Aile Mahkemesinin 2011/620 esas sayılı dosyasının mahkemesine iade edilip bu kararın usulüne uygun olarak ananın yasal temsilcisi ile küçüğün babasına tebliğ edilip kesinleşmesinin beklenilmesi, kesinleştirilmesi halinde bu karar karşısında evlat edinmede ana ve baba rızasının aranmayacağının gözetilmesi, kesinleştirilememesi halinde evlat edinme davası içerisinde ana ve babanın rızasının aranmamasını gerektiren şartların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, bu ikinci halde başka bir ifade ile ana ve babanın rızasının aranmamasını gerektiren hallerin mevcut olup olmadığının bu dava içerisinde değerlendirilmesinin gerekmesi halinde ana ve babanın evliliğinin feshine ilişkin kararda çocuğun velayetine ilişkin bir düzenleme yapılmadığından, velayetin yasal olarak her ikisinde bulunduğu nazara alınarak evlat edinme davasında ana ve babaya husumet yöneltilmesi, göstermesi halinde delillerin toplanması ve neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken eksik hasım ve eksik inceleme ile karar...
Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Hükme esas alınan sosyal inceleme raporu, baba ile görüşülmeden tek taraflı olarak hazırlanmış olup, annenin beyanlarına dayanmaktadır. Bu haliyle rapor, babanın kişisel ilişki hakkının sınırlandırılmasını gerektirecek yeterlikte değildir. O halde, annenin davasının da tümden reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.06.2016 (Salı)...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2016 NUMARASI : 2016/610 ESAS - 2016/845 KARAR DAVA KONUSU : Ana Baba Rızası Arama KARAR : Adana 3. Aile Mahkemesinin 15/11/2016 tarih, 2016/610 Esas, 2016/845 Karar sayılı kararı aleyhine, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması nedeniyle dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderilmiş olmakla, dava dosyası incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Açtıkları davanın kabulü ile, Adana ile Karaisalı İlçesi, Barakdağı Mahallesi, Cilt No:11, Aile Sıra No:7, Sıra No:74'de nüfusa kayıtlı Fikret ve Duygu kızı 04/08/2015 Seyhan doğumlu T.C. kimlik nolu bebek T5 evlat edinilmesine ve ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı T3 davaya cevap vermemiş ancak 15/11/2016 tarihli duruşmadaki beyanında; Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T4 davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava küçüğün velisinin evlat edinmeye yönelik rızasının tespiti olmadığı takdirde küçüğün evlat edinmesinde ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesi isteminden ibarettir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı kurum vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur. Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere Türk Medeni Kanunu çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi hususunda ana ve babanın ortak sorumluluğu ilkesini benimsemiştir. Anılan sorumluluk için ana ve babanın gelir getirici bir işte çalışması veya sürekli gelir elde etmesi aranmamıştır. Çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi için yapılacak katkı parasal olabileceği gibi hiç şüphesiz emek ve mesai harcanması suretiyle de olabilir. Katkının emek ve mesai harcanması şeklinde gerçekleştirilmesi emek ve mesainin parasal bir karşılığının bulunmadığı veya para ile değerlendirilemeyeceği anlamına gelmemektedir....
Bir erkekle doğal soybağı bulunan bir küçüğün Türk Medeni Kanunu’nun 305-312. madde hükümlerine, ergin ve kısıtlıların ise 313. maddesine göre evlat edinilebileceği düzenlenmiştir. Başka bir anlatımla başka bir erkekle soybağı bulunan bir çocuğun evlat edinilmesi, evlat edinenle çocuk arasında yapay soybağının kurulmasına dayanak teşkil ettiği halde, çocuğun gerçek ana ve babasıyla olan doğal soybağını ortadan kaldırmamaktadır. Bu itibarla, evlat edinmeyle ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlat edinene geçerse de, çocuğun genetik ana ve babası arasında var olan soybağı ilişkisi sona ermediğinden genetik ana ve babanın çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkı devam eder....
Ana ve babanın yasal mirasçıları ile çocuk ve Cumhuriyet Savcısı sonradan evlenme yoluyla soybağının kurulmasına itiraz edebilirler. İtiraz eden, kocanın baba olmadığını ispatla yükümlüdür. Çocuğun altsoyu da, çocuğun ölmüş veya ayırt etme gücünü sürekli olarak kaybetmiş olması halinde itiraz hakkına sahiptir. Tanımanın iptaline ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.(TMK.nun 294. md.) Bu halde, çocukla baba arasındaki soybağı, ana ile evlenmeyle kendiliğinden kurulur. Bu durumda ana ve babanın yasal mirasçıları, çocuk ve Cumhuriyet Savcısı sonradan evlenme yoluyla soybağının kurulmasına itiraz edebilirler. Bir davada maddi olguları ileri sürme taraflara, nitelendirilme hakime aittir. Davaname ile küçüğün, davalı ...’nın davalı ... ile olan evlilik birliği içerisinde dünyaya geldiği ancak diğer davalı ...’ın beyanına göre nüfusuna tescil edildiği belirtilerek, küçüğün davalı ... üzerindeki nüfus kaydının iptaline karar verilmesi talep edilmiştir....
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 3 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi üçüncü maddesi, dördüncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 6 ncı maddeleri. 3. Değerlendirme Davacı baba, boşanma kararı ile davacı baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin artırılmak suretiyle yeniden düzenlenmesini talep etmiş, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı baba tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu esastan ret kararı verilmiş, karar davacı baba tarafından temyiz edilmiştir. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveyniyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır....
Yargı mercileri bu durumu gözeterek ana ile babanın ya da ailelerin çocuk üzerinden inatlaşarak onun yararlarını hiçe sayıp, hukuken oluşmuş statüleri gerçek dışı ve yapay sebeplerle değiştirmeye çalışmalarına izin vermemeleri, söz konusu istemlerine alet olmamaları gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen ...'nün doğum tarihi olan 09.07.2005 tarihinde ana ve babası resmen evli olduğundan Türk Medeni Kanununun 321.maddesine göre ailenin diğer bir deyimle babanın soyadını almış olup böylece çocuk reşit oluncaya kadar veya baba Türk Medeni Kanununun 27.maddesindeki koşulları kanıtlayarak soyadını değiştirmedikçe soyadı değiştirme konusu yasal olarak kapanmıştır. Çocuğun ana ve babasının sonradan 15.02.2007 tarihinde boşanmaları sadece boşanma ve velayet hakkı nedeniyle anneye böyle bir dava açma hakkı vermez....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; TMK'nun 329/1.maddesinde; “Küçüğe fiilen bakan ana veya baba ,diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir". Aynı kanunun 337/1.maddesinde de; “Ana ve baba evli değil ise velayet anaya aittir" düzenlemeleri yer almaktadır. Somut olayda; taraflar, 05/02/2014 tarihinde kesinleşen anlaşmalı boşanma davası sonucu boşanmış, anılan bu dava sırasında, kadın, nafaka ve tazminat isteminin olmadığını bildirmiştir. Tarafların ortak çocuğu Funda 14/04/2014 tarihinde doğmuş, 25/04/2014 tarihinde baba hanesinde nüfusa tescil edilmiştir. Çocuğun doğum tarihi itibari ile anne babası boşanmış olup, çocuğa fiilen annesi bakmaktadır. TMK.329/1.maddesi hükmüne göre; "küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir....