nun evlat edinmesi için ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar, davaya cevap vermemiştir. III....
Davalı anne her ne kadar çocuk ile baba arasındaki yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki kurulmasını istemiş ise de; sosyal inceleme raporu, tanık anlatımları, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı baba ile müşterek çocuklar arasındaki şahsi ilişkinin daraltılmasını gerektirecek, çocuğun yüksek menfaatleri aykırı olağanüstü bir durum tespit edilememiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....
K..’ın gerçek babasının Kemal Çakmak olduğu halde nüfus kaydında Hüseyin Kaynak’ın çocuğu imiş gibi tescil edildiğini bildirerek, nüfus kaydındaki baba adının iptali ile gerçek babası olan Kemal Çakmak olarak düzeltilmesini istemiştir. Görüldüğü gibi davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki soybağının reddi, ikincisi ise babalık davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise, ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. (TMK.nun 282/1-2 md.) Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. (TMK.nun 285/1. md.) Bu halde, çocukla baba arasındaki soybağı, çocuğun evlilik içinde doğması ile kendiliğinden kurulur. Bu durumda koca; karısının doğurduğu çocuğun kendisinden olmadığını ileri sürerek ana ve çocuğa karşı, soybağının reddi davasını açabilir. Çocuk da dava hakkına sahiptir. Bu dava ana ve kocaya karşı açılır....
yürürlük tarihi 03/11/2017'dir. "...eşler tarafından birlikte evlat edinilen ergin kişilerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılamayacağından, mahkemece evlat edinenin ana ve baba adının değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir..."...
Aile Mahkemesinin 2011/620 esas sayılı dosyasının mahkemesine iade edilip bu kararın usulüne uygun olarak ananın yasal temsilcisi ile küçüğün babasına tebliğ edilip kesinleşmesinin beklenilmesi, kesinleştirilmesi halinde bu karar karşısında evlat edinmede ana ve baba rızasının aranmayacağının gözetilmesi, kesinleştirilememesi halinde evlat edinme davası içerisinde ana ve babanın rızasının aranmamasını gerektiren şartların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, bu ikinci halde başka bir ifade ile ana ve babanın rızasının aranmamasını gerektiren hallerin mevcut olup olmadığının bu dava içerisinde değerlendirilmesinin gerekmesi halinde ana ve babanın evliliğinin feshine ilişkin kararda çocuğun velayetine ilişkin bir düzenleme yapılmadığından, velayetin yasal olarak her ikisinde bulunduğu nazara alınarak evlat edinme davasında ana ve babaya husumet yöneltilmesi, göstermesi halinde delillerin toplanması ve neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken eksik hasım ve eksik inceleme ile karar...
Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Hükme esas alınan sosyal inceleme raporu, baba ile görüşülmeden tek taraflı olarak hazırlanmış olup, annenin beyanlarına dayanmaktadır. Bu haliyle rapor, babanın kişisel ilişki hakkının sınırlandırılmasını gerektirecek yeterlikte değildir. O halde, annenin davasının da tümden reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.06.2016 (Salı)...
Bunlardan birincisi; kan bağına dayanan soybağı, başka bir anlatımla çocukla biyolojik (genetik) ana ve baba arasındaki soybağı, ikincisi ise evlat edinme ilişkisi yoluyla kurulan soybağıdır. Somut uyuşmazlıkta, hukuki temele dayalı doğru bir sonucun elde edilmesi, bu ikili sistemin iyi anlaşılmasına bağlıdır. Bu noktada babalık hükümleri üzerinde durulmalıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesine göre babalık; “Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve ...; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.” Burada üzerinde durulması gereken husus, başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuğun bu bağ geçersiz kılınmadıkça babalık hükmü kurulup kurulamayacağıdır....
.”; 327. maddesinde “çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.”; 328. maddesinde ise, “ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur. Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere Türk Medeni Kanunu çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi hususunda ana ve babanın ortak sorumluluğu ilkesini benimsemiştir. Anılan sorumluluk için ana ve babanın gelir getirici bir işte çalışması veya sürekli gelir elde etmesi aranmamıştır. Çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi için yapılacak katkı parasal olabileceği gibi hiç şüphesiz emek ve mesai harcanması suretiyle de olabilir....
Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise, ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. (TMK.nun 282/1-2 md.) Evlilik dışında doğan çocuk, ana ve babasının birbiriyle evlenmesi halinde kendiliğinden evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tabi olur. (TMK.nun 292. md.) Eşler, evlilik dışında doğmuş olan ortak çocuklarını, evlenme sırasında veya evlenmeden sonra, yerleşim yerlerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki nüfus memuruna bildirmek zorundadırlar.(TMK.nun 293. md.) Ana ve babanın yasal mirasçıları ile çocuk ve Cumhuriyet Savcısı sonradan evlenme yoluyla soybağının kurulmasına itiraz edebilirler. İtiraz eden, kocanın baba olmadığını ispatla yükümlüdür. Çocuğun altsoyu da, çocuğun ölmüş veya ayırt etme gücünü sürekli olarak kaybetmiş olması halinde itiraz hakkına sahiptir. Tanımanın iptaline ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.(TMK.nun 294. md.)...
Velayete dair hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 335 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, 335.madde gereği ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altında olup yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz. Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir (336.md). Ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir(337.md). 7201 sayılı Tebligat Kanunun 11/son maddesinde "kanuni mümessilleri bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat kanunlara göre bizzat kendilerine yapılması icabetmedikçe bu mümessillere yapılır." hükmü yer almaktadır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, yaşı düzeltilmek istenen ...'...