doğmaz terk ettiğini, evlat edinme davası ile ana baba rızasının aranmaması davalarının ayrı ayrı görülmesi gerektiğini, evlat edinme işleminin başlatılması işleminin değil kuruma yerleştirilmesinin yeterli olacağını belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava evlat edinmede ana baba rızasının tespiti, bu mümkün olmaz ise ana baba rızasının aranmaması davasıdır. Taraf teşkili kamu düzenindendir. Yine HMK. 122. madde gereği dava dilekçesinin mahkeme tarafından davalıya tebliği zorunludur....

              Dosya içeriğinde mevcut nüfus kayıtlarından; Davacılar Yadin ile Kader’in 22.05.2015 tarihindeki evliliklerinden dava dışı 2015 doğumlu Akif Emir ve Adem isminde müşterek çocuklarının olduğu; Davacı Yadin’in ağabeyi davalı Bahri ile diğer davalı Songül’ün 20.04.2004 tarihindeki evliliklerinden de, 04.05.2012 doğumlu ve 11.05.2012 tarihinde nüfusa tescil edilen Özlem ve dava dışı beş çocuklarının daha olduğu görülmüş olup; davayı, genetik anne ve baba olduklarını iddia edenler açmış ve evlilik dışı çocukları Özlem’in, davalıların çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile ana ve baba yönünden kaydın düzeltilmesini istemiştir Yukarıdaki yasal düzenlemeler, açıklamalar ve somut olaya göre; Davacıların iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; Özlem’in kayden baba ve annesi görünen Bahri ve Songül yönünden nüfus kaydının “gerçek durumu” yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda; tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı, doğum tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğüne kayıtlı olduğu yer bilgileri ile evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgilerine yer verilmesi zorunludur (5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu m.27, HMK m.297/1-b). Mahkemece; hükümde tarafların adı, soyadı doğum tarihi ve yeri ile baba ve ana adları ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri yazılmamıştır. Bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

                Aynı Kanunun 496. maddesi hükmüne göre de, alt soyu bulunmayan miras bırakanın mirası eşit payla anne ve babasına kalır. Miras bırakandan önce ölmüş olan anne ve babanın yerlerini her derecede halefiyet yolu ile kendi alt soyları alır. Somut olaya gelince, davacı, muris M.. S..'nın dul ve çocuksuz öldüğü, murisin ana ayrı kardeşi A.. Ç..'in ölümü ile kendisinin de murisin mirasçısı olduğu halde davalılar tarafından alınan Simav Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/652 Esas, 2013/653 Karar sayılı veraset ilamında kendisi ve diğer A.. Ç.. mirasçılarının murisin mirasçısı olarak görünmediğini belirterek anılan mirasçılık belgesinin iptalini dava etmiştir. Nüfus kayıtlarından muris M.. S..'nın dul ve çocuksuz öldüğü, ana babasının da kendisinden önce öldüğü görülmüştür. Murisin vefatı ile geride mirasçı olarak ana baba bir kardeşi N.. A.., yine ana baba bir kardeşi F.. Ö..'in çocukları C.. K.., G.. A.. ile murisin baba bir ana ayrı kardeşi A.. Ç..'in çocukları A.. Ç.., H.. Ç.. ve N.. G..'...

                  UYAP Entegrasyonu