WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ana ve baba, velayetleri devam ettiği sürece çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip ve bununla yükümlüdürler; kural olarak hesap ve güvence vermezler. Ana ve babanın yükümlülüklerini yerine getirmedikleri durumlarda hakim müdahale eder (TMK m. 352). Ana ve baba, çocuk mallarının gelirlerini öncelikle çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için; hakkaniyete uyduğu ölçüde de aile ihtiyaçlarını karşılamak üzere sarfedebilirler (TMK m. 355). Ana ve baba, çocuğun mallarını yönetmekte her ne sebeple olursa olsun yeterince özen göstermezlerse hakim, malların korunması için uygun önlemleri alır. Hakim, özellikle malların yönetimi konusunda talimat verebilir; belirli zamanlarda verilen bilgi ve hesabı yeterli görmezse, malların tevdi edilmesine veya güvence gösterilmesine karar verebilir (TMK m. 360)....

Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını Türk Medeni Kanunu'nun 324. maddesinin (1.) fıkrasında gösterilen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/2). Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan davalının, bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığını kabule yeterli delil mevcut olmadığı gibi, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Bir çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Bu tür kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya engel olunabilir....

    Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir, ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü getirilmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre, ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, açılan davanın açıklanan gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi doğru değilse de ret kararı sonucu itibariyle doğru görüldüğünden bu husus bozma sebebi yapılmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme itirazlarının kabulü ile, (Kapatılan) 18....

      Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile baba arasında daha uzun ve uygun süreli kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Korunma Kararı ve Evlat Edinmede Ana-Baba Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, koruma kararı ve evlat edinmede ana-baba rızasının aranmamasına ilişkindir. Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 16.11.2017 tarihli kararı ile "Korunmaya muhtaç çocuklar hakkında, Kanunda öngörülen tedbirlerin alınması ve evlat edinme işlemi, küçüğün haklarına etkili olduğu gibi, yasal temsilcilerinin haklarına da etkilidir. Bu bakımdan davanın küçüklerin yasal temsilcisine husumet yöneltilerek görülmesi, gösterilmesi halinde onların da delillerinin toplanması gerekir....

          Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Tarafların ve müşterek çocukların farklı ülkelerde yaşıyor olduğu değerlendirildiğinde tesis edilen kişisel ilişki süreleri, ana-babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da ana-baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple daha uzun ve uygun süreli kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

            Türk Medeni Kanununun 312 nci maddesi gereğince; "küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinen veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi .. rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir." Bu hükme göre; evlat edinmede aracılık yapan kurumun veya evlat edinenin istemi üzerine, evlat edinmede ana ve/veya babanın rızasının aranmamasına karar verilebilmesi için, iki koşulun birlikte var olması gereklidir. Birincisi; küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilmiş olmalıdır. İkincisi ise; ana ve babadan birinin rızasında eksiklik bulunmalıdır....

              Buna göre, baba ile soybağının kurulmasını sağlayan ana ile evliliğin çocuğun doğumundan sonra yapılması hâlinde, TMK’nın 293. maddesi uyarınca evlilik dışında doğmuş olan ortak çocuklarını, evlenme sırasında veya evlenmeden sonra, yerleşim yerlerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki nüfus memuruna bildirerek baba ile soybağını kurmaları mümkündür. Burada, ana ve babanın evlilik dışı birlikte olması, bu birliktelikten çocuğun doğması, doğumdan sonra anne ile babanın evlenmesi gerekir ve artık çocuk, evlilik birliğinde doğmuş gibi kabul edilmekte, çocukla baba arasında evlenme ile kendiliğinden soybağı ilişkisi kurulmuş olmaktadır. Çocuk ile baba arasındaki soybağının kurulması ve buna ilişkin davalar şunlardır: 1- Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır (m.285/1). Bu halde çocukla baba arasındaki soybağı çocuğun evlilik birliği içinde doğmasıyla kendiğinden kurulmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda; tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı, doğum tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğüne kayıtlı olduğu yer bilgileri ile evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgilerine yer verilmesi zorunludur (5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu m.27, HMK m.297/1-b). Mahkemece; hükümde tarafların adı, soyadı doğum tarihi ve yeri ile baba ve ana adları ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri yazılmamıştır. Bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

                nın dul ve çocuksuz öldüğü, ana babasının da kendisinden önce öldüğü görülmüştür. Murisin vefatı ile geride mirasçı olarak ana baba bir kardeşi N.. A.., yine ana baba bir kardeşi F.. Ö..'in çocukları C.. K.., G.. A.. ile murisin baba bir ana ayrı kardeşi A.. Ç..'in çocukları A.. Ç.., H.. Ç.. ve N.. G..'yi bıraktığı anlaşılmıştır.Hal böyle olunca murisin terekesinin 1/2 şer payla annesi A.. S..'ya ve babası C.. S..'ya intikal edeceği, bunlar da ölü olmakla halefiyet yoluyla alt soylarına intikal edeceği açıktır. Murisin babasının 1/2 payı ise eşit hisselerle çocukları A.. Ç.. (ölü olmakla çocukları A..Ç.., H.. Ç.. ve N.. G..'ye), F.. Ö.. (ölü olmakla çocukları C.. K.., G.. A..'e) ve N.. A..'a intikal edecek, murisin annesinin 1/2 payı ise eşit hisselerle çocukları F.. Ö.. (ölü olmakla çocukları C.. K.., G.. A..'e) ve N.. A..'a intikal edecektir. Bu intikal tablosuna göre de murisin ana ayrı baba bir kardeşi A.. Ç.. irs yolu ile yalnızca babası C.. S..'...

                  UYAP Entegrasyonu