Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çocuk, anasının evlilik dışı ilişkisinden doğmuş, baba ile soybağı 21.11.2014 tarihinde tanıma (TMK m. 295) ile kurulmuştur. Annenin yaşı küçük olup, çocuğun velisi yoktur. Kanun, ana, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa, hakimin, çocuğun menfaatine göre vasi atayacağını veya velayeti babaya vereceğini hükme bağlamıştır. (TMK md. 337/2). Baba ile soybağı tanıma ile kurulduğuna göre, babanın velayeti alma hakkı mevcuttur. Aslolan velayet olduğuna göre, sulh hukuk mahkemesi tarafından davanın, babaya ihbar edilmesi, beyanın alınması, onun tarafından velayetin kendisine verilmesi yönünde dava açılması halinde sonucunun beklenmesi, velayeti baba talep etmediği taktirde davanın sonuca bağlanması gerekir (Y. 2. HD. 2010/4292 E. – 16873 K. sayılı ilamı). Bu durumda uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir....

    Selen 05/09/2019 tarihli oturumda uzman eşliğinde dinlenilmiş, " ...ben şuanda babamla kalıyorum, daha çok babaannemle ve dedemle vakit geçiriyorum, evde yalnız kaldığım oldu, yalnızken televizyona bakıyorum, yalnız kalmaktan sıkılmıyorum, yalnız kalmam çok uzun sürmüyor, Sedat abi ile aram iyidir. Babamın yaşadığı evde ayrı bir odam yatağım vardır, annemin evinde de ayrı bir odam vardır. Daha çok babamın yanında yaşamayı seviyorum, annemin yanında da vakit geçirmek güzel, sürekli annemin yanında kalmak istemem, babamın yanında kendimi daha rahat hissediyorum. " demiştir. Uzman psikolog çocuğun alıştığı ortamdan ayrı kalma korkusunun olabileceğini belirtmiştir. Velayet düzenlemesinde: çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....

    Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını Türk Medeni Kanununun 324. maddesinin (1.) fıkrasında gösterilen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/2). Tarafların müşterek çocuğu 2004 doğumludur. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden annenin Hollanda'da babanın ise Türkiye'de yaşadığı anlaşılmaktadır. Mevcut kişisel ilişki düzenlemesine göre baba ile çocuk yalnızca her yıl Temmuz ayında 15 gün süreyle yatılı kişisel ilişki kurabilmektedir. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan davalının, bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığını kabule yeterli delil mevcut olmadığı gibi, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir....

      (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı) Somut olayda; ... 19.10.1997 doğumlu olarak ... ve ... çocuğu olarak baba beyanı üzerine 09/08/1999 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, çocuğun gerçek baba ve anası olduğu iddia edilen ... ve ... 23.04.1986 tarihinde evlenmişlerdir. Davacıların iddiasının kabulü halinde çocuk, ana ve babasının evlilik birliğine tescil edilecek, dolayısı ile ana ve baba arasındaki soybağı TMK.nun 282. maddesi gereği kurulacaktır. Davada, ana ve baba yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. İddianın kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; ...'nın kayden baba ve anası görünen ... ve ... yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu yönden davanın soybağı ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Anne olduğu iddia edilen ... yönünden ise, soybağının olamayacağı tartışmasızdır....

        Mahkemece, evlat edinmede ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istenen küçük kuruma yerleştirilmiş olduğundan TMK'nin 312/1 hükmünde yer alan süre geçirilmiş bulunmakla rızanın aranmaması kararının ancak evlat edinme işlemleri sırasında verilmesinin mümkün olduğu, küçüğün evlat edinme işleminin başladığı da iddia edilmediğine göre ana baba rızasının aranmaması koşulunun henüz gerçekleşmediği, davalının davetiye tebliğine rağmen duruşmaya katılmadığı ve davacı kurumun küçüğü evlatlık olarak vermesi halinde rıza aranmasına yönelik herhangi bir beyanda bulunmadığı, küçüğün evlat edindirilmesine muvafakatinin bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine davacı vekilince istinaf isteminin esastan red kararı temyiz edilmiştir....

          nun evlat edinilmesinde ana-baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece, evlat edinmede ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istenen küçük kuruma yerleştirilmiş olduğundan TMK'nin 312/1 hükmü gereği rızanın aranmaması kararının ancak evlat edinme işlemleri sırasında verilmesinin mümkün olduğu, UYAP kayıtlarına göre küçüğün evlat edinilmesine yönelik bir dava da açılmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine davacı vekilince istinaf isteminin esastan red kararı temyiz edilmiştir....

            Aile Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; nüfus kaydında ana ve baba adının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. .... Cumhuriyet Başsavcılığı 19.07.2013 tarihli davaname ile; ...'in nüfus kaydındaki ana ve baba adının düzeltilmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. .... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi; "...davalılardan ....nün davanın soybağı değişikliğini gerektirdiğinden bu yönde karar verilmesi isteğinde bulunduğundan davaya bakma görevinin Aile Mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. .... 1....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2234 KARAR NO : 2022/322 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KELKİT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/04/2019 NUMARASI : 2018/193 ESAS 2019/161 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, annesi kimlik Nazime Tunç'un nüfus kaydında ana ve baba adı İbrahim ve Mavuş ise de annesinin bekarlık kaydına göre kimlik numaralı T3 olduğunu, gerçek ana ve baba adının Mürsel ve Kezban olduğunu ileri sürerek annesi Nazime Tunç'un ana ve baba adının Mürsel ve Kezban olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı nüfus idaresi temsilcisi, nüfus kayıtları, doğum ve evlenme tutanakları çelişkili olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2234 KARAR NO : 2022/322 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KELKİT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/04/2019 NUMARASI : 2018/193 ESAS 2019/161 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, annesi kimlik Nazime Tunç'un nüfus kaydında ana ve baba adı İbrahim ve Mavuş ise de annesinin bekarlık kaydına göre kimlik numaralı T3 olduğunu, gerçek ana ve baba adının Mürsel ve Kezban olduğunu ileri sürerek annesi Nazime Tunç'un ana ve baba adının Mürsel ve Kezban olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı nüfus idaresi temsilcisi, nüfus kayıtları, doğum ve evlenme tutanakları çelişkili olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              Soy bağının reddi davası TMK’nın 286. maddesine göre, ancak baba ve çocuk tarafından açılabilir. Baba ve çocuğun dava hakları birbirinden bağımsız haklardır. Söz konusu maddeye göre babanın açtığı soy bağının reddi davasında davalı ana ve çocuk iken, çocuğun açtığı soy bağının reddi davasında, davalı ana ve baba olmak zorunda ve davalılar zorunlu dava arkadaşıdırlar. Soy bağının reddi davalarında görevli mahkeme 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi uyarınca aile mahkemesidir. Baba ile soy bağının kurulmasını sağlayan ana ile evliliğin çocuğun doğumundan sonra yapılması halinde, TMK’nın 293. maddesi uyarınca evlilik dışında doğmuş olan ortak çocuklarını, evlenme sırasında veya evlenmeden sonra, yerleşim yerlerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki nüfus memuruna bildirerek baba ile soy bağını kurmaları mümkündür....

              UYAP Entegrasyonu