Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 311.maddesi gereğine ana-baba rızasının aranmaması kararı talep ettiği, davalı T3'in yargılama sırasında çocuğu evlatlık vermek istemediklerini bildirdiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı kurum vekili ve davalının kararın kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurdukları anlaşılmaktadır. TMK.'nun 312. Maddesi;" Evlat edinmede aracılık yapan kuruma, evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmaması kararı isteme yetkisi " tanınmıştır. Kanundaki düzenlemeye göre;" Küçük gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ,babadan birinin rızası eksik olursa evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir."....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ana Baba Rızası Arama İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Bakırköy 8. Aile Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 14/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ana Baba Rızası Arama İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Bakırköy 8. Aile Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ana Baba Rızası Arama İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İstanbul 9. Aile Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin kaldırılması, ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda "çekişmesiz yargı" işi olarak kabul edilmiştir (HMK. md. 382/2-b-13). Velayete ilişkin davalar, basit yargılama usulüne tabidir (HMK. md. 316/1-ç). Basit yargılama usulüne tabi davalarda, mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir (HMK. md. 320/1). Ne var ki, velayetin düzenlenmesi davalarında asıl olan çocuğun yararıdır....

          Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Bu kapsamda, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenemeyeceği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlarda göz önünde tutulmalıdır. Velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde ana babadan kaynaklanan özelliklerin de dikkate alınması kaçınılmazdır....

          HD nin (17.12.2012 tarih ve 2011/19992 E, 2012/30658 K sayılı ilamı gibi) yerleşen kararlarına göre Türk Medeni Kanununun 312/1. maddesi gereğince, evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilen küçüğün ana/babasından birinin rızası eksik olursa, kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, mahkemenin bu rızanın aranıp aranmayacağına karar vereceğini, koruma kararı alınıp kuruma bağlı bir yuvaya yerleştirildikten sonra; evlat edinmede ana/baba rızası aranıp aranmaması hususu evlat edinme davası sırasında davaya bakan mahkemece değerlendirileceğini, küçüğün kuruma yerleştirilmiş olması karşısında bu aşamada açılan davanın dinlenme olasılığı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir....

          öncelikli amacı olması gerektiğini, çocukların şu anda baba yanında kaldığını, onlara bakıcı tutulduğunu engelli çocuğun özel kreşe yazdırıldığını, baba yanında düzenli bir hayat oluşturulduğunu, yeni yerlerine uyum sağladıklarını, bu durumunda gözetilmesi gerektiğini ayrıca velayetin kaldırılması kararının kişisel ilişki kurulmasına engel olmadığını, mahkemenin bu konuda da hüküm kurmamasının hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılması, velayetin davacı babaya verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması ve Evlat Edinmede Ana Baba Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı annenin velayet hakkının bu çocuk ile sınırlı olmak üzere kaldırıldığının, Türk Medeni Kanununun 348/2-son maddesi koşullarının oluşmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...

            Yapılan incelemede; velayetin kaldırılması talebine ilişkin davada mahkemece tarafların müşterek çocuğu Tuana Boyu'nun velayetinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Velayet sahibi anne ve baba ile çocuklar arasında menfaat çatışması vardır. TMK'nın 348. maddesi uyarınca velayetin kaldırılması kararı kural olarak mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 03/02/2016 tarih, 2016/348 Esas ve 2016/1755 Karar; 30/11/2016 tarih, 2016/4395 Esas ve 2016/15400 Karar; 01/11/2017 tarih, 2017/5502 Esas ve 2017/12056 Karar )....

            UYAP Entegrasyonu