İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı kadın ilk önce anlaşmalı boşanma talebiyle davayı açmış ise de daha sonra davasını çekişmeli olarak devam ettirmek istemiş ve verilen sürede dava dilekçesini ibraz ettiğini, toplanan deliller ve tanık beyanlarından davalı erkeğin, Sibel isminde dava dışı bir kadın ile ilişkisi olduğu, bu kadın ile bir arada yaşamaya başladığı ve eşini aldattığı, davalının bu nedenlerle sadakat yüklülüğüne aykırı hareket ettiği, ayrıca davalının bu ilişkisinden itibaren evine geç geldiği, evin ihtiyaçlarını görmediği, eşine hakaretlerde bulunduğu ve maaş kartını dahi elinden aldığı böylelikle davalının, kusurlu hareketleriyle evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebebiyet verdiği, davacının evlilik birliğinin temelden sarsılmasında herhangi bir kusurunun ispat edilemediği, boşanmaya sebep olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, davacı kadının ise herhangi bir kusurunun olmadığı, davacının...
Bölge Adliye Mahkemesinin Birinci Gönderme Kararı 1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı-davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, nafaka miktarı, reddedilen tazminatlar ve ev talebi yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 2.Bölge Adliye Mahkemesinin 18.12.2019 tarih ve 2018/3723 Esas, 2019/3727 Karar sayılı kararı ile mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirlenen düzenlemelere aykırı şekilde ön inceleme ve sözlü yargılama duruşması yapmaksızın yargılamanın sonuçlandırıldığı, Mahkeme gerekçesinin ilk cümlesinde "Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı çekişmeli boşanma davasıdır." dedikten sonra anlatım kısmında; "Davacı boşanma sebebi olarak zina özel sebebine dayanmıştır ve fotoğraflarla da bunu ispat etmiştir." demek suretiyle davanın hukuki dayanağı konusunda çelişkili anlatımda bulunduğu, hüküm kısmında ise hangi hukuki sebebe dayalı olarak boşanma kararı verildiğinin gösterilmediği...
Aile Mahkemes ilamının müvekkil yararına kaldırılarak, davacı-karşı davalı kocanın davasının reddine, taraflarınca açılan davanın ve tüm taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebeplerine dayalı boşanma (TMK.nun 166/1. mad.) davasıdır. Karşı dava ise zina nedeniyle boşanma (TMK.nun 161. Mad.) olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebeplerine dayalı boşanma (TMK.nun 166/1. mad.) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı-karşı davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya ilişkin olduğunu açıklamıştır....
TMK'nin 236/2 maddesinin uygulama alanı bulabilmesi için, boşanma davasına bakan mahkeme tarafından, tarafların TMK'nin 161. maddesi gereğince zina nedeniyle veya TMK'nin 162 maddesi gereği hayata kast nedeniyle boşanmalarına karar verilmiş olması gerektiği, dikkate alındığında, somut olayda, tarafların evlilik birliğinin zina veya hayata kast boşanma sebebine göre sona ermediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı TMK 166 maddesi kapsamında boşanmalarına karar verilmiş olup hükmünde 18/03/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Tüm bu nedenlerden ötürü davacının katılma alacağının olduğu kanaatine varılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/2979 KARAR NO : 2021/758 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KONYA 5. AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2018 NUMARASI : 2017/211 ESAS 2018/607 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın sadakat yükümlülüğüne uymadığını, zina yaptığını belirterek tarafların TMK'nun 161.maddesi gereğince boşanmalarına, mümkün olmaması halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak tarafların TMK'nun 166/1.maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuk Nisanur'un velayetinin müvekkiline verilmesini, maddi ve manevi tazminat taleplerinin saklı tutulmasını dava ve talep etmiştir....
Karşı davanın zina veya evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davası olarak açıldığı, gerekçede zinanın ve evlilik birliğinin temelinden sarsılma şartının kadın yönünden gerçekleşmediğinin anlaşıldığı ancak hükümde ayrı ayrı hüküm kurulmadığı anlaşıldığından mahkemenin hüküm kısmında bulunan "karşı davanın reddine" yönelik kısmın hükümden çıkarılmasına, davalı-karşı davacının Zinaya Dayalı Boşanma Davası ile Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı Boşanma davalarının ayrı ayrı reddine şeklinde hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde zina (TMK m.161), kabul olunmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece kısa kararda davacı-davalı kadının davasının kabulü ile tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verildiği halde gerekçeli kararda kadının davasının kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilerek; ayrıca kısa kararda kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmolunduğu halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmolunarak kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır...
Mahkemece yapılan yargılaması sonunda, davacı-karşı davalı erkeğin zina hukuksal sebebine dayalı açtığı davanın reddine, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı açtığı boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacı kadının açtığı boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Hükmün gerekçe kısmında, tarafların her ikisinin de eşit kusurlu olduğu, evlilik birliğinde olması gereken güven ve sadakat yükümlülüklerini yerine getirmedikleri ancak davalı-karşı davacı kadının, davacı-karşı davalıyı affetmesi ve bir araya gelerek aynı konutta ortak yaşama devam etmeleri nedeniyle davalı-karşı davacı kadının davasının reddine karar vermek gerektiği ve tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi nedeniyle her iki taraf lehine de maddi-manevi tazminata hükmedildiği belirtilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının davasının öncelikle zina, mümkün olmaz ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayandığı, dosya kapsamındaki tanık beyanları ve diğer deliller ile erkeğin zinasının ispat edilemediği, kadının terditli olarak açılan davasının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine de dayalı olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, daha önce de telefonla başka bayanlarla mesajlaştığı, eşinden gizli hat ve telefon kullanımı olduğu, önceki olaylar af edilmiş ise de son olarak müşterek çocuğun arabada eşden gizli bir telefon bulmasından sonra taraflar arasında sorunun yeniden başladığı ve tarafların davadan önce ayrı yaşamaya başladığı, delillerin zina eyleminin ispatlandığının kabulüne yeterli olmadığı ama eşinden gizli hat ve telefon bulunması halinin ve başka...